Haftalık Basın Özeti 14-20 Temmuz 2018

Haftalık Basın Özeti 14-20 Temmuz 2018
Haftalık Basın Özeti 14-20 Temmuz 2018 (23-29 Tir 1397)
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

Kirmanşah’ta Silahlı Grup Saldırısı

Devrim Muhafızları Ordusu yayımladığı bildiride 14 Temmuz Cumartesi günü Kirmanşah’ın Nudeşah sınırında silahlı bir grupla çatışma yaşandığını ve silahlı gruptan üç kişinin öldürüldüğünü ve birinin de ağır yaralandığını açıkladı. Çatışmada ayrıca güvenlik güçlerinden bir kişi de hayatını kaybetti.

İstihbarat Bakanı: DEAŞ Grubu Yakalandı

İstihbarat Bakanı Mahmut Alevi verdiği bir röportajda ülkenin güneybatısında 16 Temmuz Pazartesi günü dört kişilik bir DEAŞ grubunun yakalandığını söyledi. Alevi, bu grubun İran’da DEAŞ’a üye toplamaya çalıştığını da ekledi.

Silahlı Grupların Saldırıları

İran’ın güneydoğusunda bulunan Sistan ve Beluçistan eyaletinde güvenlik güçleriyle silahlı bir grup arasında çıkan çatışmada iki güvenlik görevlisi öldü. Hayatını kaybeden güvenlik görevlileri 20 Temmuz Cuma günü Zahidan’a 90 km. uzaklığındaki Şûrû köyüne defnedildiler. Batı Azerbaycan İstihbarat Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada ise silahlı iki grubun tespit edildiği, çıkan çatışmada gruptan iki kişinin öldürüldüğü ve birkaç kişinin yanlarında bulunan mühimmatla birlikte yakalandığı bilgisi aktarıldı. Sistan ve Belucistan Sınır Komutanlığı’ndan yapılan açıklamada ise Muhammed Hüseyin Fenayi isimli bir askerin 18 Temmuz Çarşamba günü Zahidan Sınır Alayı yakınlarında bir çeteyle girdiği silahlı çatışmada hayatını kaybettiği belirtildi.

Cumhurbaşkanlığı Ofisi’nden Kabine Sinyali

Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Mahmut Vaizi kabinede değişik olacağının sinyalini verdi. Vaizi, “Cumhurbaşkanı tarafından normal şartlarla seçilmiş bazı kabine üyelerinin değişmesi talep ediliyor ve doğru zamanda bu değişikliklerin yapılması için bazı isimler inceleniyor. İsimleri ve değişecek olanları Cumhurbaşkanı Ruhani açıklayacaktır.” dedi. Vaizi, hükümetin ekonomi takımının değişip değişmeyeceği sorusuna da onun da değişeceğini söyledi.

Silahlı Kuvvetlere Yeni Tanklar

Savunma Bakanı Sanayi İşlerinden Sorumlu Yardımcısı Rıza Muzafferi Niya, Savunma Bakanlığının gündeminde 700-800 arası yeni tank üretimi olduğunu açıkladı. Muzafferi Niya Ordu ve Devrim Muhafızlarının çok ihtiyacı olduğu için iyi bir bütçe ayrıldığını ve bu programa göre yıllık 60 ile 70 arasında tank üretilmiş olacağını ifade etti. Savunma Bakanlığının en önemli projelerinden birisi de T-72 tanklarının Kerrar tankları standartlarına çıkarılmasıdır. İran’ın yerli Kerrar tankı ilk kez 12 Mart 2017 yılında tanıtılmıştı.

 FATF Bilmecesi

Düzenin Yararını Teşhis Konseyi Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine İlişkin Mali Çalışma Grubu (FATF) çerçevesinde onaylanan Kara Para Aklamayla Mücadele Yasasını ıslah tasarısını reddetti. Bu kanun şahısları ve şirketleri para kazanma şeklini devlete bildirmekle yükümlü kılıyor. Ayrıca kaçakçılık, rüşvet ve yolsuzluk gibi meşru olmayan yollardan elde edilen paraların piyasaya girmesini zorlaştırıyor. Cumhurbaşkanı Meclis İşlerinden Sorumlu Yardımcısı Hüseyin Ali Emiri ise FATF’ın dörtlü tasarısının kendileri için çok önemli ve hayati olduğunu vurgulayarak Düzenin Yararını Teşhis Konseyi’nin yasalara göre Anayasayı Koruyucular Konseyi’ne danışma görüşü veremeyeceğini belirtti. İran’da yolsuzluğun ve terör finansmanının önüne geçebilmek adına mecliste atılan adımlara yönelik görüş farklılığı, Ruhani hükümeti ile Devrim Rehberi yanlısı muhafazakârları karşı karşıya getirmişti. Muhafazakârlar İran’ın FATF’a katılmasının Devrim Muhafızları ve ona bağlı Kudüs Güçleri’nin faaliyetleri ile beraber Hizbullah ve diğer silahlı grupların finanse edilmesini hedef alabileceğini savunmaktadır.

