Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani Meclis Özel Oturumunda Soruları Yanıtladı

Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani Meclis Özel Oturumunda Soruları Yanıtladı
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz
İRAM İstanbul İdari Süleyman Gündede

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin kabinesinden Çalışma, Kooperatif ve Sosyal Refah Bakanı Ali Rabii ile Ekonomi ve Maliye Bakanı Mesut Kerbasiyan’nın bakanlığının gensoruyla düşürülmesinin ardından İran’da siyasi tartışmalar devam ediyor. Bu ortamda, bir süre önce 82 milletvekilinin imzasıyla kendisine yöneltilecek soruları cevaplamak üzere parlamentoya davet edilen Cumhurbaşkanı Ruhani 28 Ağustos sabahı parlamentoya gitti. Parlamentodaki özel oturumda Ruhani’ye ülkenin ekonomik gidişatına yönelik sorular soruldu.

İlk olarak muhafazakâr Velayi Fraksiyonu Başkan Vekili Muhammed Dehgan, son aylarda milyarlarca doların lüks eşya ithalatı için programsız ve gereksiz bir şekilde tahsis edildiğini savunarak Cumhurbaşkanına bu kaynakların nasıl kullanıldığını sordu. Daha sonra aynı fraksiyonun diğer bir üyesi Muhammed Hüseyin Ferhengi, anayasanın 134. maddesine göre Cumhurbaşkanının Bakanlar Kurulunun faaliyetlerinden sorumlu olduğunu hatırlatarak hükûmetin yanlış kararları nedeniyle enflasyon sorununun çözülemediğini ileri sürdü. Fraksiyon sözcüsü Hasan Nakavi Hüseyni ise ülkedeki yolsuzluğun ana sebebinin işsizlik olduğunu savunarak “Sayın Cumhurbaşkanı; yetişkin 2 ila 5 çocuğu işsizlik yüzünden baba evine dönmek zorunda kalan aileleri bir düşünün. Oysa bu çocukların babaları da ya işsizlikle boğuşmakta ya da düşük bir maaşla geçimini sürdürmektedir” ifadelerini kullandı ve işsizliğe ilişkin soru sordu. Aynı fraksiyondan Mojtaba Zonnour da hükûmeti, bütün siyasi geleceği nükleer anlaşmaya bağlamakla eleştirdi ve ABD’nin nükleer anlaşmadan çıkışının ardından bütün planların çöktüğünü savunarak İran Cumhurbaşkanından açıklama istedi.

Firuzabad Milletvekili Kuroş Kerempûr Hakiki ise İran’ın DEAŞ ile mücadele ettiğini ancak benzer bir tehdit arz eden kaçakçılık konusunda mücadelenin yetersiz kaldığını savunarak Ruhani’den bu konuda açıklama istedi. Son olarak İsfahan Milletvekili Hamid Rıza Fuladger de Cumhurbaşkanını kendi ekonomi programlarına bağlı kalmamakla eleştirdi.

Cumhurbaşkanı Ruhani verdiği birlik ve beraberlik mesajının ardından cevaplamaya geçti. İran Cumhurbaşkanı kaçak mal ve döviz hakkında aşağıdaki değerlendirmede bulundu:

Kaçak mal ve dövizle mücadele 2002 yılında Devrim Rehberi’nin talimatıyla başladı. Milletvekilleri 2013 yılında konuya ilişkin kanun hazırladılar ve hükûmet bütün düzenlemeleri yaptı. Kaçakçılığı önlemek için yerli üretimi desteklemeliyiz. Eğer üreticileri desteklersek kaçak mal ülkeye giremez. Attığımız adımlarla dört buçuk yılda daha önce 25 milyar dolar olan kaçak mal meblağını 12 milyar dolara indirdik.

Ruhani’nin bu cevabı 123 olumlu oya karşılık 138 olumsuz ve 6 çekimser oyla ikna edici bulunmadı. Nükleer anlaşmaya rağmen banka yaptırımlarının kalkmaması konusunda ise İran Cumhurbaşkanı şu savunmayı yaptı:

Sizlere soruyorum nükleer anlaşma ne içindi? Nükleer anlaşma dünyaya barışçıl nükleer faaliyetlerimizi duyurmak içindi. Bu anlaşma sayesinde uluslararası düzeyde siyasi ve ahlaki kazanımlarımız oldu. Silah yaptırımı, İran’ın silah almaya ve satmaya hakkı olmadığını söylüyordu ancak biz bu yaptırımı beş yıla indirdik. Bunun 2.5 yılı geride kaldı 2.5 yıl sonra bu yaptırım tamamen kalkacak. Nükleer anlaşma şeffaf bir anlaşmadır.

