“Yetkilendirilmiş Rusya Sendromu” ve ABD-İran Müzakereleri

“Yetkilendirilmiş Rusya Sendromu” ve ABD-İran Müzakereleri
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz
AYBÜ Doktor Öğretim Üyesi Kenan Aslanlı

Rusya’nın, İran ile ABD arasında doğrudan askeri çatışma olmazsa gerçekleşmesi muhtemel diplomatik müzakerelerde arabuluculuk yapma seçeneği sıklıkla dillendirilmektedir. Bu seçeneğe göre Rusya, Trump’ın isteğiyle nükleer program ve bölgesel vekil güçler konusunda İran ile ABD arasında iletişime yardımcı olabilir ve arabuluculuk yapabilir. Bunun nedeni ise Trump döneminde ABD’nin, uzun vadeli stratejik hedefi olan Çin’e daha fazla odaklanmak istediği için Rusya ve İran ile çatışmacı olmayan farklı ilişkiler kurma olasılığıdır. Bu süreçte Rusya’nın İran ile son yıllarda genişleyen ve derinleşen ilişkilerini ABD’ye karşı –Trump’ın deyimiyle– bir “kart” veya pazarlık malzemesi gibi kullanması kaçınılmaz görünmektedir.

Rusya ile İran arasında 17 Ocak 2025’te Moskova’da imzalanan Kapsamlı Stratejik Ortaklık Anlaşması ile Rusya’nın İran’la yeni dönemde ilişkileri daha da derinleştirme motivasyonlarından birinin, Trump yönetimi ile pazarlık sürecinde İran’ı biz koz haline getirmek olduğu söylenebilir. Nitekim İran kartının Batı- Rusya pazarlık masasında kullanılmasının SSCB dönemine giden mazisi vardır. Ama bu olgunun yeni evresi tam 30 yıl önce Buşehr Nükleer Güç Santrali’nin kurulması için İran ile Rusya arasında 1995’te imzalanan bir dizi sözleşme ile başlamıştır. Batı ile ilişkileri siyasi krize girince diplomasi masasında pazarlık gücünü artırmak için İran’la olan ilişkilerini “araçsallaştırmak,” Rusya’nın son 30 yıldır çok aktif kullandığı ve fakat İran tarafında güvensizlik oluşturan bir yöntemdir. ...