Trump Putin Görüşmesinde Nükleer Anlaşmaya Dair İfadeler

ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 16 Temmuz Pazartesi günü Helsinki’de bir araya gelmesi sonrası düzenlenen basın toplantısında Trump, Putin’in İran ile yapılan nükleer anlaşmanın sürdürülmesinden yana olduğunu ancak ABD’nin İran’a çok daha şiddetli yaptırımlar uygulamayı planladığını belirtti. Rus Devlet Başkanı ise ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesinden sora oluşan kaygılarını ifade ederek İran’ın ciddi bir kontrol rejimi altında tutulduğunu ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun belirlemiş olduğu yükümlülüklere uyduğunu beyan etti.

İsrail Medyasında Halkın Mücahitleri Örgütü

İsrail medyasına göre Mossad, Halkın Mücahitleri Örgütü’nün Paris’te düzenlendiği zirveye saldırı hazırlıklarını engellemede kritik rol oynadı. İlgili haberler İsrail medyasına devletin bu konuyla ilgili sansür yasağını kaldırmasından sonra düştü. 30 Haziran 2018 tarihinde Paris’te düzenlenen zirveye saldırı planı yaptıkları şüphesiyle iki Belçika vatandaşı ve saldırıyı yapacak grubun lideri olduğu gerekçesiyle suçlanan Avusturya Büyükelçiliği’nde çalışan bir İranlı diplomat tutuklanmıştı. İsrail’in bu konuda Avrupalı hükümetlere hayati önemde enformasyon sağladığı belirtiliyor.

Netenyahu: Trump’ı Nükleer Anlaşmadan Çıkması Konusunda İkna Ettim

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu Donald Trump’ın İran Nükleer Anlaşmasından çıkmasının İsrail için büyük bir başarı olduğunu ifade etti. Netanyahu 17 Temmuz’da Likud Partisi aktivistlerine verilen yemekte ABD Başkanı Trump’ı nükleer anlaşmadan çıkması için ikna ettiğini açıkça beyan etti. Netanyahu Likud taraftarlarına yaptığı konuşmada “İran halkı değil, İran rejimi tehlikede. Biz İran halkının karşısında değiliz” açıklamasında bulundu.

Putin’in Özel Temsilcisinin İran Açıklamaları

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Özel Temsilcisi Alexander Lavrantiev gazetecilere yaptığı açıklamada “İran güçleri meşru Suriye yönetiminin davetiyle Suriye’de bulunmaktadır” sözlerini sarf etti. Putin’in özel temsilcisi ayrıca “Rusya ve ABD’nin Suriye konusundaki duruşları birbiriyle uyumlu. Ortak amaç durumu barışçıl yollarla çözmek” açıklamasında bulundu.

İran, Irak Topraklarını Kullanarak Beşşar Esed’e Silah Ulaştırıyor

16 Haziran Pazartesi günü Alman Spiegel Online sitesinde yayımlanan makaleye göre İran Devrim Muhafızları Beşşar Esed yönetimine ve Şii gruplara, Irak’ın merkez bölgelerini geçiş noktası olarak kullanarak silah sevkiyatı yapıyor. Makalenin yazarlarına göre İran bu kara köprüsünü kullanmadan önce hava yoluyla Esed rejimine silah sevkiyatı yapmaktaydı ve İsrail için bu hava kontrolünü sürdürmek kara hareketliliği kontrolünü sürdürmekten daha kolaydı.

Cevad Zarif’ten Avrupalı Ülkelerin İran’a Sunduğu Paketle İlgili Açıklama

İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif AB’nin nükleer anlaşmayı korumak için İran’a önerdiği paketin yetersiz olduğunu belirtti. AB’nin önerisini “siyasi taahhüt” olarak nitelendiren Zarif “Eğer Avrupalı ülkeler nükleer anlaşmanın devam etmesini istiyorlarsa şirketlerinin İran’ı terk etmesine engel olmaları gerekir” dedi. Nükleer anlaşmanın devam etmesi için Avrupalı tarafların İran’a sundukları önerinin ayrıntıları açıklanmamakla birlikte İran’ın finansal işlemler ve petrol taşımacılığı ve satışı gibi konularda bazı taleplerinin öneride dikkate alındığı belirtiliyor.

