Almanya'dan Hizbullah’a Faaliyet Yasağı

Almanya'dan Hizbullah’a Faaliyet Yasağı
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer 23 Nisan'da Hizbullah’ın siyasi koluna yasak getirdi. Kararı içeren otuz sayfalık metinde Hizbullah’ın Almanya’daki tüm faaliyetleri yasaklandı. 2013 yılında Hizbullah’ın askerî faaliyetlerini kısıtlayan Almanya ve diğer Avrupa ülkeleri, örgütün siyasi koluna ilişkin bugüne dek herhangi bir karar almamıştı. Söz konusu yasak ilk defa Kasım 2019’da gündeme gelmişti. O dönem Almanya Dışişleri, İçişleri ve Adalet Bakanlıkları tarafından hazırlanan bir tasarıyla böyle bir yasağın geleceği Alman medyasına yansımış ancak İçişleri Bakanlık Sözcüsü Steve Alter Twitter hesabından yaptığı açıklamada “Medyada Hizbullah’ın hükûmet kararıyla yasaklanacağı yönünde çıkan haberleri doğrulamıyoruz.” ifadelerini kullanarak bu haberi yalanlamıştı.

Hizbullah’ın en aktif olduğu Avrupa ülkesi olan Almanya’da bu yasakla birlikte Hizbullah’a yakın dört camide polis 30 Nisan günü sabah 6 sularında arama gerçekleştirdi. Hizbullah’a yakınlığıyla bilinen el-İrşad Camisi (Berlin), el-Mustafa Camisi (Bremen), İmam-Mahdi Zentrum (Münster) ve Gemeinschaft libanesischer Emigranten (Dortmund) arama yapılan camiler ve kuruluşlardı. Bremen’de yaklaşık 20 polis arabası ve onlarca polis tarafından yapılan aramaya benzer görüntüler Berlin’de de gerçekleşti. El-İrşad Camisi’ne bir kısmı ağır silahlarla donatılmış 120 güvenlik görevlisi girdi. Ayrıca caminin yönetim kurulunda bulunan üç kişinin bağlı bulundukları adreslerde de polis arama yaptı. Almanya’da 1.050 civarında taraftarı olan Hizbullah’ın faaliyet gösterdiği camiler dışında bayrağı ve “Imam al-Mahdi Scouts” genç hareketine ait semboller de yasak kapsamında yer aldı.

ABD’nin Almanya Büyükelçisi Richard Grenell Hizbullah’ın siyasi kolunun yasaklanması gerektiğini Eylül 2019’da dile getirmişti. Yasağın gelmesini Twitter hesabından duyuran Grenell diğer Avrupa ülkelerinin de benzer bir adım atması gerektiğini söyledi. Nitekim Avrupa’nın birçok ülkesinde Hizbullah’ın siyasi kolu hâlâ faaliyetlerini sürdürmektedir.

Almanya İçişleri Bakanlığı Lübnan’daki Hizbullah liderliğinin Almanya’da yaşayan taraftarlarının ve dernek faaliyetlerinin üzerindeki etkisinin yüksek olduğunu düşünüyor. Ayrıca bu yasaklama Almanya’da bir terör tehlikesini arttırır mı sorusu üzerine Bakanlık “Hayır, Hizbullah Avrupa’yı faaliyetlerini sürdüreceği bir arka bahçe olarak görüyor. Düşman İsrail, Almanya değil.” cevabını verdi.

Uzun süredir İsrail ve ABD, Almanya’nın Hizbullah’ın siyasi kolunu yasaklaması konusunda ısrar ediyordu. Alınan bu karardan sonra İsrail Dışişleri Bakanı İsrael Katz ve Büyükelçi Jeremy Issacharoff Almanya’ya minnettarlıklarını dile getirip bunun çok önemli ve kayda değer bir adım olduğunu ifade etti. Peki bu karar Hizbullah’ın siyasi faaliyetlerini tamamen kısıtlayabilir mi? Nordrhein-Westfalen Eyaleti İçişleri Bakanı Herbert Reul pratikte yabancı bir derneğin yasal nedenlerden dolayı tamamıyla tasfiyesi veya yasaklanmasının mümkün olmadığını ama şu andan itibaren bu organizasyonun gösterilerinde propaganda yazılarının veya sembollerinin ifşa edilmesinin cezalandırılacağını söyledi.

Sonuç olarak askerî kanadı yasaklanan Hizbullah’ın siyasi faaliyetlerinin de hâlihazırda yasaklanması organizasyonun tamamen PKK ve DEAŞ gibi bir terörist örgüt olarak kabul edilmiş olduğunu gösteriyor. Hizbullah’ın siyasi faaliyetlerini yürüttüğü kuruluş ve camilere yasak getirilse dahi bunların başka isim ve çerçevelerde faaliyetlerini sürdürmesi de bir diğer olasılıktır. Nitekim Almanya ve tüm Avrupa’da PKK’nın da farklı kurum ve kuruluşlarda faaliyet gösterdiği, hâlâ örgüt adına mali yardım toplandığı bilinmektedir. Fakat bu kararı memnuniyetle karşılayan Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas gerçekleştirilen baskınların Hizbullah’a karşı atacakları son adım olmadığını söyledi. Maas “Hizbullah İsrail’in varlığını reddediyor ve savaş suçlusu Beşşar Esed’in silah ve füze programlarına katılan bir destekçidir.” dedi. Maas’ın bu açıklaması Hizbullah’ın farklı kurum veya kuruluşlar etrafında toplanmasının bundan sonra güç olacağını göstermektedir.