18. Yüzyılın İlk Yarısında Sünni-Şii Siyasi İlişkileri ve Erken Modern Dönemde Osmanlı Hilafeti

18. Yüzyılın İlk Yarısında Sünni-Şii Siyasi İlişkileri ve Erken Modern Dönemde Osmanlı Hilafeti

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü araştırma görevlisi Dr. Muhammet Habib Saçmalı’nın “18. Yüzyılın İlk Yarısında Sünni-Şii Siyasi İlişkileri ve Erken Modern Dönemde Osmanlı Hilafeti/Sunni-Shiite Political Relations in the First Half of the Eighteenth Century and Early Modern Ottoman Universal Caliphate” başlıklı tez sunumu, İRAM İstanbul tarafından 19 Ocak 2022 Çarşamba saat 20.00’de çevrim içi gerçekleştirilecektir. Tezini Kaliforniya Davis Üniversitesi’nde tamamlayan Saçmalı’nın sunumuna, Sabancı Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Abdurrahman Atçıl müzakereci olarak katılacaktır. Zoom üzerinden takip edilebilecek program sadece kayıtlı katılımcılara açıktır. Program linki her bir katılımcının e-posta adresine iletilecektir. Kayıt için lütfen tıklayınız.

Saçmalı, tezinde 1722-1747 arası Osmanlı-İran ilişkilerini Osmanlı İmparatorluğu’nun dış politikasında din-siyaset ilişkisine odaklanarak inceler. Bu dönemde hilafet meselesinin (hilafet-i kübra), Osmanlı-İran ilişkilerinde ana problem noktalarından birisi olması sebebiyle, Osmanlılar’ın erken modern dönemdeki hilafet iddiasını etraflıca tartışır. Ayrıca, ele alınan dönemde Rusya’nın İran meselesindeki aktif rolü ve Osmanlı-Rusya ilişkileri tezde önemli bir yer tutar.

Saçmalı, birincil kaynaklara dayanarak Osmanlılar’ın 18. yüzyılın ilk yarısında Şii Safeviler’i Sünni Afganlar’a ve Nadir Şah’a karşı desteklediğini iddia eder. Bunun sebebini ise Osmanlı hanedanının kendisine geniş bir coğrafyada meşruiyet sağlayan hilafet iddiasını başka bir Sünni güç ile paylaşmak istememesi, bir diğer deyişle Osmanlı devletinin Sünni dünyadaki meşruiyetine gölge düşürmeyen Şii bir gücü kendisine rakip olabilecek Sünni hanedanlara tercih etmesi şeklinde açıklar. Saçmalı, tezinde Osmanlı tarihçiliğindeki iki yerleşik görüşe karşı çıkar: İlk olarak, Osmanlı padişahlarının halifelik unvanını siyasi anlamıyla sadece 16. ve 19. yüzyıllarda kullandıkları iddiasını sorgular. İkinci olarak, Osmanlı-İran eksenindeki mezhep farklılığının, mezhep birliğine kıyasla daha az çatışmacı bir siyasi iklim sağladığını iddia eder. Uluslararası ilişkiler bağlamında ise Osmanlı devletinin 18. yüzyılın ilk yarısında İran ve Rusya başta olmak üzere diğer devletlerle ilişkilerinde rasyonel bir siyaset takip ettiğini ileri sürer.

Google Takvime Ekle
Etkinlik Tarihi:   19/01/2022
Etkinlik Saati:   20:00
Etkinlik Bitiş Tarihi:   19/01/2022