İran’a ABD’nin Uygulayacağı Yaptırımlar Türkiye’ye Zarar Verecek

ABD’den bir heyet gerek iş adamlarını ve gerekse de devlet yetkililerini ABD’nin İran üzerine uygulamaya koyduğu ikincil yaptırımlar hususunda bilgilendirmek için Türkiye’ye geldi. ABD Hazine Bakan Yardımcısı Marshall Billingslea başkanlığındaki heyet, 19 Temmuz’da TOBB’da düzenlenen toplantıda iş adamlarıyla ve 20 Temmuz’da düzenledikleri toplantıda ekonomi ve dışişleri bürokrasisi ile bir araya geldi. TOBB’da yapılan toplantıda TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu “İran’a uygulanacak yaptırımların Türkiye ekonomisine vereceği zararı endişeyle karşılıyoruz” dedi.

İran’ın Avrupa’ya Petrol İhracatında Düşüş

Uluslararası Enerji Ajansının (IAEA) son raporuna göre, İran’ın Avrupa’ya yaptığı petrol ihracatının haziranda %50 düştüğü belirtildi. ABD’nin yaptırımları nedeniyle İran’ın petrol ihracatının azalacağı yönündeki beklenti ve ayrıca son haftalarda Venezuela ve Kanada’nın ham petrol üretimlerinin azaldığına yönelik haberler nedeniyle petrol fiyatlarında bu yıl artış olacağı bekleniyor. IAEA göre, İran’ın petrol ihracatı geçmişe göre yaklaşık 1,2 milyon varil azalacağı tahmin ediliyor.

Çin ABD Yerine İran’dan Petrol İthal Edecek

Çin’in Dong Ming Petro Kimya şirketi yetkilileri, Pekin ve Washington arasındaki artan ticari gerilim nedeniyle ABD’den petrol alımını durdurduklarını ve Amerika yerine İran’dan petrol ithal etmek istediklerini açıkladılar. Çinli yetkililer, “ABD bazı ürünlerine tarifeler uygulamak istiyor ve İran dahil Batı Afrika ve Ortadoğu petrolünü ABD petrolüyle değiştirmeyi planlıyorlar. Yapılan açıklamada “Pekin yönetiminin İran’a karşı ABD’nin uygulamaya koyduğu yaptırımların Çin’i bağlamadığı” ifade edildi.

İranlı Şirketlere Avrupa Birliği Kredisi

İran Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Pedram Soltani, Avrupa Birliği’nin küçük ve orta ölçekli şirketlere iki taraf arasındaki ilişkiler ve ticaret iş birliğini kolaylaştırmak için 80 milyar dolar tahsis ettiğini açıkladı. Böylece İran Avrupa’daki bir ekonomik organizasyonun sorumluluğu üstelenecek ve İran Ticaret Odası her iki taraftaki küçük ve orta ölçekli işletmeler arasında ortaklıklar kuracak.

Avrupa Yatırım Bankası İran ile İş Birliği Yapmıyor

Avrupa Yatırım Bankası Başkanı Werner Hoyer, Avrupa Yatırım Bankası’nın İran’a yatırım yapamayacağını söyledi. Böylece Avrupa Birliği İran’ın nükleer anlaşmasını sürdürme konusundaki en önemli vaatlerinden biri yerine getirmeyeceği ortaya çıkmış oldu. Hoyer’e göre, İran’la iş birliği Avrupa Yatırım Bankası’nın ABD pazarlarında gelir elde etme kabiliyetini tehdit etmesi ve küresel olarak bankanın diğer ülkelerin faaliyetleri için daha geniş etkilerinin olmasından kaynaklanıyor.

Çin İran ile Ticaret Yapmaya Devam Edecek

Çin Ticaret Bakanlığı, Pekin’in Amerika’nın tek taraflı yaptırım politikasına her zaman karşı olduğunu ve uluslararası taahhütlerine göre İran’la iş birliğini sürdürme planlarının devam ettiğini açıkladı. Çin Ticaret Bakanlığı Sözcüsü Gao Feng, “İran, Çin’in Asya’daki önemli ticaret ortağı olmaya devam edecektir.” dedi. 2017 yılında iki ülke arasındaki ikili ticaret bir önceki yıla göre yüzde 19’luk bir artış göstererek yaklaşık 37,1 milyar dolara ulaştı.

