Hindistan’dan Basra Körfezi’ne İlk Askerî Ziyaret

Hindistan’dan Basra Körfezi’ne İlk Askerî Ziyaret
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

Hindistan Ordusu Kara Kuvvetleri Komutanı Manoj Mukund Naravane, Riyad-İslamabad ilişkilerinin en gergin olduğu dönemde Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) 9-14 Aralık tarihleri arasında bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyaret, yüksek rütbeli bir Hindistanlı askerin iki Körfez ülkesine yaptığı ilk ziyaret olarak da tarihe geçti. General Naravane’nin Körfez bölgesi ziyaretinin, Hindistan Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar’ın Bahreyn ve BAE’ye yaptığı ziyaretten günler sonra gerçekleşmiş olması oldukça dikkat çekti.

Suudi Arabistan ve BAE’ye altı günlük bir ziyarette bulunan General Naravane, BAE’de ülkenin Kara Kuvvetleri Komutanı General Saleh Mohammed Saleh al-Ameri ile görüştü; burada ayrıca Şehitler Noktası’na çelenk koydu. Naravane, BAE savunma yetkilileriyle savunma alanındaki iş birliği ile ilgili sorunları tartıştı.

İki uluslu ziyaretinin ikinci ayağında Suudi Arabistan’a gelen Naravane, üst düzey Suudi generallerle bir araya geldi ve taraflar arasındaki ortak çıkarları ve ikili savunma iş birliğini geliştirmenin yollarını tartıştı. Hint Komutan ayrıca pazartesi günü Kral Abdülaziz Askerî Akademisini ziyaret edip askerî eğitim konusunda görüş alışverişinde bulundu.

Naravane’nin ziyareti, Hindistan’ın Körfez ülkeleri ile stratejik ve savunma iş birliğini artırmayı hedeflemesi açısından oldukça önem taşıyor. Körfez ülkeleriyle tarihî ekonomik bağları bulunan Hindistan, ithal ettiği petrol ve petrol ürünlerinin ciddi bir kısmını bu bölgeden alıyor. Bu minvalde Suudi Arabistan’ın; Çin, ABD ve Japonya’dan sonra Hindistan’ın en büyük dördüncü ticaret ortağı ve en büyük enerji tüketim merkezlerinden biri olduğunu hatırlatmakta fayda var.

Son dönemlerde Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin, BAE başta olmak üzere bölge ülkeleriyle ilişkilerini artırmaya çalıştığı görülmektedir. Bu durumda bölge ülkelerinin, İsrail ile hızlı bir şekilde normalleşmesinin de bir mihenk taşı olduğu söylenebilir. Jawaharlal Nehru Üniversitesi, Uluslararası Çalışmalar profesörü Happymon Jacob, bu ziyaretin Hindistan’ın bölge ülkeleriyle olan ilişkilerini güçlendirmek amacıyla gerçekleştirildiğini söylerken Savunma Bakanı ya da Ulusal Güvenlik Danışmanı yerine direkt ordu komutanının gönderilmesinin tercih edilmesinin ayrıca ilgi çekici olduğunu belirtti.

Ziyaretin Zamanlaması

Ziyaretin, Riyad-İslamabad arasındaki bağların en gergin olduğu dönemde yapılmasının yanı sıra İsrail’in, bölge ülkeleri ile normalleşmesi ve İranlı bilim adamı Fahrizade suikastının hemen ardından gerçekleşmesi de manidar.

ABD yaptırımlarının yanı sıra İsrail saldırılarıyla karşı karşıya kalan İran, İslamabad yönetiminin tamamen Suudi Arabistan eksenine girmesini engellemeye çalışsa da ekonomik nedenlerden dolayı Pakistan’ın Suudi Arabistan’a yaklaşmaya çalıştığı görülmektedir. Ancak Hindistan-Suudi Arabistan ilişkilerinin gelişmesine paralel olarak İslamabad’ın, Tahran-Riyad arasında yürütmeye çalıştığı denge politikasını gözden geçirmesi söz konusu olabilir.

Suudi Arabistan ile Pakistan arasında onlarca yıldır süren yakın askerî, siyasi ve ekonomik ilişkiler, bu yıl ağustos ayında Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmut Kureyşi’nin Riyad’ı, Keşmir konusunda İslam İşbirliği Teşkilatını özel bir toplantıya çağırmamakla eleştirmesiyle gerilemeye başlamıştı. Bu açıklamalar Suudi Arabistan ve BAE tarafından sert bir şekilde karşılanmış ve açıklamaların hemen ardından her iki ülke de Pakistan’dan erteledikleri borçlarını derhâl ödemesi için çağrıda bulunmuştu. Pakistan Ordusu Komutanı Javed Bajwa ülkeler arasındaki diplomatik gerilimi hafifletmek için ağustos ayında Suudi Arabistan’a gönderilmiş ancak bu ziyaret Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile görüşmesinin reddedilmesiyle sona ermişti. BAE, geçen ay bir adım daha ileri giderek Pakistanlı işçilerin çalışma izninin durdurulduğunu açıklamıştı. Dolayısıyla Naravane ziyaretinin Suudi Arabistan-Pakistan askerî ilişkilerinin en gergin olduğu dönemde gerçekleşmiş olması oldukça dikkat çekiyor.

Daha önce Riyad ve Abu Dabi’nin Pakistan askerlerinin Yemen’de kendi kontrollerinde savaşan koalisyona asker gönderme talebini İslamabad’ın reddetmesi de taraflar arasındaki ilişkinin zayıflamasına neden olmuştu.

Böyle bir atmosferde Körfez ülkelerinin ordu komutalarında Pakistanlı askerlerin varlığını belirtmenin yanı sıra Pakistan’ın eski Kara Kuvvetleri Komutanı General Raheel Sharif’in, Suudi Arabistan önderliğindeki İslami askerî koalisyonun başında olduğunu belirtmekte de fayda var.