Suriye’de Artan Gerilim ve Tenef Üssü Saldırısı

Suriye’de Artan Gerilim ve Tenef Üssü Saldırısı
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz
Araştırmacı Hurşit Dingil

20 Ekim Çarşamba günü akşam saatlerinde ABD ve uluslararası koalisyon güçlerinin bulunduğu Suriye, Irak ve Ürdün sınırları arasında konumlanan Tenef Üssü, drone ve roket saldırısına uğradı. Saldırıda can kaybı yaşanmazken saldırı sonrası yayımlanan fotoğraflarda üssün aldığı hasarın boyutu da ortaya çıktı. Fotoğraflarda görünen hasarın boyutu dikkate alındığında can kaybı ya da yaralı olmaması durumu, üssün önceden boşaltıldığı ya da saldırı öncesi önlem alındığı ihtimallerini artırmaktadır. Saldırının sorumlularına dair belirsizlik sürerken saldırı öncesi yaşanan gelişmeler, olası şüpheli aktörlere işaret etmektedir. Öyle ki saldırı öncesinde Şam’da bombalı saldırı düzenlenmiş ve saldırıda, Suriye rejimine ait askerî bir otobüs hedef alınmıştı.

Şam’daki saldırının ardından rejimin İdlib’i bombalamış olması, bu saldırının arkasında İdlib merkezli bazı radikal gruplar olduğuna dair şüpheleri artırmıştır. Ancak Şam’daki bombalı saldırıda İsrail izlerinin görüldüğü söylenebilir. Bu saldırıda hedef alınan askerî otobüste ölenler arasında mühendislerin de bulunduğu belirtilmektedir. Bir iddiaya göre otobüsteki askerî mühendisler, Suriye’deki hassas mühimmat tesislerinde çalışıyordu. Bu doğrultuda İsrail’in bilhassa İran’ın, Suriye’deki hassas mühimmat geliştirme kapasitesi üzerine şekillenen ve uzun bir süredir devam eden hava saldırıları, Şam’da düzenlenen bombalı saldırıyla hedefleri açısından uyum sağlamaktadır. Diğer taraftan ABD’nin Tenef Üssü’ne drone saldırısı düzenlenmeden önce gerçekleşen İsrail hava saldırıları da bu saldırının motivasyonları arasında yer almaktadır. Zira hedef alınan ABD’nin Tenef Üssü’nün, İsrail’in gerçekleştirdiği Palmira’daki rejim ve İran milislerine ait hava üslerinin vurulduğu hava saldırılarında kullanılan füzelerin geliş güzergâhında konumlandığı gözlemcilerce rapor edilmişti. Buna ek olarak İsrail’in hava saldırıları sonucu Suriye rejiminin, İsrail’in saldırılarına karşılık vereceği de gündeme gelmişti. Bununla beraber direniş ekseni destekli web siteleri, direniş gruplarının İsrail’e yönelik misillemesinin yakın olduğunu ileri sürerek Tenef Üssü’nün de misilleme hedefleri arasında olduğunu iddia etmişti.

Diğer taraftan ABD üssünün hedef alınmasının ardından Ürdün ordusunun, Suriye’den gönderilen bir drone’u düşürdüğüne dair açıklama yapması da Suriye’de gerçekleşen İsrail’in son hava saldırılarına işaret etmektedir. Zira İsrail hava saldırılarında Ürdün hava sahasının kullanıldığı bilinmektedir. Dolayısıyla hem ABD üssüne yapılan drone saldırısı hem de Ürdün ordusunun söz konusu açıklaması; İsrail’in, Palmira ve T-4 hava üslerini hedef alan son hava saldırıları ve diğer saldırılarına karşı misilleme yapıldığı sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Bu saldırıların bir diğer motivasyonu da ABD’nin Suriye’deki varlığına yönelik şekillenmektedir. ABD askerlerinin ve uluslararası koalisyon güçlerinin bulunduğu Tenef Üssü muhtemelen Patriot hava savunma sistemleriyle korunurken böylesine bir saldırının gerçekleşmesi, üssün drone kaynaklı saldırılara karşı güvenlik zafiyetini de açığa çıkarmayı amaçlamaktadır. Ayrıca bu durum, ABD’nin Suriye’deki varlığının tehdit altında olduğu endişesini pekiştirmeyi de hedefler niteliktedir. Tenef Üssü’nün konumu, Irak-Suriye sınırını da kontrol eden bir pozisyonda bulunduğundan özellikle Ebu Kemal bölgesinde Şii milislerin artan lojistik trafiği için de endişe oluşturmaktadır. ABD’nin Tenef Üssü’nün hedef alınmasında Irak-Suriye hattında kurulmak istenen söz konusu güvenli hattın da önemli bir motivasyon olduğu söylenebilir. Yine ABD üssüne yapılan drone saldırısının, Soçi’de düzenlenen İsrail Başbakanı Naftali Bennett ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin görüşmesinden hemen önce gerçekleşmesi de zamanlama açısından dikkat çekmektedir.

 

Görsel 1: Saldırı Sonrası Tenef Üssü Uydu Görüntüleri (Resmî kaynaklarca teyit edilmemiştir.)

Görsel 2: Tenef Üssü’nün Konumu