İranlı ve Fransız Sanatçılar İstanbul’da Sergi Açacak

İstanbul’daki 7. Sanat Galerisi, bir grup İranlı ve Fransız sanatçı Gerard Cottin’in çalışmalarına ev sahipliği yaparak ağaç temalı eserler sergileyecek. Serginin halkla ilişkiler ekibi, 17 Temmuz’da yayımlanan bir bildiride “Serginin teması olarak ağacın seçilmesi, sanatçılar için yeşilliklerin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.” açıklamasında bulundu. Halka ilişkiler ekibi, “Bu sergi, nesli tükenmekte olan ağaçlara daha fazla ilgi çekmeyi amaçlayan bir elçi olarak hizmet vermek üzere Türkiye’ye gelecek.” dedi. Sanat eserlerinden bazıları, 19 Temmuz-1 Ağustos tarihleri arasında yapılacak olan sergi için özel olarak oluşturuldu.

Sergiye katılacak İranlı sanatçılar arasında Mojdeh Mahdavi, Yalda Fakhimi, Golnaz Hosseini, Marzieh Nakhjavan, Sogol Bayegani ve Mehrnush Saravi bulunmaktadır.

Umman ve İran Kütüphane Alanında İş Birliği Yapacak

İran’ın ve Umman’nın parlamento kütüphanelerinin başkanları ortak faaliyetlerin ve iş birliğinin önemini vurguladı. Umman Ulusal Arşivleri ve Kayıtları Başkanı Hamad Bin Muhammed Al-Dhoyani, İran Parlamento Kütüphanesi, Müze ve Dokümantasyon Merkezi’ni ziyaret etti ve merkezin faaliyetleri ve hizmetleri hakkında bilgi aldı. Ayrıca İran Parlamento Kütüphanesi Başkanı Ali Emad ile bir araya geldi.

İki ülke ilişkilerinin tarihine değinen Umman yetkilisi, tecrübelerini paylaşmak amacıyla ortak forumlar ve sergiler düzenlemeye olan ilgisini dile getirdi ve “İyi komşuluk ikili ilişkileri güçlendirmede etkin rol oynayabilir.” dedi. Ayrıca kütüphanenin Umman’ın parlamentosu gözetiminde olduğunu ancak siyasi ve icra konularda bağımsız hareket ettiğini belirtti. İranlı yetkili, kütüphanenin Umman kütüphanesi ile daha fazla iş birliği için hazır olduğunu ifade etti. Toplantıda, Umman’ın ulusal gününde bazı belgelerin ortak bir sunumunun yapılması, uzman değişimi, iş birliğine ilişkin mutabakat zaptı imzalanması, vb. konular görüşüldü.

Irak’ta İran Görsel Sanatlar Sergisi Açıtı

İran’ın Görsel Sanatlar Sergisi Irak’ta Kültür Bakanı Faryad Ravandozi’nin ve İran’ın Bağdat’taki görevlilerinin katıldığı bir törenle açıldı. Sergiyi açtıktan sonra Ravandozi, İran yapımı tabloları ziyaret ederek serginin düzenlenmesinin iki ülke arasındaki kültürel ve sanatsal ilişkilerin derinleştirilmesi doğrultusunda bir adım olduğunu söyledi. İran’ın Bağdat’taki görevlisi, Seyyid Musa Alizade de toplantıda, sergiyi gerçekleştirmenin arkasındaki amacın Iraklı sanatçıları İran kültürü ve medeniyeti ile tanıştırmak olduğunu söyledi. Aynı zamanda iki komşu ve dost devlet arasında kültürel ve sanatsal iş birliğini de değindi. Sergide maket, seramik ve cam ressamı Shokrollah Borumand, kaligrafist ve ressam Reza Mohammadpour, hattat ve minyatür ustası Maryam Amouzi’nin eserleri sergilenmektedir. Sergi, Irak Kültür Bakanlığı ve İran’ın Bağdat’taki Kültür Ofisi iş birliği ile hazırlanmıştır.

İranlı ve Çinli Kültür Yetkilileri Tahran’da Buluştu

İran Sinema Organizasyonu Direktörü Muhammed-Mehdi Heidarian, Tahran’daki Çin Halk Cumhuriyeti Siyasi Danışmanlık Konferansı Kültür, Tarih ve Çalışma Komisyonu Müdür Yardımcısı Ye Xiaowen ile Tahran’da buluştu. Düzenlenen ortak basın toplantısında kültürel ilişkilerin ve iş birliğinin yaygınlaştırılması konusunda görüşüldüğü belirtildi. Heidairan, “Son 10 yılda Çin’deki film yapım endüstrisinde ve tiyatro sayısında hızlı bir büyüme gördük.” dedi. Heidairan, “Bildiğiniz üzere, son 40 yılda tiyatroları yeniden inşa ettik ve sinemaya dünyadaki kültürel bir konu olarak farklı bir anlam kazandırmak için çaba harcadık, diyerek sözlerine devam etti. “İpek Yolu ve bazı tarihi konular, İranlı ve Çinli sinemacılar arasında yapılan ortak çalışmalara konu olabilecek başlıklar olabilir.” dedi.

