İran Basınında Öne Çıkanlar (21-30 Eylül)

İran Basınında Öne Çıkanlar (21-30 Eylül)
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

Mehsa Emini Protestoları

İran’da tesettüre uygun giyinmediği gerekçesiyle “İrşat Devriyeleri” olarak bilinen ahlak polisi tarafından tutuklanan Mehsa Emini’nin gözaltında hayatını kaybetmesi üzerine başlayan ve kısa sürede halk hareketine dönüşen kitlesel protesto gösterileri, geçtiğimiz hafta İran basınında geniş yer bulan en dikkat çekici gelişmelerden olmuştur. “Mehsa Emini Olayının İran Basınındaki Yankıları” başlıklı yazıda belirtildiği gibi “İran’da muhalefet pozisyonundaki reformcu ve ılımlı medya, İrşat Devriyeleriyle ilişkili politikaların reformunu talep ederken sistemle iltisaklı ve muhafazakâr medya ise reel politik denklemlerle örtüşmeyen ideolojik bir perspektif sunmaktadır.”

Radikal muhafazakâr çizgideki Mütelife Partisine yakın Risalet gazetesi; Devrim sonrası İran’da kurulan siyasal düzenin, kadınların toplumsal hayattaki varlığını artırdığını ileri sürmüş ve “Hacı Kasım [Kasım Süleymani] gibiler olmasaydı Mehsa Emini ve onun gibi nicesinin başına neler gelirdi?” sorusunu yöneltmiştir. Hükûmetin yayın organı olan ve ülkenin resmî haber ajansı IRNA’nın çatısı altında neşredilen İran gazetesi, “Kürdistan İlinde Güvensizlik Yaratma Çabaları ve Tahran’da Protestolar” başlığını kullanarak protestoları, muhalif ve ayrılıkçı gruplarla ilişkilendirmiş; bunun yanında KOMELA’nın (İran Kürdistan Devrimci Emekçiler Örgütü), Kürt nüfuslu bölgelerdeki protestoları alevlendirdiğini öne sürmüştür. Devrim Rehberi’ne bağlı Keyhan gazetesi, gösterileri “fitne” olarak telakki edip reformcu medyanın manipülatif bir tutum sergilediğine yer vermiştir. Tahran Belediyesinin uhdesindeki Hemşehri gazetesi de benzer bir çerçeve sunarak protesto gösterilerini “kargaşa” olarak telakki etmiş ve göstericilerin attığı sert sloganlara yer vermiştir. 

Reformcu bir yayın politikası izleyen basın kuruluşlarında ise tam tersi bir çerçeve sunulduğunu belirtmek mümkündür. Yeşil Hareket’in lideri Mehdi Kerrubi’nin partisi İtimad-ı Millî Partisine yakınlığıyla öne çıkan İtimad gazetesi, Tahran yönetiminin kadınların stadyuma giriş yasağı hususunda geri adım atmasına dikkat çekerek başörtüsü konusunda artık direnemeyeceğini belirtmiştir. Eski Cumhurbaşkanı Rafsancani’ye yakınlığıyla bilinen Arman-ı Millî gazetesi, “İsyan Karşısında Güç Gösterisi” manşetiyle yönetimin uyguladığı baskıya dikkat çekmiştir. Hemdili ve Merdumsalari gibi reformcu cenahın önde gelen diğer yayınları da protesto gösterilerini manşete taşıyan ve eleştirel bir çerçeve çizen gazeteler olmuştur.

Emini Protestolarına Karşı Tahran Yönetimine Destek Yürüyüşleri

İran’da Emini’nin hayatını kaybetmesi üzerine başlayan kitlesel protesto gösterileri karşısında farklı bölgelerde düzenlenen yönetime destek yürüyüşleri, geçtiğimiz hafta İran basınında öne çıkan diğer bir gelişme olmuştur. 

Devrim Rehberi Ali Hamenei’nin görüşlerini yansıtan ve aşırı radikal bir yayın politikası benimseyen Keyhan gazetesinde “Halk Son Sözü Söyledi, Şimdi Sıra ABD’nin Kuklalarını Cezalandırmakta” manşetine yer verilmiştir. Bu yazıda; göstericilerin kamu malı ve kutsal değerlere verdikleri zarar (İran bayrağının yakılması, cami ve türbelerin ateşe verilmesi vb.) ile gösterilerde güvenlik güçlerinin hayatını kaybetmesine dikkat çekilmiştir. Ayrıca muhafazakâr medya; reformcu medyayı, sistem karşıtı gruplar ve ABD ile İsrail gibi ülkelerle bir tutarak “ABD’nin kuklaları ile ayaklanmaları kışkırtanların adalet önünde yargılanmaları ve cezalandırılmalarının zamanı geldi. Reform iddiasında bulunanlar, Mehsa Emini’nin ölümünü soruşturma yapılmadan cinayet olarak nitelendirdi. Bu hareketlerinin provokatif sonuçlara neden olacağının farkında olamadıkları kabul edilemez.” ifadelerine yer vermiştir.

