İran Basınında Öne Çıkanlar (22-28 Ağustos)

İran Basınında Öne Çıkanlar (22-28 Ağustos)
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

ABD’den Nükleer Anlaşma Konusunda İran’a Yanıt

Yeniden ufukta gözüken nükleer anlaşma, son günlerde İran basınının gündemini meşgul eden önemli gelişmeler arasında yer almaktadır. Bu bağlamda İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani’nin “Nükleer müzakerelerde son değerlendirmeye ilişkin ABD’den yanıt aldık.” açıklaması, Nükleer Anlaşma’nın (Kapsamlı Ortak Eylem Planı, KOEP) yeniden ihyası tartışmalarına yeni bir boyut kazandırmıştır. İran Radyo ve Televizyon Kurumuna bağlı Cam-ı Cem gazetesi, “ABD’nin Geri Çekilme Zinciri” manşetli yazısında, “ABD, füze programını ve İran’ın bölgedeki varlığı konularındaki taleplerini anlaşma metnine dâhil edemeden KOEP’e dönüş için zemin hazırladı.” ifadelerine yer vermiştir. Konuyu; İbtikar gazetesi, “Nükleer Anlaşmanın Kader Günü”; Arman-ı İmruz gazetesi, “Yanıt Geldi, İncelemeler Başladı” manşetiyle okuyucuya sunmuştur. 

Bunların dışında Devrim Rehberi’nin uhdesi altında yayımlanan Keyhan gazetesinin “Bu Basit Bir Analiz Değil, Bir Öngörü” başlıklı yazısında, Ukrayna krizi sonrası Avrupa’da artan enerji krizinden hareketle önümüzdeki kış Avrupa ülkelerinin enerji ihtiyacının karşılanmasında İran’ın etkin bir rol oynayabileceği öne sürülmüş ve hükûmete, “Nükleer anlaşmayı iki ay erteleyin, her şey İran’ın çıkarına değişecek.” tavsiyesinde bulunmuştur. Gazetenin bir diğer sayısında yer alan “Yaptırımların Uygulanmasındaki İhanetten Yaptırımları Aşma Çabalarına” başlıklı yazıda, hükûmetten açıkça Batı ile yapılan anlaşmaya son vermesini istemiştir. 

İran basınının, nükleer müzakerelere ilişkin tutumuna bakıldığında, muhafazakâr ve reformcu çizgideki gazetelerin hemen hemen benzer bir çerçeve irdelediği görülmektedir. Genel itibarıyla gazetelerin nihai anlaşmaya varma konusunda iyimser bir tablo çizdiğini belirtmek mümkündür.  Ancak bazı gazetelerde bunun uzun vadeli olmayacağı değerlendirilmektedir. Öte yandan muhafazakâr bir çizgide hareket eden basın kuruluşlarında; söz konusu müzakerelerin, ideolojik ve radikal bir zeminde irdelenerek müzakere sürecine yönelik eleştirilere yer verildiği gözlemlenmiştir.

Rus Siyaset Bilimci Alexander Dugin’in Kızına Suikast

Vladimir Putin’e yakınlığıyla bilinen siyaset bilimci Alexander Dugin’in kızı Darya Dugina’nın suikasta uğraması, dünya kamuoyunun gündemini meşgul ettiği kadar İran basını tarafından da yakından takip edilmiştir. Cam-ı Cem gazetesinin “Zelensky’nin Kan Parası” başlıklı yazısında, Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası Moskova-Tel Aviv hattındaki gerilimin tırmanmasına dikkat çekilmiş ve Ukrayna Güvenlik Servisinin tek başına bu gibi bir eylemi gerçekleştirmeyeceği ve bu riski alamayacağı ifade edilerek suikastın; ABD, İngiltere ve İsrail’in iş birliğinde gerçekleştirildiği öne sürülmüştür. Şark gazetesi ise söz konusu gelişmeyi “Rasputin’in Ölümden Kaçışı” başlığıyla okura sunarken Cevan gazetesi, “Putin’in Yakın Çevresi Şüpheli Suikastların Merkezinde” başlığını kullanmıştır. Sonuç olarak İran basınında Rusya’yı sarsan suikastın, Rusya-Ukrayna Savaşı ile ilişkili olduğu değerlendirmesine dikkat çekilmiş ve suikastın arka planı okunmaya çalışılmıştır.  

Lig Maçında Tribünlerin Kadın Taraftarlara Açılması

İran gazetelerinin manşete taşıdığı diğer bir gelişme, kadın taraftarların ilk kez bir lig maçında tribünlere girmesine izin verilmesidir.  Konuya ilişkin Şehrvend gazetesi, “Kadınların Sesi İlk Kez Duyuldu” manşetini kullanırken Arman-ı Millî gazetesi ise “Kadınlara Azadi Stadyumuna Giriş İzni” manşetiyle okuyucuya servis etmiştir. Sazendegi gazetesi, “Kadın Özgürlüğü” manşetini, Aftab-ı Yezd gazetesi ise “Stadyumda Kadınların Payı; Sadece 500 Kişi” ifadelerini kullanmıştır. Genel olarak kadınların stadyum iznini daha çok reformcu yayın politikası izleyen gazetelerin ön plana çıkardığı görülmektedir. Buna karşılık muhafazakâr ve sistemle iltisaklı yayınların genelinde ise söz konusu gelişmenin manşete taşınmadığı gözlemlenmiştir. Bunun yanında bazı yayınlarda, kadın taraftarlara az sayıda yer tahsis edilmesi de eleştirilmiştir.