Ye Xiaowen, kültürel sorunları ve tarihi mekanları koruma planlarını tartışmak üzere atanmış bir Çin delegasyonunun lideri olarak İran’ı ziyaret ediyor. Ye Xioawen, kültür endüstrisinin bir ülkenin kültürel ürünlerini dünyaya tanıtmak için iyi bir kanal olduğunu söyledi. İran filmlerinin çok sayıda uluslararası ödül kazandığını ve Çin’in İran’dan sinema hakkında çok şey öğrenmesi gerektiğini dile getirdi. Xiaowen ayrıca ülkesinin ortak film projeleri konusunda İran’la iş birliği yapmaya istekli olduğunu belirtti.

Böbrek ve Diyaliz Hastalarının İlaç Fiyatlarında Artış

Böbrek Hastaları Yardımlaşma Derneği Başkanı Daryuş Arman, ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarının başlamasından bu yana diyaliz ve böbrek hastalarının ilaç fiyatlarının %100 ila %200 arasında arttığını söyledi. Bu ilaçların birçoğu sigorta tarafından karşılanmadığı için çok pahalı olduğu belirtiliyor. İran Meclisi Endüstri Komisyonu Üyesi Rıza Ensari hastanelerin karşılaştıkları sorunlardan birinin de ilaçların kayıtlı fiyatlar ile temin edilemediğini dile getirdi. Rıza Ensari, hastanelerin ilaç alımında farklı fiyatlar ile karşı karşıya kalarak ilaç firmalarına daha yüksek bir bedel ödemek zorunda kaldıklarını belirtti. Örneğin İranlı diyaliz hastalarının diyaliz cihazı fiyatları 44 milyon tümenden 74 milyon tümene yükseldi. İran Eczacılar Birliği Başkanı Muhammed Rıza Şanesaz, İran ilaç endüstrisinin en önemli sorunlarından birinin de sektörde likidite olmaması ve İranlı ilaç üreticilerinin hammadde alabilmek için nakit sıkıntısı yaşadıklarını açıkladı. Muhammed Rıza Şanesaz, ilaç firmalarının nakit sıkıntısı sebebiyle 40-50 milyon dolar değerinde ilaç ve hammaddenin İran gümrüklerinde beklediğini ve bankaların yeni açıklamalarına rağmen bu sorunun çözülemediğini aktardı.

Sinema Sektöründe Sansür

İran’da son üç yılda her yıl 45 sinema filmi İran İrşad Bakanlığından ruhsat alınmasına rağmen uygulanan sansür gereğince gösterime girememektedir. İranlı senarist ve film yapımcılarının İran Sinema Evi Derneğinden bu filmlerin en azından Sinema Evi Festivallerinde gösterilmesi talebinde bulunurlarken dernek yöneticilerinden ise bu durumun mümkün olamayacağı açıklaması yapıldı.

Sinema Evi Derneği Festivali her yıl 21 Eylül’de düzenlenmektedir. Bu tarih İran Ulusal Sinema gününe denk gelmektedir. Sinema Evi Festivali Sekreteri Behtureç Mansuri, son üç yıl içerisinde 120’den fazla filmin İran İrşad Bakanlığı tarafından uygulanan sansür gereği gösterime giremediğini ve bu sayıya 75 film daha eklenebileceğini söyledi. İran Sinema Filmleri Değerlendirme ve Sınıflandırma Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Darugezade: “Yönetim sistemi ve değerlerini hedef alan yahut dini şartlara uymayan filmler kırmızı çizgimizdir.” dedi. Ayrıca Sinema Evi Genel Müdürü Menuçehr Şahsuvari’nin 10 Temmuz’da yaptığı açıklamaya göre her yıl düzenlen festivalin bu yıl düzenlenmeyeceği belirtildi. Menuçehr Şahsuvari, İran’daki mevcut ekonomik ambargo ve festivalin yüksek maliyetinin sebep olduğunu söyledi.

