İran’da GSYİH %15 Daraldı

İran’da GSYİH %15 Daraldı
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

Dünya Bankası tarafından küresel ölçekte yayılan koronavirüs salgınının ekonomik etkileri ile ilgili hazırlanan rapora göre İran ekonomisinin 2020 yılında %5,3 oranında daralacağı tahmin edilmektedir. Ancak 7 Haziran'da Ekonomi Bakanı Ferhad Dejpesend, İran Şûra Meclisinde yaptığı konuşmada, koronavirüs salgını sürecinde GSYİH’nin %15 oranında daraldığını bildirdi. Konuşmasında İran’ın güncel ekonomik sorunlarına değinen Dejpesend, koronavirüs salgınının olumsuz ekonomik etkilerinden kurtulmak için talep artırıcı politikaların uygulanması gerektiğini vurguladı.

Bakan Dejpesend, son dönemde koronavirüs salgını nedeniyle petrol piyasasındaki gelişmeleri de değerlendirerek petrol endüstrisi üzerindeki ambargo ve yaptırımlar olmasa bile petrol kaynaklarının yönetilebilir olmadığını söyledi. Ayrıca petrol piyasasındaki aşırı volatil fiyatlar sebebiyle mali bütçenin petrol dışı gelirlere dayanması gerektiğini söyleyerek petrol gelirlerindeki azalışın vergi gelirlerini artırarak telafi edilmesi gerektiğini vurguladı. Dejpesend, yeni oluşturacakları vergi gelirlerinin vergi mükelleflerine bir yük olmayacağını ve yeni vergi matrahlarıyla gelir kaynakları oluşturacaklarını belirterek şu an bulunulan sıkıntılı ekonomik durumda bazı gereksiz vergi muafiyetlerinin kaldırılacağını bildirdi.

Petrol piyasasındaki konjonktürel riskler ve İran üzerindeki ambargo ve yaptırımlar, İran’ın petrol gelirlerini oldukça düşürmüştü. Özellikle geçtiğimiz aylarda WTI tip (Amerikan-Texas Tip Petrol) petrol fiyatlarının -25 dolara kadar düşerek petrol piyasasında bir ilkin yaşanması, 1399 Yılı Mali Bütçesi petrol gelirlerinde petrolün varil fiyatını 50 dolar olarak belirleyen İranlı ekonomi politikacılarını oldukça endişelendirdi. Geçen hafta Bütçe ve Planlama Kurumu Başkanı Muhammed Bakır Nobaht, İran’ın petrol gelirlerinin 9 milyar doların altına gerilediğini ve bu meblağın İran İslam Cumhuriyeti tarihinin son 25 yılının en düşük meblağı olduğunu belirterek 1399 Yılı Bütçesi’ndeki beklenti ve tahminlerden oldukça farklı şekilde gerçekleştiğini söyledi.

Petrol gelirlerinin haricinde koronavirüs salgını nedeniyle hükûmet, gelirleri azalan halkın üzerindeki ekonomik baskıyı azaltmak adına vergi ötelemesi ve indirim programları uygulamıştı. Buna ilave olarak salgın sebebiyle sağlık harcamalarını da artırmıştı. Bu uygulamalar hiç şüphesiz vergi gelirlerini azaltarak son dönemlerde İran’ın kronik ekonomik sorunu hâline gelmiş “bütçe açığı hastalığı” tehlikesini daha da ciddileştirmektedir. Ayrıca petrol gelirlerinin azalması İran hükûmetini finansal varlık satışına yöneltti. Merkez Bankası Başkanı Abdulnasır Himmeti, resmî Instagram hesabından yaptığı açıklamada bütçe açığını emisyon artırımı yapmadan minimize edebileceklerini vurgulayarak %15 faizle 10 bin milyar tümenlik hazine bonosu satışı yaptıklarını söyledi. Ayrıca İranlı yetkililer, devlet bütçesinin üzerindeki yükleri azaltmak ve bütçede verimliliği sağlamak adına özelleştirme programlarına yönelmektedir. Bazı KİT’lerin belirli payları çeşitli programlar kapsamında özelleştirilip halka açılarak hisseler borsaya arz edilmektedir.

Sonuç olarak baktığımızda gerek konjonktürel riskler gerekse de ambargo ve yaptırımların gölgesinde İran, bütçe açığı hastalığından kurtulmak amacıyla vergi gelirlerini, finansal varlık satışlarını ve özelleştirme gelirlerini artırmaktadır. Ancak yeni vergilerin hane halklarının gelirleri üzerinde olumsuz etki yaratacak olması İran’ın başa dönmesine neden olup halkın hükûmete ve devlete olan tepkisini ve huzursuzluğunu artırarak toplumsal olayların fitilini ateşleyebilir. Ayrıca finansal varlık satışları için İran’da hukuki ve yürütme altyapısının yeni yeni oluşturulması ve yüksek enflasyon oranları nedeniyle reel faizin düşük olması bu konudaki riskleri artırmaktadır. Buna ilave olarak İran’daki finansal okuryazarlığın düşüklüğü, devletin kamu şirketlerinin hisselerini halka açması ve borsaya arz etmesi bağlamında çeşitli riskler barındırmaktadır.