İran Basınında Öne Çıkanlar (21-28 Mayıs 2022)

İran Basınında Öne Çıkanlar (21-28 Mayıs 2022)
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin Umman Ziyareti

İran basınının, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin 23 Mayıs’ta gerçekleştirdiği Umman ziyaretine ilişkin müspet bir tutum sergilediğini belirtmek mümkündür. Devrim Rehberi’nin denetiminde faaliyet gösteren Keyhan gazetesi bu ziyareti, iki ülke arasındaki iş birliği alanlarının güçlendirilmesinin yanında bölgesel meselelerdeki anlaşmazlıkların çözümü açısından “önemli ve kritik bir gezi” olarak nitelemiştir. Muhafazakâr çizgideki Horasan gazetesi bu ziyareti, “Komşudan Öte Bir Ziyaret” başlığıyla okuyucuya sunarken hükûmetin yayın organı olan İran gazetesi “Komşuluk Bağlarını Güçlendirme” ifadesiyle manşete taşımıştır. Reformcu gazetelerde de benzer bir çerçeve sunulmuştur. İbtikar gazetesinde yayımlanan “Siyasi Müttefikler, Ekonomik Ortaklar” başlıklı yazıda, bu ziyaretin iki ülke arasındaki ticari ve siyasi ilişkilerin gelişmesinin yanında Basra Körfezi’nde güvenliğin sağlanmasında oldukça etkili olabileceğine yer verilmiştir. Bunun yanında İran-Umman ve İran-Katar arasında makul bir düzeye ulaşan ilişkilerin, bölgesel meselelerde dış müdahaleyi azaltacağı ifade edilmiştir. Arman-ı Millî gazetesinde; Ukrayna Savaşı’ndan sonra değişen dengeler ve ABD Başkanı Joe Biden’ın Asya politikasına öncelik vermesi gibi etkenlerin, İran ile bölge ülkeleri ortaklığında bölgesel güvenliğin sağlanması noktasında ideal bir fırsat olduğu değerlendirilmesinde bulunulmuştur. Şark gazetesi ise Umman’ın nükleer müzakerelerdeki “ara buluculuk” rolüne dikkat çekmiştir. 

Genel itibarıyla İran basınında söz konusu ziyaretin, iki ülke arasındaki ekonomik ve siyasi ilişkileri güçlendireceğine dikkat çekilerek bu ziyaretin; bölgede, barış ve istikrarın sağlanması noktasında önemli bir girişim olduğu vurgulanmaktadır. Bunun yanında Umman’ın İran-Suudi Arabistan görüşmelerindeki ara buluculuğuna atıfta bulunularak Umman’ın nükleer müzakerelerde de benzer bir rol oynayabileceği belirtilmektedir.

DMO Mensubu Albay Hasan Seyyad Hudayi’ye Suikast

Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) mensubu Albay Hasan Seyyad Hudayi’ye düzenlenen suikast, İran basınında oldukça geniş yer bulmuştur. Şark gazetesinin, “Bir Suikast, Birkaç Mesaj” başlıklı yazısında, suikastın; Biden hükûmeti ve Tahran yönetiminin yanı sıra Naftali Bennett kabinesindeki iç muhalefete ve uluslararası topluma yönelik çok boyutlu bir mesaj olduğu ifade edilmiş; bunun yanında suikastın, DMO’nun terör örgütü listesinden çıkarılıp çıkarılmayacağı tartışmalarının olduğu bir dönemde meydana gelmesine dikkat çekilerek, İsrail’in ABD’ye bu noktada gönderdiği güçlü bir mesaj olduğu değerlendirmesinde bulunulmuştur. Yeşil Hareket’in liderlerinden Mehdi Kerrubi’nin partisi olan İtimad-ı Millî Partisine bağlı İtimad gazetesinde ise söz konusu suikast İsrail’in nükleer müzakereleri sabote etme girişimi olarak değerlendirilmiştir. Bunun yanında Tahran Belediyesinin uhdesinde faaliyet gösteren Hemşehri gazetesinde yayımlanan “Çaresizlikten Kaynaklanan Suikast” başlıklı yazıda da benzer bir çerçeve çizilmiştir. 

İran basınının Hudayi suikastına yönelik tutumuna bakıldığında muhafazakâr çizgideki gazetelerde, olayın perde arkasında İsrail’in olduğu iddia edilerek suikastın; İran’ın bölgesel ve küresel istikrarını sağlayacak gelişmeleri engellemeye yönelik bir girişim olduğu ifade edildiği görülmektedir. Buna karşılık reformcu gazetelerde de benzer bir çerçeve sunulduğu ancak suikastın daha çok nükleer müzakerelerle ilişkilendirildiği görülmektedir. Ayrıca bazı reformcu çizgideki yayınlarda, İran’da hayat pahalılığından kaynaklanan mevcut sosyopolitik koşullar vurgulanarak bu suikastın, ülkeyi daha güvensiz bir hâle getirilme amacıyla gerçekleştirildiğine dikkat çekilmektedir.