Eğitim-Öğretim Bakanlığının Bütçe Payı Artırılıyor

Meclis Öğrenim ve Araştırmalar Komisyonu İdari Heyeti Üyesi Feride Evladkubâ, geçen yılın eğitim ve öğretim bütçesini 360 bin milyar riyal olarak açıkladı ve bu yıl bu rakamın 420 milyar riyale yükseleceğini belirtti. Feride Evladkubâ, kamuoyunda mütemadiyen tartışılan üniversite sınavlarının kaldırılması ve üniversitelere öğrenci alımlarında cinsiyet adaletsizliği konularında ise net bir açıklamada bulunmayarak yalnızca üniversite sınavlarıyla alakalı düşünülen yeni sistemde lise öğrencilerinin eğitim geçmişlerinin kriter olarak daha çok dikkate alınacağı bir sistem üzerinde üyesi olduğu komisyonun çalışmakta olduğunu belirtti.

“Kacar Döneminde Kitabiyat” Başlıklı Konferans Düzenlendi

İran Milli Kütüphanesi ve Arşiv Kurumu’nda 15 Temmuz’da “Kacar Döneminde Kitabiyat” Konferansı düzenlendi. Konferansa Bilim ve Kütür Üniversitesi öğretim üyesi Muhsin İhtişâmî ve aynı üniversitenin bünyesinde yer alan Resim Sanatı Bölümü Başkanı Ali Asgar Mirzâyî ve yine üniversite öğretim üyesi olan Muhammed Reza Riyazî konuşmacı olarak katıldılar. Konuşmacılardan Muhsin İhtişâmî, Kacarlar dönemine kültürel açıdan üç unsurun damgasını vurduğunu, bunların kitap, gazete basımı ile fotoğrafçılık olduğunu belirtti. İhtişamî, Kacarlar dönemi basım ve yayın faaliyetinin zenginliğini vurgulamak maksadıyla bu dönemde binden fazla farklı kitap ve gazetenin neşredildiğini söyledi. Matbaaların ilk zamanlarda Kacar sarayına bağlı olduğunu bu sebeple yayınların saraydan halka ulaştığını belirten Mohsin İhtişâmî, Kacar hakimiyetinin sonlarına doğru matbaanın özgürleştiğini ve saray memurlarının yayınevleri hakkında jurnaller vasıtasıyla oluşturdukları takibat ağından kurtulduklarını belirtmiş fakat bu durumda da siyasi grupların ve partilerin etkisi altına girdiklerinden söz etti.

Konferansa katılan diğer isimlerden Ali Asgar Mirzâyî, konferansın İran’da bugün birçok problemle yüz yüze gelen sanatçıların sorunlarına çözüm bulmak için bir vesile olması temennisini paylaştı ve konuşmasında Kacar hükümdarlarından Fethali Şah’ın İran’ın İslamiyet öncesi sanatına duyduğu ilgiden ve bunların ihya edilmesinden, Ahamenişlerden Sasanîlere kadar İslamiyet öncesi sanat dallarından biri olan taş oyma ve işleme sanatının Fethali Şah döneminde yeniden canlandırıldığına dair açıklamada bulundu. Konferansın sonunda konferansa katılan üç konuşmacıya da takdir belgeleri sunuldu.

Kirman’daki El Sanatları Sektöründe Canlılık

Kültürel Miras, El Sanatları ve Turizm Kurumu Kirman Genel Müdürü Golamrezâ Ferruhî, 18 Temmuz’da yapılan bir röportajda Kirman’ın el üretimi ürünlerinin yurt dışına ihracatının büyük bir kısmının Tahran ve İran’ın diğer eyaletlerinde yer alan gümrük kapılarından yapıldığını açıkladı. Oldukça farklı iklim ve coğrafya koşullarına sahip olan Kirman’ın bu farklılıklarının el sanatlarının çeşitliliğine de yansıdığını ifade eden Golamrezâ Ferruhî, kilim ve halı dokuma, şal örgü, nakış ve demircilik ürünlerinin hâlihazırda Kirman’ın ihracat yaptığı farklı el sanatları ürünlerini oluşturduğunu belirtti. Ferruhî, Kirman’a has olan Sircan kilimlerine rağbetin çok olduğunu ve bölgede üretim kapasitesinin %80’inin yurt dışına ihraç edildiğini ve yurt dışından talebin giderek arttığını belirtti. Bu talep artışında Kirman Eyaleti’ne bağlı Sircan şehrinin 2017 yılında dünyanın kilim şehri olarak tanıtılmasında etkili olduğunu söyledi. Ferruhî, Kirman’da kuyumculuk, ipek şal üretimi, bakırcılık ve bıçakçılık gibi bazı unutulmaya yüz tutan el sanatları alanlarının tekrar canlandırılması için hazırlanan hükümetin bir destek programının uygulamaya başladığından ve bu doğrultuda Kirman’daki el sanatları alanındaki eğitim programlarının ve bu alanlara ilgi duyan insanların desteklendiğinden bahsetti. Bunlar arasında el yapımı şal üretiminin yeniden canlanmaya başladığını ifade eden Ferruhî, bu ürünün yakında Kirman’ın yeniden simge ürünlerinden biri olacağı açıklamasında bulundu. Ferruhî ayrıca yeniden canlılık kazandırılmak istenen el sanatları ürünlerinin satışı için yeni pazarlar keşfetme, yeni satış yöntemlerinin kullanılması, fuarlara katılım gibi unsurların olumlu etkilerinin olacağından söz etti. Golamrezâ Ferruhî, uygulanmaya başlayan üreticiyi destek, eğitim programları sayesinde günümüzde Kirman’da 70 bin kişinin 60 farklı el sanatları kolunda faaliyet gösterdikleri bilgisini de kamuoyuyla paylaştı.

