Ayetullah İbrahim Emini’nin Siyasi Çizgisi

Ayetullah İbrahim Emini’nin Siyasi Çizgisi
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz
Kıdemli Uzman Müştak El-Hılo

İbrahim Emini olarak bilinen İbrahim Hac Emini Necefabadi 24 Nisan 2020’de Kum şehrinde vefat etti. Humeyni’nin arkadaşlarından ve Devrimci ulemadan biri olan Emini Devrim sonrasında pek çok görev üstlenmiştir.

Emini 30 Haziran 1925’te İsfahan’ın Necefabad ilçesinde dünyaya gelmiştir. Altı yaşındayken babasını kaybetmiştir. Lise dönemindeyken Ali Muntazeri’nin (Hüseyin Ali Muntazeri’nin babası) dinî derslerine katılmıştır. Kendisini Ali Muntazeri’nin yetiştirdiğini dile getirirdi. Bu nedenle Muntazeri’yle hemşehri olmalarının ötesinde uzun ve derin bir ilişkisi vardır. Emini 1942’de Isfahan İlim Havzasında dinî eğitime başlamış, beş yıl sonra eğitimine devam etmek için Kum'a taşınmıştır. Hatıra kitabında hocalarını Humeyni, Allame Tabatabai, Burucerdi ve Muhammed Rıza Golpayegani şeklinde sıralamaktadır.

Son yıllarda Emini'yi onurlandırmak için çeşitli törenler düzenlenmiştir. Haziran 2015’te Dinî Alanda En İyi Araştırmacıları Onurlandırma Onuncu Töreni'nde adına pul bastırılması, Ağustos 2013'te Necefabad kentinde onurlandırma töreninin düzenlenmesi, Hasan Ruhani’nin 36. Yılın Kitabı Töreni'nde onu takdir etmesi gibi etkinlikler buna örnek olarak gösterilebilir.

Vefatından sonra pek çok yetkili, taklit mercii ve âlim taziye mesajı yayımlamıştır. Devrim Rehberi Hamenei, Cumhurbaşkanı Ruhani, Muvahhidi Kirmani, Alevi Gorgani, Muhammedi Reyşehri, Safi Golpayegani, Cevadi Amuli, Mekarim Şirazi, Velayeti, Cevad Zarif ve Arif gibi önemli isimler taziye mesajı yayımlayanlar arasındaydı. Cenaze namazını Nuri Hamedani kıldırmış ve Hz. Masume Türbesi'ne defnedilmiştir.

Tek oğlu Said Emini, Tahran Üniversitesinin Jeoloji Bölümünde öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır.

Emini’nin İlmî Statüsü

Emini her ne kadar Ayetullah sıfatıyla bilinse de hiçbir taklit mercii ona taklit merciiliği için onay vermemiştir. Aynı şekilde hariç dersleri vermemiş ve müçtehit olduğunu gösteren herhangi bir eser veya ders notu da bırakmamıştır. Benzer şekilde herkesçe bilinen öğrencisi de yoktur. 30 Aralık 1963’te Humeyni ona şeri ve hasbi meselelerle ilgilenmesi için izin vermiştir. 5 Mayıs 1967 tarihinde de Ayetullah Golpayegani kendisine rivayetleri söyleme ve şeri vergileri toplama izni vermiştir. Ancak verilen bu iki iznin içtihatla bir ilgisi yoktur. Bir müçtehidin müçtehit olmayan birine bu tür görevler vermesi olağandır. Ancak Emini, üyelik koşulu müçtehit1 olmak olan Uzmanlar Meclisine girebilmiştir. Emini, Hamenei’nin Devrim Rehberi olarak seçilmesinden sonra onun müçtehit olduğuna şahitlik eden kişilerden biridir. Bu gelişmeden sonra Emini'ye resmî medya kanalları tarafından Ayetullah unvanıyla hitap edilmiştir. Zira usule göre müçtehit olmayan kimse bir başkasının müçtehit olduğuna şahitlik edememektedir.

Döneminde gelişen olaylar onun din adamları nezdinde nüfuz sahibi olduğunu göstermektedir. Haziran 1963’te Humeyni yakalandığında Emini ona destek vermek adına taklit mercii olduğuna yönelik bir bildiri yayımlamıştı. Benzer şekilde hiçbiri taklit mercii olmayan 11 kişi daha Humeyni’nin taklit mercii olduğuna yönelik bildiri yayımlamıştır.