Abadan’da Çöken 10 Katlı Bina 

İran basını, Huzistan iline bağlı Abadan kentinde çöken 10 katlı Metropol binası faciasını farklı perspektiflerden ele almıştır. İran’ın köklü gazetelerinden İttilaat gazetesi, binanın yapısal sorunlarının ilgili kurumlar tarafından birçok kez müteahhit ve bina sahiplerine iletildiğini belirterek yetkililerin gerekli incelemeleri başlattığını ön plana çıkarmıştır. Aşırı radikal Keyhan gazetesi de benzer bir çerçeve çizmiştir. Buna karşılık reformcu cenaha yakın gazeteler, olayı daha eleştirel bir zeminde işlemiştir. Arman-ı Millî gazetesi, “Abadan’da Metropol, Plasko’da Tahran, İki Kaza ve Bir Senaryo; Bu Sefer Sorumluları Görmezden Gelmeyin” manşetli yazıda; olay 2017 yılında Tahran’da yangın sonrası çöken ve sayısız itfaiyecinin hayatını kaybetmesine neden olan Plasko binasıyla ilişkilendirilerek yetkililer ihmalkârlık ve yolsuzlukla suçlanmıştır. İtimad gazetesinde de benzer bir çerçeve sunularak binanın çökeceğinin mühendisler tarafından önceden tahmin edildiği vurgulanmıştır. Aftab-ı Yezd gazetesinde “Plasko’dan Daha Acı Facia; İran, Abadan İçin Yasta” manşetine yer verilirken Şark gazetesi ise “Abadan’da Plasko” başlığını kullanmıştır. Şark gazetesindeki yazıda, binanın müteahhidinin nüfuzlu biri olduğu ve eleştirilere rağmen binanın inşaatını tamamladığı öne sürülmüştür. Ilımlı Cumhuri-yi İslami gazetesi ise söz konusu faciayı, “Birkaç İlde [Toplanan] Vatandaş, Abadan’da Yüreği Yanan İnsanların Derdine Ortak Oldu” manşetliyle okuyucuya sunarak çöken bina sonrası başlayan protestoları irdelemiştir.

İran medyasının Abadan’daki çöken binaya yönelik tutumuna bakıldığında muhafazakâr gazetelerde, müteahhitler ve bina sahipleri sorumlu tutulurken yetkililere yönelik hiçbir eleştiriye yer verilmediği görülmektedir. Buna karşılık muhalefet pozisyonundaki reformcu ve ılımlı gazetelerde yetkililerin ihmalleri ve yolsuzluk iddiaları ön plana çıkarılmıştır. İran’ın köklü gazetelerinden Cumhuri-yi İslami gazetesi dışında çöken bina sonrası başlayan protestoların manşete taşınmadığı gözlemlenmiştir. 

İran’ın Yer Altında Bulunan Gizli S/İHA Üssünün Tanıtımı 

İran Silahlı Kuvvetlerinin, yer altında bulunan gizli S/İHA üssünden görüntüler paylaşması İran basınında büyük yankı bulmuştur. İttilaat gazetesinde, İran’ın dünyada en iyi S/İHA teknolojisine sahip ülkeler arasında yer aldığı vurgulanırken Aftab-ı Yezd gazetesinde ise İran’ın bölgenin “üstün drone gücü” hâline geldiği değerlendirilmesinde bulunulmuştur. Diğer gazetelerde de benzer bir çerçeve çizilmiştir. 

İran basınında söz konusu üssün tanıtımında olumlu bir hava hâkim olduğunu söylemek mümkündür. Genel itibarıyla İran’ın hava savunma ve S/İHA alanındaki teknolojik başarılarına dikkat çekilerek uçuş süresi ve mühimmat kapasitesi gibi nitelikler çok yönlü bir zeminde irdelenmektedir. 

Basra Körfezi’nde Yunanistan’a Ait İki Petrol Tankerinin Alıkonulması

Yunanistan’ın ABD’nin talebi doğrultusunda İran bayraklı gemiyi alıkoyup taşıdığı petrole el koymasının ardından İran’ın misilleme yaparak Basra Körfezi’nde Yunanistan tankerlerine el koyması, İran basının gündeminde olan diğer bir gelişmedir. Muhafazakâr bir yayın politikası izleyen Cevan gazetesinde, Yunanistan’ın bu girişimi, ABD’nin talebi üzerine gerçekleştirdiğine dikkat çekerek ve “korsanlık ve zorbalık Batı kültürünün ve kapitalizminin bir simgesidir.” ifadesini kullanarak İran’ın kara suları veya uluslararası sulardaki çıkarlarını baltalamaya yönelik herhangi bir girişime izin verilmeyeceği belirtilmiştir. İran Kızılay Cemiyetine bağlı Şehrvend gazetesinde ise bahsi geçen olay, “İran’dan Yunanistan’a Uyarı” manşetiyle irdelenerek İranlı yetkililerin tepkilerine yer verilmiştir. 
İran gazetelerinde bahsi geçen olaya ilişkin haberlere bakıldığında birçok yayının gelişmeleri sade bir şekilde verdiği görülmektedir. Bazı gazetelerde, İran’ın Basra Körfezi’ndeki iddiaları konusunda Yunanistan üzerinden ABD ve Avrupa’ya güçlü bir mesaj verdiği değerlendirilmektedir. 