UNESCO Dünya Hafızası Listesi’nde İran’dan 10 Edebiyat ve Tarih Eseri Yer Alıyor

UNESCO Dünya Hafızası İran Millî Komitesi Üyesi Susen Asîlî, 18 Temmuz’da Hemedan’da düzenlenen I. UNESCO Dünya Hafızası Atölyesi programında verdiği bir röportajda Farsça yazılmış İran medeniyetine ait 10 tarihi kaynak niteliğindeki eserin 2017 yılı sonuna kadar UNESCO’nun Dünya Hafızası listesine alınmış olduğunu açıkladı. Söz konusu eserler; Baysungur’un Şahnamesi, Reşîdî’nin Vakıfnâmesi, Meşhed’de bulunan Âstan-i Kuds-i Rezevî Kütüphanesi’ndeki Safevî Dönemi devlet teşkilatına dair belgelerin bir araya getirildiği külliyat, Ebu Reyhan Birûnî’nin Et-Tefhîm, Nizamî’nin Hamse adlı eserleri, Zahîre-yi Horremşâhî eseri, Kacarlar Dönemi Resim Seçkileri Derlemesi, Sadî’nin Külliyatı, Istahrî’nin El-Mesâlik ve’l-Memâlik ve Reşidüddîn’in Camiu’t-Tevârîh adlı kitabından oluşuyor. UNESCO’nun Dünya Hafızası adlı programı 1992 yılında dünya üzerindeki tüm milletlerin birbirlerinin kültürel mirasına ait yazılı eserlerden haberdar olmaları ve erişim sağlayabilmeleri için başlatılmış bir projedir.

İranlı Turistlerin Türkiye Ekonomisine Sağladığı Kazanç Giderek Artıyor

İranlı ve Türk İş Adamları Odaları Sekreteri Celal İbrahimî, 2018 yılının ilk dört ayı istatistiklerinin 800 bin İranlı’nın turizm maksadıyla Türkiye’ye gelmiş oldukları bilgisini paylaştı. İbrahimî, İranlıların gezi için Türkiye’yi tercih etmelerini; İran’daki ulaşım ve otel ücretlerinin Türkiye’ye göre çok daha pahalı olmasına bağladı. İranlıların Türkiye’yi ziyaretleri oranı bu yılın Nevruz bayramı tatilinde ve yaz mevsiminde zirveye ulaştı. İran Kültürel Miras, El Sanatları ve Turizm Kurumu Turizm Yardımcısı Muhammed Muhibhudâyî ise her yıl ortalama 9 milyon İranlı turistin yurt dışına çıktığını bunların neredeyse yarısının kutsal yerleri ziyaret ve hac maksadıyla yolculuk yaptıklarını açıkladı. Muhibhudâyî, 9 milyon İranlı turistin 4’te 1’inden fazlasının rotasının Türkiye olduğunu belirtti ve bunun oldukça yüksek bir oran olduğunu ifade etti. İranlılar Türkiye’ye gelen turistlerin ülkelere dağılımında Rus ve Alman turistlerden sonra üçüncü sıraya yükselmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın raporuna göre Türkiye’ye gelen İranlı sayısı 2017 yılında 2 milyon 501 bin civarındadır. Bu rakam 2016 yılı verilerine göre 800 bin daha fazla İranlının 2017’de Türkiye’ye giriş yaptığını göstermektedir. Buna karşılık Türkiye’den İran’a yıllık 300 binden daha az turistin geldiği dikkate alınırsa oranlar karşılaştırıldığında arada büyük bir dengesizliğin olduğu fark edilmektedir. İran’da yurt dışına çıkış harçlarının ve dövizdeki yüksek değer artışları nedeniyle turist sayısında azalma öngörülmekteyken İranlıların Türkiye’ye olan rağbeti aksine bir seyir izlemekte ve Türkiye’ye gelen İranlı turist sayısı her geçen gün artmaktadır.

