Haftalık Basın Özeti 22-28 Ekim (1-7 Aban 1395)

Haftalık Basın Özeti 22-28 Ekim (1-7 Aban 1395)
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

İran’ın Uluslararası Kredi Kartlarına Erişim Sorunu

Nükleer Anlaşma sonrası İran, bankacılık alanı başta olmak üzere pek çok alanı kapsayan reform paketlerini uygulamaya koydu. Bu adımlardan bazıları Nükleer Anlaşmanın resmi tarihinden (Ocak 2016) daha öncesine dayanmaktadır. 2015 Ekim ayının sonlarına doğru yapılan bir toplantıda Merkez Bankası Başkanı Veliyullah Seyf bankaların uluslararası kredi kartlarına geçişini desteklediğini belirtmişti. Nükleer anlaşmanın hemen ardından kısa bir süre sonra, özel bankaların da kredi kartı vermelerine yönelik bir dizi tedbir alındığı görülmektedir. Bu arada bankacılık kesiminin daha disiplinli ve uluslararası standartlarla uyumlu bir yapıya sahip olması için yasal mevzuat değişikliği yakında İran Meclisinde görüşülecek. Bankaların uluslararası kredi kartı düzenlemesine ilişkin niyetinin ortaya konulması bağlamında referans olarak Ekim 2015 alınırsa, geçen 1 yıllık süreçte somut adımlar halen atılmış değil. Basında yer alan haberlere göre, uluslararası kredi kartı verilmesine yönelik olarak alınması gereken bir dizi tedbir var. Teknik altyapının hazırlanması ve bankaların kredi kartlarına adapte olmaları için zamana ihtiyaç var. Bu sebeple de ekonominin canlanması için pek çok sektörün merakla beklediği uluslararası standartları sağlayan kredi kartlarının beklenildiği gibi kısa bir gelecekte operasyonel hale gelmesi mümkün görünmüyor.

Gelir Dağılımındaki Adaletsizlik Artıyor

İran’da gelir dağılımı büyük bir ekonomik sorundur. Devletin sosyal politikalar aracılığıyla bu sorunun çözümüne yönelik tavırları da her hükümet döneminde farklılık göstermiştir. Mahmud Ahmedinejad hükümeti direkt sübvansiyonlar ile bu sorunun üstünden gelmeye çalışırken; Hasan Ruhani cumhurbaşkanı seçildikten sonra üretim ve tüketimi ile kişi başına düşen geliri arttırarak bu sorunu çözmeyi hedeflemiştir. Ahmedinejad’ın petrol gelirlerini direkt sübvansiyonlar yoluyla halka dağıtması sonucunda gelir dağılımındaki adaletsizlik nispeten azalma eğilimine girmiştir. Bir ülkede gelir dağılımının eşit olup olmadığını inceleyen ‘Gini Katsayısı’ bu analiz için oldukça faydalı bir araçtır ve verinin sıfıra yakınlığı gelir dağılımın eşitlenme yolunda ilerlediğini gösterir.  Dünya Bankası’nın verileri incelendiğinde İran için hesaplanan Gini katsayısı Ahmedinejad döneminde 2009 yılında 0.42 iken bu katsayı 2013 yılında 0.37 seviyelerine ulaşmıştır. Ancak Ruhani döneminde gerek uygulanan politikaların, gerekse petrol fiyatlarındaki düşüşlerin sonucu olarak gelir dağılımı konusundaki sıkıntılar artmış ve Gini katsayısında yükselme gözlemlenmiştir. İran İstatistik Merkezi’nin verilerine göre 2013-2016 yılları arasında bu katsayı 0.37’den 0.39’a yükselmiştir. Her ne kadar artış küçük bir oranda gözüküyor olsa da İran ekonomisi göz önüne alındığında düşük gelir seviyesindeki kesimin daha da fakirleştiği söylenebilir. Gini katsayısındaki artışlar daha büyük oranlarda olduğu takdirde, önceki hükümet dönemine kıyasla neredeyse %75 oranlarında azaltılan ve bütçe açısından devlete hala büyük bir yük olan sübvansiyonların oran olarak artacağı dikkate alınmalıdır.