Meclis Başkanlığı Seçimleri

İran basınında geçtiğimiz hafta ön plana çıkan bir diğer gelişme ise Meclis başkanlığı seçimleri ve Muhammed Bakır Kalibaf’ın yeniden başkanlık koltuğuna oturmasıdır. Reformcu çizgideki İbtikar gazetesinin seçimlerden önce yayımladığı yazıda; Direniş Cephesinin Kalibaf’a yönelik girişimlerine rağmen Meclis başkanının değişmesinin pek olası olmadığı ifade edilmiştir. Bunun yanında Direniş Cephesinin Meclis başkanı adayı gösterebilmesi için yeterli üyeye sahip olmadığı ve cephe içerisinde de siyasi ihtilafların bulunduğu vurgulanmıştır. Reformcu cenaha yakınlığıyla bilinen İntihab haber ajansı ise Meclis başkanlığı seçimleri üzerinden muhafazakâr cenah arasındaki iç çatışmayı değerlendirmiştir.

İran basınında Meclis seçimlerine ilişkin haberlerin daha çok Devrim Rehberi’nin oylamanın ardından milletvekilleriyle yaptığı görüşme çerçevesinde sunulduğu görülmektedir. Bunun yanında bazı yayınlarda muhafazakâr cenahtaki iktidar mücadelesi ve iç hesaplaşmanın irdelendiğini belirtmek mümkündür.

İran’da Artan Gıda Güvenliği Krizi

İran’da; kuraklık, Ukrayna Savaşı nedeniyle fiyatların artması ve buğday üretiminin yeterli olmaması gibi etkenler; gıda güvenliği krizini gündeme getirmiştir. Bu bağlamda Şehrvend gazetesinde, giderek derinleşen küresel gıda krizi irdelenerek İran ve Rusya arasında artan ticari ilişkiler, bu noktada olumlu etki yaratabilecek bir politika olarak değerlendirilmiştir. Reformcu bir yayın politikası izleyen Şark gazetesinin “Gıda Göçü” başlıklı yazısında ise İran’da gıda üretimindeki düşüş nedeniyle kısa bir süre içerisinde binlerce İranlının göç etmek zorunda kalacağı öne sürülmüştür. 

İran gazetelerinde genel itibarıyla gıda arzında yaşanan krizin sebeplerinin geniş bir çerçevede irdelendiği ve İran’ın karşı karşıya kalacağı tehditlerin çok yönlü bir zeminde sunulduğu gözlemlenmiştir. 

Hava Kirliliği ve Çevre Sorunları

İran’da hava kirliliği nedeniyle birçok ilde okullar ve devlet kurumlarının tatil edilmesinin ardından uzun zamandır ülkede insan sağlığını tehdit eden hava kirliliğine yol açan etkenler yeniden gündeme gelmiştir. İttilaat gazetesinde, toz sorununun çözümü için ciddi önlemlere ihtiyaç olduğuna yer verilerek bu sorunun büyük ölçüde arazi tahribatından kaynaklandığı ancak Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) gibi baraj faaliyetlerinin de etkin bir rolü bulunduğu ifade edilmiştir. İran’ın resmî haber ajansı IRNA’nın çatısı altında faaliyet gösteren Cam-ı Cem gazetesinde ise bölgedeki su kaynaklarının hatalı tüketimi ve su politikalarının yanlış yönetimi gibi etkenlerin küçümsenerek hava kirliliğinin sadece iklim değişikliği ve Türkiye’nin baraj faaliyetleriyle bağdaştırıldığı görülmüştür. Tahran Belediyesine bağlı Hemşehri gazetesi ise “Türkiye’nin Barajları İran, Suriye ve İran’a bela açtı.” ifadesini kullanmıştır.

İran medyasında, uzun bir süredir İran ve bölgedeki hava kirliliğine Türkiye’nin inşa ettiği barajların neden olduğu iddiaları yoğun biçimde yer aldığı gözlenmektedir. İran’ın, hava kirliliği ve çevre sorunları konusunda Türkiye’yi suçlayarak su kaynaklarının bilinçsiz tüketimi ve yanlış su politikaları gibi su krizine neden olan temel etkenleri örtbas etmeye çalıştığı söylenebilir. Türkiye’nin baraj faaliyetlerine yönelik ciddi ve bilimsellikten uzak ithamlar yöneltilerek kamuoyunda Türkiye’ye karşı bir algı operasyonu yürütülmektedir.