Ruhani ayrıca meclise terörizm ve kara para aklamayla ilgili dört tasarı yolladıklarını ancak bir tanesinin onaylandığını hatırlatarak Meclis Başkanlığı ve milletvekillerinden bu işi hızlandırmalarını istedi. İran Cumhurbaşkanı bu tasarıların onaylanmasının bankaların işleyişini etkileyeceğini savundu. Ruhani’nin konuya ilişkin açıklamaları 137 olumlu, 130 olumsuz ve 3 çekimser oyla ikna edici bulundu.

Cumhurbaşkanı Ruhani işsizlikle mücadele ve istihdam oluşturma konusunda kendisinin kurduğu 11. ve 12. hükûmetlerinin başarılı programlar ortaya koyduğunu belirtti. Kendilerinden önceki dönemde net istihdamın oldukça az olduğunu hatırlatan Ruhani, son beş yılda 2 milyon 700 bin kişiye istihdam sağlandığını vurguladı. Ayrıca daha fazla istihdam sağlamak adına ihtiyaç duyulan yabancı sermaye girişi için siyasi istikrar gerektiğini de sözlerine ekledi. Sözlerinin devamında şu değerlendirmelerde bulundu:

İşsizlik oranın yüksek olduğu doğrudur. Birkaç yıldır müzmin bir işsizlik söz konusudur ve şu anda işsizlik oranı %12.1’dir. Bu rakam fazla ve kabul edilebilir değil. Sizlerden bir konuya dikkat etmenizi istiyorum. Eğer biz önceki hükûmet gibi çalışsaydık bu rakam %12 değil %22 olurdu.

Ancak Ruhani’nin bu açıklamaları 74 olumlu, 190 olumsuz ve 8 çekimser oyla ikna edici bulunmadı.

Ekonomik durgunluk konusunda halkın geçim sıkıntısı çektiğini kabul eden Ruhani, mevcut durumun geçici çözümlerle aşılamayacağını ve bütün erklerin ortak çalışmasına ihtiyaç duyulduğunu belirtti. İran Cumhurbaşkanının bu açıklamaları da 116 olumlu, 150 olumsuz ve 6 çekimser oyla yeterli bulunmadı. Döviz piyasasındaki dalgalanmalar ve yerli paranın değer kaybetmesi konusunda ise Ruhani şu ifadeleri kullandı:

Hükûmet döviz fiyatının daha dengeli olması için çalışıyor. Son günlerde döviz kuru geçen haftalara göre dengelendi. Bütün çabamız halkın kaygılarını gidermeye yöneliktir. Döviz rezervlerimizi arttıracağız. Bu günlerde dövizimiz azalmadı ve petrol dışı ihracatımız arttı. Gelecek aylar ve yıllar için gerekli adımları atacağız.

Bu değerlendirmeler de 196 olumsuz, 68 olumlu ve 8 çekimser oyla ikna edici bulunmadı. Her ne kadar Devrim Rehberi Ali Hamenei bir süre önce Cumhurbaşkanı Ruhani’nin görevinin başında olduğunu ve işini yapması gerektiğini belirtse de gerek son dönemde İran Parlamentosunda Ruhani muhaliflerinin attığı adımlar gerekse de özel oturumdaki durum siyasi tartışmaların bitmeyeceğini göstermektedir. Dahası iki bakanın ardından Ruhani’nin Sanayi, Ticaret ve Maden Bakanı Muhammet Şeriatmedari hakkında bir gensoru tasarısının Meclis Başkanlık Divanına sunulmuş olmasıdır. ABD baskısı nedeniyle hâlihazırda zor günler geçiren İran’da Kasım başından itibaren yaptırımların daha sert ikinci aşamasının devreye girmesiyle siyasi-ekonomi odaklı tartışmaların da şiddetleneceği öngörülebilir. Her ne kadar bu sürecin İran Cumhurbaşkanının azline gidecek derecede tırmanması beklenmese de kabine etrafındaki tartışmalar Ruhani’yi bir hayli yıpratmaktadır