İç Politika

Reisi’nin açıkladığı yol haritası; hükûmeti, “vaatlerinde duran ve adaleti temin etmeye çalışan” bir konuma taşıma gayreti olarak görülebilir.

Ulusal, bölgesel ve küresel düzeyde önemli sorunlarla karşı karşıya olan Cumhurbaşkanı Reisi, kabinesine şahin kanada mensup isimleri dâhil ederek süregelen krizleri aşmayı hedefliyor.

İktisadi meseleler, varoşlaşma, ekolojik meseleler ve bu meselelerden kaynaklanan diğer sorunlar çözümsüz kaldıkça protestolar şiddetlenerek devam edecektir.

Afganistan’da çatışmaların artmasıyla ve yabancı güçlerin Afganistan’dan tamamen çekilmesine az bir süre kala Tahran’da sürpriz Afganlar arası barış görüşmesi gerçekleştirildi.

İran’da tüm baskılara rağmen son yıllarda işçilerin ve diğer emekçilerin çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi talebiyle greve gitmesi dikkat çekici boyutlara ulaşmıştır.

İran yönetimi şu ana kadar başarıyla yürüttüğü ikili sistemde meydana gelen uçurumu hızlı bir şekilde kapatmak zorunda olduğunu biliyor ve bunda en önemli görev hiç şüphesiz uğruna büyük fedakârlıklar yapılan yeni Cumhurbaşkanı Reisi’ye düşecek.

Muhteşemipur’un vefatıyla reformcular, kendi çizgilerindeki önemli bir siyasi figürü yitirmekle kalmamış, Devrim Rehberi çizgisindeki muhafazakâr çevrelerle köprü rolü üstlenen bir ismi de kaybetmiştir.

Reformcular, siyasi zirveden silineli çok olsa bile Rafsancani-Ruhani-Laricani çizgisinin İran siyasetinden tasfiye edilmesi farklı çağrışımlar yapıyor ve bu seçimlerin diğer beş seçimden farkının ne olduğu sorusunun sorulmasına neden oluyor.

Seçimlere kırk günden az bir süre kala müesses nizam seçim mühendisliği hamlelerini tekrarlarken muhtemel adayların farklı stratejiler izleyerek birbirleriyle rekabet ettiği görülmektedir.

İran’da idarenin kuruluş ve görevleri merkezden yönetim ve yerinden yönetim (ademimerkeziyetçi) esaslarına dayanan bir yapıya sahiptir.

İran siyasetinde son bir haftada yaşanan hızlı gelişmelerin neticesinde reformcuların en güçlü potansiyel cumhurbaşkanı adayı olan Zarif’in siyasi kariyerinin noktalandığı görülmektedir.

Biden’ın sözde soykırım açıklaması, önemli bir Ermeni nüfusa sahip olan İran basınında da yakından takip edildi.