Aradığınız Yabancı Yatırımcıya Şu Anda Ulaşılamıyor!

Dünya Bankası ülkelerde ticaret yapmanın ne denli kolay (zor) olduğunu gösteren “Doing Business” ya da Türkçe olarak “İş Yapma Kolaylığı” raporları hazırlamaktadır.  Bu raporda çok sayıda parametre (vergi kolaylığı, iş yeri açma kolaylığı, inşaat ruhsatı alma kolaylığı, elektrik bağlatma süresi, finansal aracı kurumlardan kredi alma kolaylığı, vergi yükü gibi) dikkate alınarak yapılan anket çalışmalarının derlenmesi ile her ülke için o ülkede iş yapmanın kolaylığı (zorluğu) ile ilgili bir endeks hesaplanır. Bu rapor dünyanın hemen hemen tüm ülkelerinde her yıl tekrarlanmakta ve Dünya Bankasınca yıllık bir rapor haline getirilmektedir.  Bu seneki raporun sonuçları İran açısından işlerin pek de iyiye gitmediğini göstermektedir. Buna göre İran iş yapılabilirlik açısından 190 ülke arasında geçen yıl 117. sırada bulunurken bu yıl 120. sıraya gerilemiştir. Geçen sene ile karşılaştırıldığında sadece birkaç parametrede çok sınırlı oranda olumlu gelişme kaydeden İran’ın genel olarak yatırım yapılması bağlamında zor bir ülke olduğu sonucu raporda yer almaktadır.

İran Nüfusu 80 Milyon Oldu

İlk genel nüfus ve mesken sayımının 1956 yılında ve en son 2011 yılında yapıldığı İran’da her 5 yılda bir olmak üzere nüfus ve mesken sayımı yapılmaktadır. Bu yılki nüfus ve mesken sayımına aileler internet ortamından da katılarak sayım gerçekleştirildi. 2016 Ekim ayının başından itibaren gerçekleştirilen nüfus sayımının sonuçları açıklandı. Açıklanan sonuca göre İran’ın nüfusu 80 milyona ulaştı. Nüfusun % 70’i 15 ila 64 yaş arasında. Bu sayımlar ile ilgili yapılan açıklamalarda en büyük problemin iç göçten doğan konut sıkıntısı olduğu ifade ediliyor. Ayrıca yetkiler, nüfus artış hızının azalma eğiliminde olduğuna işaret etmektedir.

Tahran’da 400 bin Aracın Fenni Muayenesi Yok

Tahran Araç Fenni Muayene Merkezi Müdürü Hüseynimeniş, Tahran’da 400 bin aracın fenni muayenesinin olmadığı bildirdi. 1 milyon 800 bin aracın kayıtlı olduğu Tahran trafiğinde bugüne kadar, 1 milyon 400 bin aracın fenni muayenesi yapılmış, bunlardan teknik bakımdan eksiklikleri bulana 40 bin araç, fenni muayeden olumlu rapor alamamıştır. Tahran gibi büyük şehirlerde ve hava kirliliğinin yoğun olduğu yerlerde bu tür araçların hava kirliliğinin oluşmasında çok büyük etkilerinin olduğu belirtilmektedir. 10 yılı aşkın süreden beri çift-tek plaka uygulamasının yapıldığı Tahran’da hava kirliğinin önlenmesi konusunda yine de etkin olunamadığı ve yetkilerin bu konuya yeterince önem vermediği ifade edilmektedir.

İran’daki Hastanelerde Yatak Sayısı Yetersiz

Sağlık Bakan Yardımcısı İreç Harirçi, İran’daki hastanelerdeki yatak sayılarının yetersiz olduğunu ve gerekli sayıda yatak bulunmadığını, bu bakımdan Ortadoğu’daki 25 ülke arasında 18. sırada bulunduklarını dile getirdi. Geçtiğimiz 90’lı ve 2000’li yıllarda çeşitli sebeplerle İran’da hastane kapasitelerinin artırılması dikkate alınmamıştır.

