İran Basınında ABD'nin Nükleer Anlaşmadan Çekilme Kararı

İran Basınında ABD'nin Nükleer Anlaşmadan Çekilme Kararı
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz
İRAM İstanbul İdari Süleyman Gündede

ABD Başkanı Trump’ın ülkesini nükleer anlaşmadan çekme kararı birçok boyutuyla tartışma konusu olmuştur. Farklı ülkelerden karara ilişkin çeşitli açıklamalar gelirken en başta İran’ı ilgilendiren karar ülkedeki siyasi çevreler kadar basının da gündemini meşgul etmiştir. Kararı büyük oranda benzer şekillerde veren farklı siyasi pozisyonlardaki İran basınını ayrıştıransa nüanslar oluşmuştur. İran’ın reformist gazetelerinden İtimad, “Oyun Bozanın Anlaşmadan Çekilmesi” başlığını atmıştır. Sara Masumî imzasını taşıyan haberde, Trump’ın anlaşmada İran’ın taahhütlerinin 2020 sonrasına uzatılması ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansına İran’ın askerî tesislerini inceleme izni verilmesi şeklinde yapılmasını istediği iki değişikliğe yer verilmiştir. Yazıda ayrıca Rusya, Çin ve anlaşmadaki diğer ülkelerin nükleer anlaşmayı korumak konusunda hemfikir olduklarına değinilerek Avrupa’nın İran’la ticari ilişkilerini muhafaza etmek için yeni güvenceler vadettiğine vurgu yapılmıştır. Son olarak yazıda, ABD halkının anlaşmayı korumak istediği ve anlaşmadan tek taraflı çekilmeyi gereksiz gördüğü savunulmuştur. Diğer bir reformist yayın organı olan Şark gazetesi Cumhurbaşkanı Ruhani’nin Trump’ın kararı sonrası yaptığı açıklamada kullandığı “Amerikasız Nükleer Anlaşma” ifadesini manşete taşımıştır. Avrupa Birliğinin anlaşmadan en fazla fayda gören taraf olduğu vurgulanan haberde, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile Almanya Başbakanı Merkel’in Trump’ın kararını değiştirmek için gösterdikleri çabalara da yer verilmiştir. Reformist Arman-ı İmruz ise kararı AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’nin “Anlaşmada Kalıyoruz” ifadelerini öne çıkararak vermiştir. Trump’ın anlaşmadan çıkarak İran ekonomisine zarar vereceğini düşündüğü değerlendirmesine yer verilen haberde bunun hiçbir açıdan önemli bir netice doğurmayacağı savunulmuştur.

Muhafazakâr İttilaat gazetesi “Amerika’nın Anlaşmadan Çekilmesi Dünyanın Yalan İmparatorluğuna Güveninin Sonunu Getirdi” manşetini tercih etmiştir. Ruhani ve Trump’ın açıklamalarına değinilen haberde, Mogherini’nin “AB anlaşmaya devam etme konusunda kararlıdır ve kendi çıkarlarına göre karar verecektir. Biz bu çok taraflı anlaşmayı savunuyoruz ve dünya kamuoyundan da bunu istiyoruz” sözlerine de yer verilmiştir. Hükümetin görüşlerini destekleyen İran gazetesi ise haberi “Oyun Bozansız Nükleer Anlaşma” başlığıyla vermiştir. Uluslararası İlişkiler Uzmanı Ali Bigdeli’nin analizleri de haberde yer almıştır. Bigdeli, Ruhani’nin konuşmasında Avrupa’ya Amerikasız nükleer anlaşmanın uygulanması için gereken adımların atılması ve diplomatik sürecin başlatılması için fırsat verdiğini söylemiştir. Muhafazakârlara yakınlığıyla bilinen Cumhuri-yi İslami gazetesi Trump’ın kararını “ABD’nin Anlaşmadan Çekilmesine Cumhurbaşkanı’ndan Sert Tepki” şeklinde okuyucularına duyurmuştur. Diğer gazetelerde olduğu gibi bu gazetede de Ruhani’nin anlaşmanın ABD olmadan devam edeceği yönündeki ifadeleri yinelenmiştir. Muhafazakâr Risalet gazetesi manşette Devrim Rehberi Ali Hamenei’nin “Trump Bey Yanlış Yapıyorsunuz!” sözlerine yer verilmiş ve Hamenei’nin konuşmasından bölümler aktarılmıştır. Genel yayın yönetmeni bizzat Devrim Rehberi tarafından atanan ve Rehberliğin gayriresmî sözcüsü olan muhafazakâr gazete Keyhan’ın ise konuyu ilişkin en sert başlığı attığı görülmüştür. “Trump Anlaşmayı Yırttı Sıra Yakmaktadır” manşetini atan gazete, İran’ın nükleer anlaşmayı deyim yerindeyse yakması ve nükleer faaliyetlerine süratle geri dönmesi gerektiğini savunuştur. Devrim Muhafızları Ordusuna yakınlığıyla bilinen javanonline.ir sitesinde Hamenei’nin “Eğer Avrupa’dan Kesin Teminat Alamadıysanız Anlaşma Devam Edemez” ifadeleri aktarılmıştır.

Sonuç olarak İran basınının Trump’ın kararına hemen hemen aynı dille yaklaştığı görülmektedir. Ancak reformist gazeteler, Avrupalı liderlerin ifadelerini öne çıkararak Amerika olmadan anlaşmanın devam etmesi yönünde eğilim göstermektedir. Muhafazakâr gazeteler ise daha çok Hamenei’nin açıklamalarına yer vererek Amerika’nın güvenilmez olduğuna vurgu yapmıştır. Taraflar arasındaki bu fikir ayrılığının nüanstan öteye geçip daha belirgin bir hâl alması gerek nükleer anlaşmanın geleceği gerekse de İran’ın iç politik dengeleri açısından büyük önem arz edecektir.