Aksa Tufanı’nın ABD-İran İlişkilerine Etkisi

Aksa Tufanı’nın ABD-İran İlişkilerine Etkisi
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

ABD-İran İslam Cumhuriyeti ilişkilerinin doğası, temel olarak düşmanlık ve ihtilaf döngüleriyle karakterize edilebilir. İran'ın; rehin alma politikası, vekâlet savaşları, terörizmle ilişkisi ve nükleer programı da dâhil olmak üzere “haydut devlet” olarak adlandırılan davranışları ve ABD'nin İran’a yönelik zorba politikaları nedeniyle iki ülke hasmane ilişkiler sarmalından kurtulamamış ve ilişkilerin varsayılan ayarı düşmanlık olmuştur. 1979 yılından bu yana iki ülkeyi askerî olarak karşı karşıya getirecek birçok parlama noktası gelişmiştir. 2015 yılında imzalanan Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP, Nükleer Anlaşma), ilişkilerin seyrinin değişebileceğini vadeden bir anlaşma gibi görünse de eski ABD Başkanı Donald Trump’ın 2018'de KOEP’ten çekilmesi ve ardından kapsamlı ekonomik yaptırımlarını uygulamaya koymasıyla ilişkilerdeki varsayılan ayara hızla dönüş yaşanmıştır. Gerilim, 2020 yılında Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin ABD tarafından öldürülmesiyle zirveye ulaşmıştır. Süleymani’nin suikastı, iki ülke arasındaki en tehlikeli parlama noktalarından biri olsa da taraflar, geçmişte olduğu gibi riski yönetmeyi başarmış ve gerilim sıcak çatışmaya dönmemiştir. ...