İran’da 1 Milyondan Fazla Üniversite Mezunu İşsiz

İran Yüksek Öğretim Bakanı Mohammed Ferhadi, İran’daki üniversite ve öğrenci sayısının fazlalığını eleştirmektedir. Mohammed Ferhadi, son yıllarda İran’da yükseköğretimdeki birimlerin sayısının arttığını ve 2880’den fazla alanda yükseköğrenim programının açıldığını ama yükseköğretimdeki bu alanların çoğunda sınıfların boş olduğunu açıkladı. Bununla birlikte işsiz üniversite mezunlarının sayısında büyük artış görülmektedir. Yetkililerin açıklamaları ve istatistikler, İran’daki işsiz yükseköğrenim mezunlarının sayısının ülkedeki diğer işsizlerin iki katı olduğunu göstermektedir. Bu ve benzeri sebeplerden dolayı yılda 150 bin üniversite mezunu yurt dışına gitmektedir. İran açısından beyin göçü önemli bir sorundur. Yükseköğretim Bakanı Ferhadi, Cumhurbaşkanının 1 milyondan fazla işsiz üniversite mezunun bulunduğu yönündeki açıklamasının üzerinde dikkatle durulması gerektiğini, bu problemin de ancak planlanan % 5’lik büyümenin % 8’lerde gerçekleşmesi durumunda ve böylece 800 bin kişinin istihdam edilebilmesi halinde çözülebileceğini ifade etmektedir.

İran Sâdi Kurumu Yabancılara Farsça Öğretimini Önemsiyor

Almanya’daki Goethe Enstitüsü ve Türkiye’deki Yunus Emre Enstitüsü gibi İran’da Yabancılara Farsça Öğretim Kurumu olarak çalışan Sâdi Vakfı, İran’da yabancılara Farsça öğretimi alanında çalışma yapan üniversite hocalarıyla ve Eğitim-Öğretim Bakanlığının temsilcileriyle geçtiğimiz hafta içinde bir toplantı gerçekleştirdi. Bu toplantıda yabancılara Farsçanın daha etkin öğretilmesinin önemi üzerinde durulduktan sonra, ders malzemesi alanında yapılan çalışmalar hakkında bilgi verildi. Bu bağlamda “Yabancılara Farsça Öğretimi” adıyla 4 ciltlik bir ders kitabı ve “Uygulamalı Dilbilgisi” adında yeni bir kitabın hazırlandığını ifade edildi.

10 İran ve 19 Rus Üniversitesinin Rektörleri Tahran’da Toplandı

20 Ekim 2016 tarihinde teknoloji alışverişi ve ortak programlar amacıyla ikincisi düzenlenen organizasyon Tahran Üniversitesi’nin ev sahipliğinde yapıldı. Toplantıya İran’ın önde gelen üniversitelerinden Tahran, Sanat-e Şerif, Şehid Behişti, Allame-ye Tabatabai, İlim ve Sanat, Sanatiyi-i Hace Nasır, Meşhed, Tebriz, Şiraz ve Isfahan Üniversitelerinin rektörleri ve Rusya’dan 19 üniversitenin rektörü katıldı. Toplantıya katılan İran Bilim, Araştırma ve Teknoloji Bakanı, bu toplantıyı İran ve Rusya için önemli saydıklarını ve iki ülkenin kültür ve edebiyatının tanınması için her iki ülkede karşılıklı dilbilim bölümlerinin bulunduğunu söyledi. İran üniversitelerinde okuyan 27 Rus öğrencinin ve Rusya üniversitelerinde okuyan 122 İranlı öğrencinin olduğunu belirten Bakan, sayıların azlığına dikkat çekti. Şehid Behişti Üniversitesi Rektörü Muhammed Mehdi Tehrançi, Rusya üniversitelerine 120 ortak projenin sunulduğunu, bunlardan 12 tanesinin seçilerek 2017 yılında çalışmalara başlanacağını söyledi. Moskova Üniversitesi Rektörü Antonovic Sadovnichy, Rusya üniversitelerinin % 35’nin İran üniversiteleriyle ortak projelerinin olduğunu belirtti. Lazer ve temel bilimler alanında Şehid Behişti, uzay bilimleri alanında Hace Nasir, insani ve sosyal bilimler alanında Tahran ve Allame-ye Tabatabai üniversiteleri ile Rusya üniversiteleri arasında iş birliği bulunmaktadır. Bu arada Rusya ve İran üniversiteleri arasında 6 ila 9 aylık kısa süreli öğrenci değişimi konusunda 30 adet mutabakat zaptı imzalanmıştır. Son zamanlarda İran’ın Rusya ve Ermenistan üniversiteleri ile iş birliğini artırdığı görülmektedir.

