Biden Dönemi ve İran Petrol İhracatı

Biden Dönemi ve İran Petrol İhracatı
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

İran’da fosil enerji ürünleri ihracatında son birkaç yılda ciddi azalma yaşandı. Bu sektörde gerek üretimde gerekse de ihracatta ABD Başkanı Joe Biden döneminde bazı değişiklikler olabileceği tahmin ediliyor.

Mike Pompeo Ağustos 2019’da MSNBC kanalına verdiği bir demeçte, Donald Trump yönetiminin İran’a yaptırımları etkili bir şekilde uyguladığını ve böylece İran’ın günlük toplam petrol ihracatının 2,7 milyon varil civarındaki çok büyük bir kısmının engellendiğini belirtmişti. Daha önce İran’dan petrol alan Çin dışındaki tüm ülkelerin petrol almayı durdurduğunu dile getiren Pompeo, Çin’in İran’dan aldığı petrolün de çok sınırlı bir miktarda olduğunu tahmin ettiklerini söylemişti.

Tahran’ın petrol ve yaptırım dâhilindeki birçok malı dünya pazarlarına ihraç edememesi hem ihracat gelirlerinde hem de kamu gelirlerinde ciddi azalmaya neden oldu. Bu nedenle İran zaman kazanmaya çalıştı. Stratejik sabır ve maksimum mukavemet gibi isimlerle sürdürdüğü politikaların temel amacı aslında zaman kazanmaktı. Nitekim Trump’ın 2020 Başkanlık Seçimlerini kaybetmesi üzerine inşa edilen bu süreç, İran ekonomisine ciddi hasarlar verdi. Ülke ekonomisi, yaptırımlar döneminin başlangıcından bugüne gayri safi yurt içi hasıla parametresi bağlamında kabaca %20’nin üzerinde bir reel daralma yaşadı. Ekonominin bu denli daraldığı bir ülkede, bu gelişmenin makroekonominin yanında sosyoekonomik sorunlar yaratacağı biliniyordu. Sosyoekonomik alanda ciddi bir kırılma yaşanmaması için Tahran çok sayıda önlem aldı. Bazı ürünlerin ihracatı yasaklanırken bazılarının temininde karaborsanın oluşmasına engel olundu, bazı ürünlerin fiyatlarını kontrol etmek için sert tedbirler alındı ve hatta birtakım ürünler için karne uygulaması getirildi. Nitekim bu tür ürün satan işletmelerin önünde, ürün yokluğu nedeniyle kuyrukların oluşması ve bazı malların tedarik edilememesi büyük ölçekli siyasi gösterileri tetikleyebilir ve bu da devleti zor duruma düşürebilirdi. Koronavirüs salgını döneminde bazı sağlık ürünlerinin tedariki hususunda birtakım sorunlar yaşansa ve ekonomik kötüye gidiş derinleşse dahi stratejik sabır ve maksimum mukavemet politikaları başarılı oldu.

Açıkçası 2018’de birçok uzman İran’ın bu zorluklara bir yıldan fazla dayanamayacağını söylüyordu. Thomas Hobbes’un ortaya attığı Leviathan argümanı doğru çıktı ve İran halkı Suriye ve bölgedeki diğer ülkelerde ortaya çıkan anarşi ve kaos ortamındansa iyi kötü işleyen bir devletin devamından yana tavır aldı. 2019 Kasım ayındaki Benzin Protestosu, Trump yönetiminde bir miktar heyecan yaratmış olsa da İran Devleti’nin protestoları sert bir şekilde bastırması durumu tersine çevirdi. İran Devleti’nin protestoları bu denli sert bir şekilde bastırmasının halk nezdinde yarattığı algı oldukça önemlidir. Nitekim İran halkı bu protestolar sonrasında olası bir kaos durumunda başlarına nelerin gelebileceğini bir bakıma anlamış oldu.