Emini'nin; İslam Devleti, adalet, aile, gençler, eğitim, ahlak ve Ehlibeyt konulu onlarca kitabı bulunmaktadır. Okullarda lise ve ortaokul döneminde öğretilen yedi dinî ders kitabını da o yazmıştır. Yazılarının sadeliğiyle öne çıkan Emini, yazılarında özellikle kadın, çocuk ve gençlere hitap etmiştir. Kitapları genel İslam araştırmalarına odaklı olan Emini'nin ihtisas alanlarıyla ilgili kitabı bulunmamaktadır. Kitapların en önemlisinin Hatıra kitabı olduğu söylenebilir. Fakat kendisinin de belirttiği gibi bu kitabında bazı konular yeteri kadar iyi işlenmemiş ve bazı mülahazalardan ötürü birkaç alan eksik kalmıştır. Hatıra kitabı önemli siyasi olaylara çok değinmeden daha çok tanıdığı veya doğrudan derslerine katıldığı din âlimleriyle ilgili yazılar içermektedir. Aynı şekilde Devrim öncesi ve Devrim sonrasında Hamenei’nin Devrim Rehberi olarak seçilmesine kadar olan dönemdeki kendi mücadelesini anlatmıştır. Kitabında İslam Fedailerinin; Ayetullah Burucerdi, Şeriati, Hüccetiye Derneği, Muntazeri’nin Rehber Naibi olarak atanıp azledilmesi ve Hamenei’nin Devrim Rehberi olarak seçilmesi olaylarıyla bağlantısı yer almıştır. Bu hususlara kısaca değinmekte fayda var.

Emini’nin Devrim Öncesi Faaliyetleri

Hatıra kitabında da yazdığı gibi 1962’den sonra bazı âlimlerle birlikte düzenlediği gizli toplantılarda havzaların ıslahatı ve İslam’ın siyasi, ekonomik ve toplumsal hükümlerinin uygulanması yönünde faaliyetlere başlamıştır. Bu toplantılar Kum İlim Havzası Müderrisler Topluluğunun şekillenmesiyle sonuçlanmıştır. Emini aynı şekilde Humeyni’den gelen mesajların basımı, yayımlanması ve halka ulaşması yönünde de çaba göstermiştir.

Humeyni Dönemi'nde Üstlendiği Sorumluluklar ve Muntazeri’nin Azledilmesi

Emini, Humeyni’yi görmek için Paris’e gitmiş, Devrim sonrasında da 14 Mart 1979 tarihinde Humeyni bir fermanla onu Güney İran sahil eyaleti (günümüzde Hürmüzgan) ve limanlarında kendi temsilcisi olarak atamıştır. Birkaç ay sonra 15 Ekim 1979 tarihinde Humeyni tarafından Kum’da görevlendirilip Nain ilçesinde halkın sorunlarıyla ilgilenmiştir. İki hafta sonra 30 Ekim 1979’da Gorgan eyaletinin Ali Abad ilçesinde bulunan Kabus Türbesi'nde görevlendirilmiştir. Emini’ye belirtilen üç görev Devrim'in ilk yılında verilmesine karşın Humeyni’nin vefatından kısa süre önce Anayasayı Gözden Geçirme Konseyi üyesi olarak atanana kadar yaklaşık on yıl boyunca ona herhangi bir görev verilmemesi şaşırtıcı olmuştur. O dönemde Kum İlim Havzası Müderrisler Topluluğu üyesi olmasının yanı sıra Uzmanlar Meclisinin İkinci Başkanvekili'ydi. Uzmanlar Meclisinde Çehar Mahal ve Bahtiyari eyaletinde hiç yaşamadığı hâlde bu eyaletin üç dönem art arda (1983-2007) temsilciliğini yapmıştır.

Emini kitabında Humeyni, Muntazeri’nin azledilmesine kesin olarak karar verince Rafsancani, Hamenei ve Mişkini’yle birlikte Humeyni’nin yanına gidip geçici olarak da olsa bu azletme meselesinden ve Uzmanlar Meclisini toplantıya çağırmaktan vazgeçmesini veya ertelemesini, havzanın itibarini korumak adına Muntazeri’ye yazdığı mektuplarda üslubunu yumuşatmasını ve mektupların Radyo ve Televizyon Kurumundan yayınlanmamasını önerdiğini ancak Humeyni'nin bu önerileri kabul etmediğini yazmıştır. Muntazeri, ev hapsine tutulduktan sonra yönettiği medreselerin (Resul-i Ekrem, İmam Sadık, İmam Bakır medreseleri) sorumluluğu Emini’ye verilmiştir.