Hükümette Başka Bir Değişiklik Var mı?

Hükümet Sözcüsü Muhammed Bakır Nubaht, kabinede geçen hafta yapılan küçük çaplı değişiklik dışında başka bir değişiklik olmayacağını belirtti. Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Kültür ve İrşat Bakanı, Spor ve Gençlik Bakanı ve Eğitim ve Öğretim Bakanlarının 18 ve 19 Ekim’de istifalarını kabul ederek kabinede revizyona gitmişti. Söz konusu üç bakanın yerine belirlenen üç isim muhafazakarların kontrolündeki bir önceki meclisten güvenoyu alamadıklarından kabineye girememişlerdi. 2016’nın başlarında yapılan Meclis seçimlerinin ardından Meclisteki aritmetik değişmiş ve kabine revizyonuna ilişkin beklentiler açık bir şekilde dile getirilmişti.

İran’ın En Meşhur Hafızına Cinsel İstismar Suçlaması

Katıldığı çeşitli ulusal ve uluslararası Kur’an okuma yarışmalarında birincilikler elde etmiş olan dünyaca ünlü İranlı hafız 46 yaşındaki Hacı Said Tusi ismiyle tanınan Muhammed Gendomnejad-i Tusi hakkında dört çocuğa cinsel istismarda bulunduğu suçlamasıyla şikâyette bulunuldu. Devrim Rehberine yakınlığıyla da bilinen Tusi Onuncu Meclisin açılışında da Kur’an tilavet etmişti. İddiaları reddeden Tusi, bu girişimin arkasındakilerin hem şahsını hem İslam Cumhuriyeti’ni hem de Devrim Rehberini karalama amacında olduklarını ileri sürdü.

İshak Cigangiri: Rejimi Tehdit Eden En Önemli Etken Yolsuzluklar

Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı İshak Cigangiri, Ekonomik Yolsuzluklar Mücadele Merkezinde yaptığı açıklamalarda ülkeyi tehdit eden en önemli unsurun yolsuzluklar olduğunu belirtti. Cihangiri, ortaya çıkan yolsuzlukların abartılmasıyla halkın devlete olan güveninin zedelenmeye çalışıldığını öne sürdü. Yolsuzluklar, İran’ın çeşitli kurumlarında önemli bir sorun haline gelmiş bulunmakta ve yerel yönetimlerden bakanlıklara ve üst düzey devlet yetkililerine kadar ülkenin bir numaralı sorununa dönüşmüş durumda. Hükümet ve muhalefet her gün karşılıklı yolsuzluk suçlamaları içeren dosyaları basına servis ederek 2017 Mayısındaki Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde kamuoyunu etki altına almaya çalışmaktadır.

