Pakistan’daki Son Gelişmeler ve Yeni Hükûmetten Beklentiler

Pakistan’daki Son Gelişmeler ve Yeni Hükûmetten Beklentiler
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

Pakistan’da, Pakistan Adalet Hareketi (Pakistan Tehreek-e-Insaf, PTI) lideri İmran Han başbakanlığındaki hükûmet, 9 Nisan Cumartesi günü Mecliste yapılan güven oylaması sonucu düştü. Çoğunluk sayısının 172 olduğu 342 sandalyeli Pakistan Meclisinde yapılan oylamada, 174 milletvekili İmran Han hükûmeti aleyhine oy kullandı. Bu sonuçlara göre İmran Han, Pakistan siyasi tarihinde güven oylamasıyla görevinden alınan ilk başbakan oldu. İmran Han’ın da görev süresi dolmadan başbakanlık koltuğundan ayrılmak zorunda kalması ile bağımsızlıktan günümüze ülkede seçilen 22 başbakandan hiçbiri 5 yıllık görev süresini tamamlayamamış oldu. 

İmran Han hükûmetinin düşürülmesinin ardından 11 Nisan Pazartesi günü Mecliste yeni başbakanın seçilmesi kararlaştırıldı. Ancak İmran Han dâhil partisindeki tüm milletvekilleri seçimi boykot etme gerekçesi ile yeni başbakanın seçilmesinden hemen önce topluca istifa etti. PTI milletvekillerinin Meclisten ayrılmasının ardından Pakistan Müslüman Ligi-Navaz (PML-N) Lideri Şahbaz Şerif, tek aday olarak kaldı ve yapılan seçim sonrası ülkenin 23. başbakanı seçildi.

Güven Oylaması Sürecinin Gelişimi

İmran Han’a yönelik güven oylaması muhalefet partilerinin Mecliste çoğunluğu sağlaması ile gündeme geldi. İmran Han liderliğindeki iktidar partisinin, Mecliste çoğunluğu sağlamak adına ittifak kurduğu partilerin ve iktidar partisinden 20’den fazla milletvekilinin Başbakan Han’a karşı muhaliflerin yanında oy kullanacağını açıklamasıyla Meclis üstünlüğü muhalefete geçmişti. Meclis çoğunluğunun muhalefete geçmesi ile birlikte hükûmete Mecliste güven oylaması yapılmasını kabul etmesi için baskıların arttığı görüldü. Böyle bir atmosferde 28 Mart’ta alınan kararla Başbakan Han’a yönelik güven oylaması oturumunun, 3 Nisan’da yerel saatle 12.00’de yapılması kararı alındı. 

Ancak İmran Han’ın, 3 Nisan’da yaptığı açıklamada kendisini devirme girişiminin arkasında ABD olduğunu iddia ederek böyle bir oylamanın yapılmaması gerektiğini savunduğu görüldü. Han’ın açıklamaları ile birlikte hükûmete yönelik oylama, Meclis Başkan Yardımcısı Kasım Suri tarafından anayasanın 5. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle reddedilmiş ve İmran Han’ın çağrısı üzerine Cumhurbaşkanı Arif Alvi ise 3 Nisan’da Meclisi feshettiğini duyurarak 90 gün içerisinde erken seçimlere gidileceğini açıklamıştı. Diğer taraftan muhalefet partileri, Cumhurbaşkanı’nın böyle bir durumda Meclisi feshetmesinin ülke anayasasına aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine başvurdu. Muhalefetin başvurusu neticesinde 7 Nisan’da kararını açıklayan Anayasa Mahkemesi, Meclisin feshinin reddine karar vererek Meclisin 9 Nisan’da ilgili gensoruyu oylamak üzere yeniden açılmasına karar verdi. Bunun üzerine Mecliste yapılan güven oylaması sonucunda İmran Han hükûmeti düşürüldü ve 11 Nisan’da Mecliste yapılan seçimlerle Şahbaz Şerif, ülkenin 23. başbakanı oldu.

İmran Han Sonrası Dönemde Muhtemel Senaryolar

Yeni hükûmet döneminde ne tür gelişmelerin yaşanabileceğine dair iç ve dış politikayı ilgilendiren çeşitli projeksiyonlardan bahsetmek mümkündür. Öncelikle iç politika açısından bakıldığında, yeni hükûmetin oldukça kötü durumda olan bir ekonomi devraldığı görülmektedir. Yeni hükûmet tarafından yapılan açıklamalarda hükûmetin, 2023 Seçimlerine kadar temel önceliğinin ülkedeki ekonomik sorunlara çözüm üretmek olacağı söylenmektedir. Ancak yapılan değerlendirmelerde hükûmetin 12 partili bir koalisyon hükûmeti olduğu ve hükûmeti kuran partiler arasındaki farklılıkların; hükûmetin, söz konusu ekonomik ve toplumsal sorunlara öncelik vermesini zorlaştıracağı düşünülmektedir. 

Dış politika açısından bakıldığında ise Şahbaz Şerif’in, iktidarda kalması planlanan süre içerisinde Çin ile mevcut iyi ilişkileri devam ettirmesi beklenmektedir. Şahbaz Şerif’in başbakan olarak yaptığı ilk açıklamada Çin’e yönelik olumlu söylemelerde bulunmasından da anlaşılacağı üzere özellikle Pekin’in ülkedeki yatırımları, ilişkilerin mevcut düzende sürdürülmesini zorunlu kılmaktadır. Öte yandan özellikle ABD ile İmran Han Dönemi’nde bozulan ilişkilerin iyileştirilmesi, yeni hükûmetin önceliklerinden biri olacaktır. İmran Han’ın ABD’ye yönelik tavrının aksine ordu tarafından yapılan açıklamalarda, ABD ile iyi ilişkilere sahip olma isteği yeni hükûmet nezdinde karşılık bulacaktır. Ayrıca ABD ile ilişkilerin düzelmesi ile -iç politikadaki sorunların çözümü ve 2023 Seçimlerine güçlü bir şekilde girmek adına önemli bir konu olan- IMF’den alınmak istenen ancak birtakım siyasi süreçlere takılan yeni yardımların da serbest bırakılması olasıdır. Zira bölge uzmanlarına göre bu durum, ülkedeki ekonomik durumun bir nebze olsun düzelmesi ve hükûmetin vaatlerini yerine getirmesi konusunda önem arz etmektedir. 

Büyük güçlerin yanı sıra Türkiye ve İran ile ilişkilerin ülkedeki hükûmet değişikliğinden önemli bir şekilde etkilenmesi beklenmemektedir. Ancak İran ile ilişkiler konusunda yeni hükûmetin Suudi Arabistan ile var olan ilişkilerini de dikkate almak gerekmektedir. Zira İmran Han’ın aksine yeni hükûmetin Suudi Arabistan öncülüğündeki Körfez ülkeleri ile daha yakın ilişkiler geliştirmesi beklenmektedir. Dolayısıyla Navaz Şerif hükûmeti dönemlerinde olduğu gibi Şahbaz Şerif’in de Riyad yetkilileri ile olan yakın ilişiklerinin; Pakistan’ın İran’a yönelik politikasını etkileme potansiyeline sahip olduğu değerlendirilmektedir.