Hamenei’nin Devrim Rehberi Olarak Seçilmesi

Hamenei Devrim Rehberi olarak seçildiği sırada Emini Uzmanlar Meclisinin İkinci Başkanvekili olarak görev yapmaktaydı. Anayasayı Gözden Geçirme Konseyinin toplantılarında devrim rehberliğinin bir dönemle sınırlı kalmasını savunanlardan biriydi. Emini bu görüşüne Veli-yi Fakih’in sadece müçtehit olup taklit mercii olmamasını delil göstererek bu durumda Veli-yi Fakih’in dönemi bittiğinde azledilmesine gerek duyulmadan Velayet-i Fakih’e daha uygun bir kişinin seçilmesi gerektiğini savunmaktaydı. Hamenei’nin Veli-yi Fakih olarak seçilmesinden sonra Emini, Hamenei için destek almak adına Muntazeri’nin yanına gitmiş fakat bir sonuç alamamıştır.

Hamenei’nin Rehberliği Dönemi'nde Emini’nin Üstlendiği Sorumluluklar

Emini en önemli sorumlulukları Hamenei Dönemin'de almıştır. 1992’de Ali Mişkini ve Cevadi Amuli’nin yanında Kum Cuma İmamı olarak atanmıştır. O dönemde enflasyon ve benzeri konularda devlete yönelttiği eleştirilerden dolayı konuşmalarına bazen İran Radyo ve Televizyon Kurumu tarafından sansür uygulanmıştır. Emini yaklaşık yirmi yıl Uzmanlar Meclisinin Başkanlığını yürütmüştür. Bu dönemde İslami Devlet dergisi ve Bilimsel Araştırmalar Merkezini kurmuştur. Emini aynı şekilde Uluslararası Ehlibeyt Yüksek Şûrası üyeliği, İmam Sadık Üniversitesi Yönetim Kurulu üyeliği, İslami Bilimler Uluslararası Öğrencileri Topluluğunun Yönetim Kurulu ve Akademik Kadro üyeliği görevleri üstlenmiştir. Ayrıca 16 Mart 2002’de Düzenin Yararını Teşhis Konseyi üyesi olarak göreve başlamıştır. Emini 1998’den sonra Kum’da akşam ve yatsı namazlarında cemaat imamı olarak da görev yapmıştır.

Emini, 2005 seçimlerinde Kum İlim Havzası Müderrisler Topluluğunun Ahmedinejat’a destek vermesine karşı çıkarak istifa etmiştir. 2009 yılındaki Yeşil Hareketi esnasında Haşimi Rafsacani’ye yakın bir tutum sergileyip Cuma namazı hutbesinde ülkenin siyasi durumunu eleştirerek “İnsanları sadece Veli-yi Fakih'le görüş ayrılığı var diye reddetmemek gerekir.” ifadesini kullanmıştır. Cemaatin bir kısmı Emini’nin bu tutumuna itiraz ederek “Velayet-i Fakih karşıtlarına ölüm!” sloganları atmıştır. Emini bu olaydan sonra Cuma hutbesi vermemiştir.

Emini, Kum İlim Havzası Müderrisler Topluluğu üyeliği, Uzmanlar Meclisi üyeliği ve Cuma imamlığı görevlerinden istifa etmesiyle bilfiil olarak siyasi alandan çekilmiştir. Ancak Ruhani’nin iktidara gelmesiyle birlikte 2016 yılında Reformcuların listesinden Uzmanlar Meclisine Tahran bölgesinden katılarak siyaset alanına tekrar adım atmıştır. Bu seçimde Hasan Humeyni’nin adaylığına destek veren Emini, Humeyni’nin Uzmanlar Meclisine girmesinin bu meclise zenginlik kazanacağını ve Humeyni’nin burada daha etkin faaliyetler sürdüreceğini savunmuştur. Emini, Haşimi Rafsancani’nin vefatı münasebetiyle yayımladığı bildiride onu “Behişti’den daha mazlum” olarak nitelendirmiştir. Bu ifade Emini’nin Rafsancani’ye yapılanlardan ne derece rahatsızlık duyduğunu ortaya koymaktadır.

Sonuç

Emini eğitim ve ahlakı her türlü değişimin temeli olarak nitelendirirdi. Bu nedenle ömrünün büyük bir kısmını bu alanda eserler yazmakla geçirdi. Kişisel hayatında mütevazı ve sade yaşayan biriydi. Nitekim bu durum onu tanıyanlar arasında sevilen bir figür hâline getirmiştir. Daima fakirlerin hakkını savunmuştur. Bu nedenle bir yandan düzeni savunurken diğer yandan devleti eleştirirdi. Siyasette ılımlı ve adaletli biriydi. Bazı maslahatları gözettiğinden dolayı krizlerde önemli bir figür olarak öne çıkmadı. Bir ihtilafa sebep olamamak için görüşlerini açık bir şekilde ifade etmezdi. Önemli icra-i sorumlulukları yoktu fakat Devrim sonrası dönemde etkili şahsiyetlerden biriydi.


1 Bazı şeri meseleleri uygulamak ve Veli-yi Fakih’in uygunluğunu tespit edecek seviyede olmak.