Milletvekilleri Üzerinde Artan Denetim

Devrim Rehberinin, Düzenin Yararını Belirleme Konseyi ile yaptığı istişareden sonra açıkladığı 18 maddelik Seçim Genel Politikaları Metnine ilişkin tartışmalar sürüyor. Anayasa Koruyucu Konseyi (AKK) sözcüsü Kedhudai yaptığı açıklamada, söz konusu politikaların 13. maddesi gereği AKK’nin bundan böyle yalnızca milletvekillerinin seçim sürecindeki başvurularını denetlemekle kalmayacağını, seçildikleri andan itibaren görev süresince de denetlemeye devam edeceğini belirtti. Bu durumda milletvekillerinin vekilliklerinin düşmemesi için eylemlerine ve söylemlerine çok daha fazla dikkat etmeleri gerekecektir. Bu tarz girişimlere şiddetle karşı çıkanların başında gelen Ali Mutahhari’ye göre, bu yaklaşımlar milletvekillerinin görevlerine yoğunlaşmak yerine dalkavuklaşmalarına neden olacaktır.

Sistan-Beluçistan Eyaletinin Merkezi Zahedan’daki Geri Kalmışlığın Boyutu

İçişleri Bakanı Abdurrıza Rahmani Fazli, İran Radyo ve Televizyon haber ajansına yaptığı açıklamalarda Sistan ve Beluçistan Eyaletinin merkezi Zahedan şehrine on dakika mesafede ikamet eden 250 bin civarındaki İranlının yüz yıl öncesinden kalma koşullarda yaşadığını belirtti. Devletin güvenlik gerekçesiyle söz konusu bölgede iki ordu bulundurduğuna dikkat çeken Bakan, bu iki ordunun giderinin bölgenin kalkınması için gerekli olan yatırımlardan iki kat fazla olduğunu belirtti. Rahmani Fazli ülkedeki planlama sisteminin 40 yıl öncesinden kalma olduğuna dikkat çekerek, bu planlama anlayışıyla geliştirilen ve uygulanan politikaların insanların yaşadıkları yerlerden göç etmeye zorladığını vurguladı.

Tahran Belediye Başkanı 2017 Cumhurbaşkanlığı Seçimlerine Aday Olmaya Hazırlanıyor

Mahmud Ahmedinjad, Ali Laricani, Muhsin Rızai ve muhafazakârların birçok önemli isminin 2017 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmayacaklarını açıklamalarından sonra Tahran Belediye Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf şansının arttığını düşünüyor ve aday olmaya hazırlanıyor. Adının cumhurbaşkanlığı seçimleri için geçmesi üzerine rakipleri Tahran Belediyesinde yaşanan yolsuzlukları ortaya atmış ve Kalibaf’ı yıpratmaya başlamışlardır. Söz konusu yolsuzlukları yayımlayan haber sitesi yayın yönetmeni ise iftira atmak suçundan hapse atılmıştır. Cumhurbaşkanlığı seçim süreci dosya savaşları olarak sürmeye devam edecek.

Zarif’e Chatham House’dan Ödül

Uluslararası Chatham House araştırma kuruluşu, İran Dışişleri bakanı Muhammed Cevad Zarif ile ABD Dışişleri bakanı John Kerry’yi yılın ödülüne layık gördüğünü açıkladı. Chatham House Enstitüsü tarafından yapılan yazılı açıklamada İran ve Amerikan Dışişleri Bakanlarının 2015 yılında İran ile 5+1 grubu arasında sürdürülen nükleer görüşmelerde başarılı bir çalışma yürüttükleri için bu ödüle layık görüldüklerini açıkladı. İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Behram Kasimi, Chatham House 2016 ödülü ile ilgili haberi doğrulayarak Zarif’in bu ödüle layık görülmesinin İran halkının göstermiş olduğu yiğitlik ve direnişin bir sonucu olduğunu söyledi.