İranlı turistlerin Türkiye’de en çok rağbet ettikleri şehirler, İstanbul, Antalya, Ankara ve Van’dan oluşmaktadır. Bunlar içerisinde ilk sırada İstanbul yer almaktadır. Türkiye Kütür ve Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’ye gelen her İranlı aile Türkiye ekonomisine ortalama 3 bin 500 dolar getiri sağlamaktadır. Bu rakam İranlı turistin kişi başına yaklaşık 1000 dolar harcadığı anlamında gelmektedir. Diğer ülkelerden gelen turistlerin Türkiye’de yaptıkları harcamanın kişi başına ortalama 680 dolar olduğu görüldüğünde Türkiye’nin daha çok İranlı turisti ülkeye çekme çabası anlaşılmaktadır. 2017’de İranlı turistlerden 205 milyar dolar gelir elde edilmiştir.

İran basınında yer alan habere göre; Türkiye son zamanlarda turizm gelirlerinin artması adına hükümet ve sektör yöneticileri arasında seferberlik başlatarak yıllık 34 milyon turist ve 26 milyar dolardan fazla turizm gelirine ulaşmayı başardı ifadeleri yer almaktadır. Türkiye’ye yapılan seferlerin İran’da büyük şehirlerde faaliyet gösteren İranlı turizm şirketleri aracılığıyla yapıldığı belirtilmektedir.

Bunun yanında İranlı turistler Türkiye’de hava ulaşımı ücretlerinin kendi ülkelerine göre daha uygun olduklarını düşündüklerinden Türkiye’ye; Bazergan, Razi ve Sero sınır kapılarından karayoluyla giriş yapıp Türkiye’nin doğusundaki havalimanlarından uçakla ülkenin batısına uçakla yolculuk yapmayı tercih ettikleri görülmektedir.

Saadi Vakfı, 85. Fars Dili Öğreniminde Bilgi Artırımı Çalıştayı’nı Düzenliyor

Saadi Vakfı tarafından 22 Temmuz’da 12 farklı ülkeden gelecek olan Farsça öğretimiyle meşgul uzmanların katılımıyla, dünya genelinde Farsça öğreniminin durumu ve Farsça öğreniminde dünyanın farklı yerlerinde karşılaşılan problemlerin tartışılacağı uluslararası düzeyde bir çalıştayın düzenleneceği duyuruldu. Saadi Vakfı’nın Uluslararası İşler Yardımcısı Ferhad Palîzdâr, 19 Temmuz Perşembe günü yapılan bir röportajda bahsedilen çalıştayı kamuoyuna duyurdu ve çalıştayda; Romanya, Arnavutluk, Sırbistan, Uganda, Kenya, Tunus, Lübnan, Özbekistan, Hindistan ve Bangladeş’ten gelen Farsça okutmanların yer alacağı bilgisini paylaştı. Farsça okutmanlarının yanında dünyanın muhtelif ülkelerindeki büyükelçiliklerinde görevli memurların da programa davet edildikleri ifade edildi. Palîzdâr, çalıştayda programa katılan okutmanların ve memurların; bina, derslikler gibi maddi imkanların daha iyi konuma getirilmesi doğrultusunda ihtiyaçların neler olduğu ve sundukları çözüm tekliflerinin dinleneceğini belirtti. Saadi Vakfı ayrıca 16 farklı ülkeden gelen yeni Farsça okutmanlarının eğitimi için 90 saatlik yoğunlaştırılmış bir eğitim programına hazırladıklarını ve 16 Temmuz Pazartesi başlayan programın 9 Ağustos Perşembe günü sona ereceğini de duyurdu.

Dünya genelinde Fars dili öğreniminin yaygınlaştırılması, Fars dili ve edebiyatının kitle iletişim araçlarıyla dünya kamuoyuna tanıtımı ve yine Fars dili ve edebiyatı alanında yapılacak araştırmaların koordinasyonu gibi görevleri yerine getiren Saadi Vakfı 2012 yılında kurulmuştur. Saadi Vakfı’nın hedef kitlesi yalnızca ana dili Farsça olmayan yabancılar değildir. Vakıf yurt dışında birkaç nesilden beri yaşayan İranlıların ana dillerini unutmaları tehlikesine karşı Fars dilini öğrenmeleri, kültür ve edebiyatlarını iyi tanımaları adına faaliyetler yürütmektedir.