İran’ın Future Bank Davası Devam Ediyor

İran’ın Future Bank Davası Devam Ediyor
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

Bahreyn tarihinin en büyük davasında İran Merkez Bankası, Bank-ı Millî ve Bank-ı Saderat başta olmak üzere İran bankaları, 1,3 milyar dolarlık kara para aklama suçlarıyla yargılanacak. Bahreyn Başsavcısı; Bank-ı Millî ve Bank-ı Saderat’ın, Bahreyn tarafından lisanslanmamış ve alternatif bir yol kullanarak Future Bank ile 1,3 milyar dolarlık illegal para transferi yaptığını bildirmişti. Dava soruşturmasına göre İran merkezli varlıklar ve kişiler, uluslararası ambargo ve yaptırımlardan kaçmak için kara para akladı.

2004 yılında Bahreyn’de; Bank-ı Millî, Bank-ı Saderat ve Bahreynli Ahli United Bank’in eşit hissesi ile kurulmuş olan Future Bank’in davası, Bahreyn Merkez Bankasının, Bankanın kapatılması ve kara para aklama ile ilgili suçlarını soruşturmak için tüm kayıtlarına el konulması talimatını verdiği 2015 yılına kadar uzanmaktadır. İran, 2000’li yılların başlarında Bahreyn ile yakın ilişkiler kurarak mevcut yaptırım ve ambargoları delmek için ülkede çeşitli yatırımlar yapmış ve bu esnada Future Bank de kurulmuştu. Bahreyn yönetimi, İran ile diplomatik ilişkilerini kestikten sonra Bahreyn Merkez Bankası, Future Bank’i kapattı. Yaklaşık 6 yıldır uluslararası müfettişlerin gözetiminde devam eden davada, Bahreyn’in yerel mahkemeleri, suçlulara toplam 345 milyon doları aşan para cezası ve buna ilave olarak bazı Bahreynli ve İranlı yetkililere hapis cezası vermiştir. Ayrıca Future Bank’in, Bahreyn finansal sistemini, İran’a illegal para transferi yapıp silahlı terörist grupları finans etmek için kullandığı ancak bu durumun, Bahreyn otoritelerinin bankalar üzerinde uyguladığı sıkı kontroller sonucu açığa çıktığı dava soruşturmasında ortaya konmuştur. Future Bank’in Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) ile DMO’ya bağlı Hizbullah ve Irak’taki vekil güçleriyle işlem yaptığı da soruşturmada vurgulanmıştır. Future Bank, yaptığı illegal işlemleri internet ağı üzerinden gerçekleştirmeye çalışmış ancak illegal işlemlerin bazılarının Bahreyn’in yerel transfer ağından geçmemesi, banka üzerindeki şüpheleri artırmıştır.

Geçen 6 yıllık süreye ve on binlerce belgenin incelenmesine rağmen dava hâlen devam etmektedir. Para aklama ve terörizmle ilgili suçların çok daha fazla olduğu düşünülmekte ve bunun için daha fazla tanık ve belge ihtiyacı olduğu öne sürülmektedir. Bahreynli yetkililer suçluların isimlerinin ifşa edilmesi ve adalete teslim edilmesi gerektiğini düşünmektedir.

ABD’nin Ambargo İhlallerine Karşı Hassasiyeti

Future Bank, daha önce kitle imha silahları ve bunların dağıtımını hedef alan 13382 sayılı ABD Başkanlık kararıyla 2008 yılında SDN Listesi’ne eklenmişti. Buna ilave olarak Banka, Avrupa Birliği (AB) tarafından 2010 yılında İran’ın nükleer silahlarının dağıtımı ve geliştirilmesiyle bağlantılı bir tüzel kişilik olarak tanımlanmıştı. Banka, KOEP (Kapsamlı Ortak Eylem Planı) ile her ne kadar 2016’da SDN Listesi’nden çıkarılmış ve hakkında AB tarafından yapılan söz konusu tanımlama kaldırılmış olsa da ABD, Bankayla işlem yapılmasını yasaklamıştır. 2018 yılında ABD yaptırımlarının yeniden devreye girmesiyle Banka, tekrar SDN Listesi’ne alınmıştır.

İran, FinCEN belgelerinde kanıtlandığı üzere sadece Bahreyn’de değil, ilişkilerini yakın tuttuğu birçok Körfez ve Avrupa ülkesindeki finansal kurumları kullanarak uluslararası ambargo ve yaptırımları delmek veya etrafından dolanmak için söz konusu ülkelerde yerel ortaklarla iş birliği yapmaktadır. İran için geleneksel olarak tanımlanmış olan bu yöntemin, hukuki ve ekonomik maliyeti çok yüksek olmuş; bu da ülkenin uluslararası camiada güvenilirliğini yitirmesine yol açmış ve İran’ın yerel ortaklarını, ABD ile karşı karşıya bırakmıştır. Ancak yaptırım ve ambargolara karşı ABD, İran’ın yerel ortaklarına karşı her zaman aynı tavrı sergilememektedir. Ermenistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi gibi küçük ancak odak noktası olan ülkelerde, İran’ın yerel ortaklar ile illegal finansal faaliyetleri olmasına rağmen ABD, bu ülkelerdeki yerel ortaklara bilhassa banka ve finans kuruluşlarına karşı ciddi bir tavır ortaya koymakta zayıf kalmıştır. Ancak Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri, Almanya ve İngiltere’ye ait banka ve finansal kuruşlara karşı ABD’nin tepkisi oldukça sert olmuştur.