Keyhan gazetesine benzer bir çerçeve çizen Devrim Muhafızları Ordusuna (DMO) yakın Cevan gazetesi; konuyu “İsyan Karşısındaki Halk” manşetiyle okura sunarken Tahran Belediyesine bağlı Hemşehri gazetesi “Halktan İsyancılara Keskin Bir Hayır” başlığını kullanmıştır. Bunun dışında İran gazetesi “Güvenliği Savunma”, Cam-ı Cem gazetesi ise “Bitirici Darbe” manşetine yer vermiştir. 

Cumhuri-yi İslami gazetesinin yanı sıra Aftab-ı Yezd, Arman-ı İmruz ve İtimad gazetesi gibi muhalefet pozisyonundaki gazeteler de söz konusu gelişmeyi manşete veya ilk sayfaya taşımıştır. 

İran’da neşredilen matbu basın kuruluşlarının, Emini protestolarına karşı düzenlenen Tahran yönetimine destek yürüyüşüne ilişkin tutumuna bakılacak olunursa genellikle bahsi geçen destek yürüyüşlerinin muhafazakâr ve sistemle iltisaklı gazeteler tarafından öne çıkarıldığını belirtmek mümkündür. Tahran yönetiminin görüşleriyle paralel bir çerçeve sunan bu gazeteler; halkın yönetime sahip çıkmasına methiyeler düzerken Emini’nin ölümü üzerine başlayan protestolara destek veren dünya kamuoyunu ve reformcu çevreler ile sistem muhaliflerini “isyan, ABD kuklaları, bozguncu, düşman vb.” anahtar kavramlarla hedef almıştır. Buna karşılık Emini’nin ölümüne sert tepki gösteren ve İrşat Devriyelerine yönelik politikaların yenilenmesi çağrısında bulunan muhalefet pozisyonundaki reformcu ve ılımlı gazeteler ise yönetime destek yürüyüşlerini ilk sayfaya taşısa da olayı sade bir üslup ve ana hatlarıyla okuyucuya servis etmekle yetinmiştir.

İran’ın Kuzey Irak Operasyonu

İran’ın, Irak’ın kuzeyindeki KOMELA (İran Kürdistan Devrimci Emekçiler Örgütü), İKDP (İran Kürdistan Demokrat Partisi) ve PAK (Kürdistan Özgürlük Partisi) örgütlerine ait karargâhlara hava saldırısı düzenlemesi; İran basını tarafından yakından takip edilmiştir. 

Yeşil Hareket’in lideri Mehdi Kerrubi’nin partisi İtimad-ı Millî Partisine yakınlığıyla bilinen İtimad gazetesi, “tehdit ortadan kalkıncaya kadar operasyonların devam edeceğine” dikkat çekmiştir. Bunun yanında İran’ın geçmiş dönemlerde Irak’ın kuzeyine düzenlediği harekâtlara yer vermiş ve bu bağlamda “İran, 2020’de sınırlarındaki terör eylemlerine karşılık, Türkiye’nin Kuzey Irak’a geniş çaplı saldırı düzenlediği bir süreçte, bu bölgedeki grupların mevzilerine yönelik topçu saldırıları gerçekleştirdi.” ifadesine yer vermiştir. Son dönemlerde eleştirel bir çerçeve sunan Cumhuri-yi İslami gazetesi, “Ayrılıkçı Teröristlerin Karargâhlarına DMO’nun Yeni Füze ve İHA Saldırıları” manşetini kullanmıştır. İran gazetesi; İran’ın, Irak Kürt Bölgesi’ndeki Kürt yetkilileri, sınırları yakınındaki terörist grupların varlığını ve faaliyetlerini asla kabul etmeyeceği; bu grupların, Kuzey Irak’tan çıkarılmasının sorumluluğunun yetkililere ait olacağı konusunda defalarca uyarıda bulunduğu ifade edilmiştir. İran Radyo ve Televizyon Kurumunun uhdesi altında neşredilen Cam-ı Cem gazetesinde de İran’ın güvenlik kaygıları öne çıkartılmıştır. DMO’ya yakınlığıyla bilinen Cevan gazetesi ise “DMO: Sınırlarımızı İşgal Edenlere Müsaade Etmeyeceğiz” manşetini kullanmıştır.