İran’ın zayıflıkları azaltma ve güçlüklerle baş etme direncini artırmaya odaklanan politikalarının aslında nihai başarısı Trump’ın seçimi kaybetmesine bağlıydı. Bu zaman kazanma ve güçlüklerle baş etme kapasitesinin yükseltilmesi stratejisinde, güvenlik güçlerinin sosyal olaylara müdahale kapasitesinin artırılması için bir dizi adım atıldı. Güvenlik ve mal tedarikine ilişkin politikaların yanında başta petrol olmak üzere diğer yaptırımları baypas edecek bazı adımlar atıldığı da gözlemlendi. Petrol ihracatı bağlamında birtakım yaratıcı ve dolambaçlı yollar kullanıldı. Örneğin ham petrol taşıyan süper tankerlerin, yükünü İran limanlarından aldıktan bir süre sonra uydu takip sistemlerini kapattıkları ve yüklerini genelde Birleşik Arap Emirlikleri veya Malezya’ya yakın kıyılarda diğer gemilere aktardıkları gözlemlendi. Uydu ile İran’ın faaliyetlerini gözlemleyen bazı kurumlar açık denizlerde gemiden gemiye petrol naklini gösteren uydu fotoğrafları yayımladı. Ancak bu kurumların, bu tür faaliyetlerin hepsini tespit etme imkânı son derece sınırlı olduğundan İran’ın yaptırım döneminde yaptığı “dolambaçlı ihracatın” yarısından fazlasının gemiden gemiye açık denizlerde transfer yolu ile yapıldığı söyleniyor. İran yönetiminin bir yandan ABD yaptırımları hususunda İran ile aynı kulvarda olan Suriye ve Venezuela’ya petrol ihracatını sürdürürken diğer yandan da yukarıda bahsi geçen yolu kullanmak suretiyle Çin’e ihracatını belirli düzeyde devam ettirdiği gözlemleniyor. Nitekim Çin’in İran’dan petrol ithalatına devam etmesi için bu ülkede İran’ın yoğun lobi faaliyetlerinde bulunduğu biliniyor.

Trump’ın Beyaz Saraydan ayrılmasının birçok açıdan İran’ı cesaretlendirdiği gözlemleniyor. Bu bağlamda gerek İran Meclisinin attığı yaptırım adımı gerek Dışişleri Bakanı Zarif’in çeşitli mecralarda verdiği demeçler gerekse de geçtiğimiz günlerde İran Petrol Bakanı Zengene’nin yaptığı açıklama bunu gösteriyor. Petrol ihracatı ile ilgili olarak Zengene geçtiğimiz günlerde verdiği demeçte, “yaptırım sürecinde aslında tahmin edilenin çok daha üzerinde petrol ihraç ettiklerini” söyledi. Bunun yanında Zengene, “kısa sürede İran’ın petrol ihracatının hız kazanacağını” vurguladı.

Petrol nakliyatı, depolaması ve enerji ile ilgili diğer konulara odaklanan TankerTrackers.com tarafından yapılan açıklamaya göre 2021 Ocak ayı petrol ihracatı da dâhil edilecek olursa İran, peş peşe 5 aydır, günlük ortalama 1 milyon varilin üzerinde bir ihracat gerçekleştirmiş olacak. İran ile ilgili değerlendirmelerde, İran için 1 milyon varil kritik bir değer. Yapılan değerlendirmelerde 1 milyon varilin üzerindeki ihracat rakamları gerek psikolojik ve gerekse de ekonomik açıdan son derece önemli. Nitekim 1 milyon varilin üzerinde petrol satışından elde edilen gelir, İran ekonomisinde çarkların sorunsuz bir şekilde dönmesi için gerekli minimum miktar olarak değerlendiriliyor.

Petrol ve doğal gaz sektörlerinde katma değer performansı aşağıdaki grafikte gösterilmektedir. Grafikte doğal gaz sektörlerinde 2017-2020 arasında çeyreklik dönemlerde yüzdelik büyüme/daralma oranları verilmiştir. 2018 yılının 2. çeyreğinde başlayan daralma döngüsü inişli çıkışlı bir seyir gösterse de 2020 yılında küçülmenin azaldığı ve 2020’nin 2. çeyreğinde pozitife geçtiği görülmektedir. 2020’nin üçüncü ve dördüncü çeyreklerine yönelik yapılan haberlere göre büyümenin devam ettiği anlaşılıyor.

Biden yönetiminin İran ile ilgili adımları merakla bekleniyor. İran ile ilgili alınması beklenen kararlardan bazıları fosil enerji ihracatı ile ilgili yaptırımları da içerebilir. Biden’ın Hazine Bakanlığına önerdiği Janet Yellen verdiği bir demeçte, “İran’a uygulanan yaptırımların gevşetilmesinin İran’ın Nükleer Anlaşma’da kabul ettiği taahhütlere geri dönmesi hâlinde olabileceğini” söyledi. İran’ı masaya oturtabilmek için kısmi muafiyetler sağlanması, diplomasiye alan açılabilmesi için ortaya atılan alternatiflerden birini oluşturuyor. Biden yönetimi yaptırım konusunda geri adım atmasa dahi yaptırımların uygulanması konusundaki hassasiyetin, Trump Dönemi’ndeki kadar olmayacağı düşünülüyor. Trump yönetiminde dahi 1 milyon varil ihracat yapmayı başarabilen İran’ın önümüzdeki dönemde petrol ihracatını artıracağı öngörülebilir. Ancak yaptırımların kaldırılmaması ya da gevşetilmemesi İran ekonomisini olumsuz etkilemeye devam edecektir. Bunun yanında İran’ın gerek bölgede yürüttüğü faaliyetler gerekse de İran içindeki siyasi gelişmeler, Biden yönetimi ile İran arasındaki ilişkilerin doğasına ve yönüne etki edecektir.