Zarif ve Lavrov Moskova’da Görüştü

İran ve Rusya Dışişleri Bakanları Moskova’da ikili bir görüşme gerçekleştirerek Irak ve Suriye’de son durumu ele aldıkları bildirildi. Görüşme hakkında açıklama yapan Dışişleri Bakanı Zarif, Rus mevkidaşı ile ve ayrıca Suriye Dışişleri Bakanı Velid El Muallim ile yaptıkları ikili ve üçlü görüşmelerde Suriye’de son durumun detaylarını ele aldıklarını kaydetti. Zarif Moskova’ya vardığında ilk yaptığı açıklamada Suriye krizinin çözümü için siyasi bir yol bulma üzerinde duracaklarını belirtmişti.

İran-İsviçre Diyalogu

İran Meclis Başkanı Dış İlişkiler Yardımcısı Hüseyin Emir Abdullahiyan, İsviçre Dışişleri Müsteşarı Yves Rossier ile yaptığı görüşmede, İran’ın bölgede güven ve huzurun sağlanması için çaba gösterdiğini belirterek, İran’ın bölge ve uluslararası buhranların her zaman siyasi yoldan çözümüne vurgu yaptığını ve bu konuda hiçbir çabadan kaçınmayacağını söyledi. Konuk Müsteşar Rossier, Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Ali Ekber Velayeti ile de bir görüşme gerçekleştirdi.

Finlandiya Cumhurbaşkanı Tahran’da

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö’yu başkent Tahran’daki Sadabad Sarayında resmî törenle karşıladı. İki lider baş başa gerçekleştirdikleri görüşmeler ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Finli mevkidaşıyla görüşmesinde İran ve Avrupa Birliği (AB) arasında vatandaşlık hakları, uyuşturucuyla mücadele ve insan hakları gibi meselelerin yanı sıra aşırılık ve terörle mücadele konusunun da görüşüldüğünü belirtti.  Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinistö ise geçen yıl imzalanan nükleer anlaşmayla İran ve Finlandiya arasındaki ilişkilerin kapasitesinin arttığını söyledi. Niinistö, turizm konusunda önemli aşamalar kaydedildiğini belirterek, “Gelecekte, Finlandiya’dan İran’a ve İran’dan da Finlandiya’ya seyahatler daha kolay olacak.” ifadesini kullandı. İki ülke arasında terörle mücadele konusunun da görüşüldüğünü belirten Niinistö, terörle mücadele konusunda küresel iş birliğinin zorunlu olduğunu kaydetti. Görüşmeler sonrasında, İran Enerji Bakanı Hamid Çitçiyan ile Finlandiya Ticaret ve Kalkınma Bakanı Kai Mikkonen arasında enerji konusunda iş birliğine yönelik anlaşma imzalandı. Dini Lider Ayetullah Hamaney ile de bir görüşme gerçekleştiren konuk Cumhurbaşkanı, bu görüşmede son yıllarda dünyada terörün yayıldığını Irak, Suriye ve Yemen gibi ülkelerde birçok insanın terörün kurbanı olduğunu, terörle hep birlikte mücadele etmek gerektiğini kaydetti.

AB-İran İlişkileri Normalleşiyor mu?

Avrupa Parlamentosu’nun İran’la ilişkilerin normalleştirilmesini öngören kararnameyi onaylamasını değerlendiren İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi, bu kararnamenin AB’nin İran ile ilişkilerini normalleştirmek istediğini ortaya koyduğunu belirtti. Kasımi, Avrupa Parlamentosu’nun kararları üye ülkelere bir zorunluluk getirmediğini ancak buna rağmen gerçekçi ve yapıcı bir eğilimin işareti sayıldığını ifade etti. Kasımi ayrıca, İran İslam Cumhuriyeti’nin her zaman karşılıklı saygı çerçevesinde Avrupa ile diyalog kurmaya hazır olduğunu ilan ettiğini, Kasım ayında İran ve AB yetkilileri arasında düzenlenmesi beklenen ikinci tur siyasi ve insan hakları müzakerelerinin de doğru yönde ilerlediğini ve görüşlerin yakınlaşmasına katkı sağlayacağını vurguladı.