İran Hava Harp Kapasitesi: Elektronik Harp Eğilimi

İran Hava Harp Kapasitesi: Elektronik Harp Eğilimi
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz
Araştırmacı Hurşit Dingil

İran Kara Kuvvetleri, 25 Nisan Pazar günü 5-15 kg harp başlıklı, 10 km menzile sahip ve yapay zekâ tabanlı bir sistemle yönetildiği ileri sürülen yeni sürü taarruzî (kamikaze) insansız hava araçlarını (İHA) sergiledi. Bu gelişmeden birkaç hafta önce, İran Ordu Günü kutlamaları dâhilinde yeni hava savunma sistemleri de tanıtılmıştı. Sergilenen yeni hava savunma sistemlerinde farklı türlerdeki hava tehditlerine karşı koyma kabiliyetlerine sahip olduğu belirtilen ve uzun menzil sınıfında yer alan Demavend ile kısa menzil sınıfında yer alan Mecid ve Zülfikar isimli hava savunma sistemleri ön plana çıkmaktadır. Yine askerî geçit töreninde Hatem isimli topçu atış kontrol sistemi de ilk kez tanıtıldı. En son gerçekleşen tanıtım törenine benzer olarak bu geçit töreninde de elektronik harp cihazları ve dronelar gösterildi.

İki askerî tanıtım törenini incelediğimizde öncelikle hava harp kabiliyetlerinin ve özellikle de droneların geliştirilmesine yönelik çabalar önemli bir yerde durmaktadır. Bu noktada elektronik harp kapasitesinin artırılmasına yönelik çalışmalarda son üç askerî tanıtım dikkate alındığında bir istikrar olduğu görülmektedir. Diğer taraftan sergilenen sürü dronelarına bakıldığında aynı anda 10 İHA’nın görev yapabildiği sürü taarruzî sisteminin, silahlı insansız hava araçları (SİHA) ve İHA platformlarından da fırlatılarak kullanılabileceği söylenmektedir. Ayrıca sürü kabiliyetli taarruzî droneların 40-400 km iletişim menziline sahip olduğu belirtilmektedir. Bununla birlikte bir diğer önemli yenilik ise sergide gösterilen Ranesh-1 mini turbo-jet motorudur. Zira mini turbo-jet motorları özellikle yüksek hız itkisini oluşturması açısından başta seyir füzeleri olmak üzere önemli bir gelişme alanı olarak kabul edilebilir. Seyir füzelerinin operasyonel kabiliyetleri dikkate alındığında İran’ın mini turbo-jet motoru mevcut envanterde yer alan seyir füzelerinin gelişmesi açısından değerli bir ilerleme alanıdır. Son tanıtımda dikkat çeken gelişmeler arasında hava radar tespit sistemleri ve elektronik harp donatıları da bulunmaktadır. Bu iki unsurun hem düşman alanında hem de savunma alanında hava üstünlüğünün kazanılması noktasında etkili araçlar olduğunu söylemek mümkündür. Bu kapsamda; tanıtımda yer alan kara konuşlu sinyal karıştırıcı, entegre Tiam-1400 sinyal istihbarat (SIGINT) sistemi ve entegre Taha-1400 radar karıştırıcı cihazlar somut örnekleri oluşturmaktadır. Bu donatılara bakıldığında drone tehditleri ve uzaktan kumandalı sistemlerin navigasyon özelliğini bozma ve sinyal karıştırma yetenekleri dikkat çekmektedir. Ayrıca Taha-1400’ün düşman bölgesindeki radarları karıştırarak SİHA ve İHA’ların güvenliğini sağlayabildiği belirtilmektedir. Diğer taraftan Tiam-1400’ün başta Ebabil SİHA ve İHA’lar olmak üzere çeşitli tiplerdeki İHA’lara, helikopterlere ve savaş uçaklarına entegre edilerek düşman unsurlarının kullanmakta olduğu haberleşme cihazlarının ve elektronik aygıtların ürettiği sinyalleri yer kontrol istasyonuna aktarabildiği söylenmektedir. Tüm bunlarla birlikte en son gerçekleşen askerî tanıtım törenlerinde, hava savunma donatılarına ve elektronik harbe özel bir vurgu olduğu açıkça görülmektedir. Nitekim bunun bölgesel bağlam dâhilinde refleksif olarak geliştiği de ifade edilebilir. Zira ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı General Mckenzie’nin geçtiğimiz günlerde dile getirdiği “Kore Savaşı’ndan bu yana ilk defa hava üstünlüğünün olmadığı bir sahada operasyon sürdürüyoruz.” ifadesi hem İran’ın hava savunma kabiliyetini ve caydırıcılık kapasitesini anlamak hem de İran’ın neden bu alana odaklandığını açıklayabilmek adına değerli bir söylemdir. Öyle ki genel bir değerlendirme yapıldığında İran’ın balistik füzelerinin ve drone kapasitesinin sahada oluşturmuş olduğu somut sonuçlar, önemli bir caydırıcılık oluşturmaktadır. Buna ek olarak son askerî tanıtımda yer alan dronelara entegre edilebilen lazer tespit sistemi de BAE-ABD ve İsrail’in özellikle dronelara karşı koymak üzere geliştirdiği lazer temelli hava savunma sistemlerine yönelik attığı adımların, İranlı karar alıcıları tarafından doğrudan dikkate alındığını ortaya çıkarmaktadır.