Dizüstü bilgisayar, akıllı telefon, kablolu ve kablosuz internet gibi uzaktan eğitim araçlarının sağlanması da dâhil olmak üzere bu zorluklar, İran’da merkezden uzak birçok bölgede uzaktan eğitimi imkânsız hâle getirmiştir.
Koronavirüs salgınıyla beraber yaptırım ve ambargoların negatif ekonomik etkisi, Ruhani Dönemi’nde sosyoekonomik kriz ortamı oluşturdu.
PKK’nın, Türkiye’nin harekâtları sonucunda Irak sahasına ve İran-Irak sınır hattına sıkışması, uzun yıllar boyunca periyodik olarak gündeme gelen İran-Türkiye iş birliği beklentisini bir kez daha ortaya çıkarmıştır.
Suudi Arabistan’ın es-Sahve akımına karşı kullanmak üzere ürettiği ve daha sonra kullanım alanını genişlettiği Medhali Selefiler, Yemen ve Libya örneklerinde görüldüğü gibi silahlı bir örgüte dönüşmüştür.
İran’ın, 1979 İslam Devrimi sonrasında BM üyeliğini devam ettirmesi bir “ulus-devlet” olarak uluslararası sistemin kurallarını kabul etmesi anlamına gelmektedir.
Çin faktörü, Pakistan - İran ilişkilerinin gelecekte takip edeceği seyirde son derece önemlidir. CPEC'in uygulanması ABD'nin etkisini azaltacak ve iki devleti daha da yakınlaştıracaktır.
İran ve Rusya, kısa vadeli hedefleri olan Esed’i rejimin başında tutmayı ve muhalifleri mağlup etmeyi başarmışsa da iki ülkenin Suriye’deki orta vadeli hedefleri birbirine ters düşmektedir.
Son yıllarda özellikle Ekonomik İşbirliği Teşkilatı çerçevesinde İran, Türkiye ve Pakistan birbirleriyle iş birliği içerisinde olmuştur.
Hizbullah-İran ilişkileri, 1970’li yılların sonuna dayanmaktadır ve İran’ın Hizbullah’a olan finansal, askerî ve siyasi desteği o yıllardan günümüze kadar etmektedir.
Hem coğrafi hem de dil ve mezhep yakınlığı sebebiyle Afganistan’ı doğal nüfuz alanı olarak gören İran İslam Cumhuriyeti, kurulduğundan beri bu ülkede etki alanını genişletme çabası içerisinde olmuştur.
İran için uzun vadede Suriye’nin geleceğinde yer edinmeyi garanti altına almanın yollarından biri Suriye’nin inşa sürecine katılmaktır.