Sonuç olarak İran basınında müspet bir hava hâkim olmakla beraber İran’ın millî egemenliği ve güvenliğini tehdit eden hiçbir “ayrılıkçı” unsura izin verilmeyeceğine yer verilmektedir. Türkiye’nin, Suriye ve Irak’taki güvenlik kaygılarını görmezden gelen ve bölgedeki askerî harekâtlarını manipülatif bir çerçevede irdeleyen İran basınının; söz konusu operasyonu, İran’ın güvenlik kaygılarını vurgulayarak okura sunması gözlerden kaçmamalıdır.

İran’ın Rıdvan Adlı Yeni Balistik Füzesini Sergilemesi

İran’ın, 8 yıl süren İran-Irak Savaşı’nın yıldönümü nedeniyle düzenlenen “Kutsal Savunma Haftası” etkinliklerinde, 1.400 kilometre menzilli “Rıdvan” adlı yeni balistik füzesini sergilemesi, geçtiğimiz hafta İran basınının gündemini meşgul eden diğer bir gelişme olmuştur.

Devrim Rehberi’nin denetimi altında neşredilen Keyhan gazetesi, “Rıdvan Balistik Füzesi ve Hayber Şeken Füze Sisteminin Tanıtımı” manşetiyle “Rıdvan füze sistemi, tek kademeli bir sıvı yakıtlı balistik füze sistemidir. Bu füzenin menzili 1.400 km’dir ve savaş başlığı, yüksek patlayıcılı ayrılabilir tiptedir. İki tip sert darbe güdüm ve yüksek doğruluk ile her türlü sabit ve mobil platformdan operasyonlarını gerçekleştirebilmektedir.” ifadelerine yer vermiştir. DMO’ya yakınlığıyla bilinen Cevan ve İttilaat gazetesi de konuya dair benzer bir çerçeve sunmuştur. 

İran basınında, söz konusu balistik füzenin sergilenmesinden kaynaklı müspet bir hava hâkim olduğu söylenebilir. Konunun, genel itibarıyla muhafazakâr ve sistemle iltisaklı yayınlar tarafından ilk sayfaya taşındığını belirtmek mümkündür. İran’ın hava savunma sistemi ile S/İHA alanındaki teknolojik başarılarına yer verilerek uçuş süresi ve mühimmat kapasitesi gibi nitelikler, çok yönlü bir zeminde irdelenmektedir.

Hamenei’nin DYTK’nin Yeni Üyelerini Ataması

Devrim Rehberi Ali Hamenei’nin; Anayasayı Koruyucular Konseyi (AKK) ile Meclis arasında, kanunların İslam’a ve Anayasa’ya aykırı olup olmaması konusunda çıkan anlaşmazlıkları çözmekle yükümlü Düzenin Yararını Teşhis Konseyi (DYTK) üyelerini ataması, İran basınında öne çıkan diğer gelişmedir.

Eski Cumhurbaşkanı Ekber Haşimi Rafsancani’ye yakınlığıyla bilinen ve reformcu çizgide hareket eden Arman-ı Millî gazetesi, mezkûr gelişmeyi “Natık Nuri ve Ruhani Gitti, Laricani Geldi” manşetiyle okura sunarak ılımlı eski Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve ılımlı eski Meclis Başkanı Ali Ekber Natık Nuri’nin yeniden üyeliğe atanmamasını vurgulamıştır. İran’ın resmî haber ajansı IRNA’nın İran gazetesi, DYTK’deki eski üyelerin bu dönemde atanmamasına dikkat çekmiştir. Yine İran gazetesi, Natık Nuri’nin toplantılara katılmadığı için yeniden üyeliğe atanmadığını öne sürerken Ruhani’ye yönelik bir gerekçe sunmamıştır. Aftab-ı Yezd gazetesi, “Devrim Rehberi Tarafından Yeni Dönem DYTK Üyeleri Atandı” manşetine yer vererek yeni üyelerin fotoğraflarını servis etmiştir. Arman-ı İmruz, Şark, Horasan, Cumhuri-yi İslami, Cevan ve Keyhan gazeteleri de söz konusu gelişmeyi manşete veya ilk sayfaya taşıyan gazeteler arasında yer almıştır. 

Sonuç olarak İran’daki matbu basın kuruluşlarının büyük bir kısmı, bahsi geçen gelişmeyi ilk sayfaya taşıyarak ana hatlarıyla okuyucuya sunmuştur. Ayrıca bazı basın kuruluşlarının, sistem tarafından sindirilen Ruhani ve Natık Nuri gibi figürlerin tekrar atanamamasına dikkat çektiği gözlemlenmiştir.