İran’ın Doğal Gaz Sektöründe Çift Amaçlı Projeler

İran’ın Doğal Gaz Sektöründe Çift Amaçlı Projeler
AA
İran, artan iç talebin baskısıyla doğal gaz üretimini artırmaya yönelik yeni hamleler yaparken yabancı enerji ve yatırım şirketlerinin İran’la iş birliğine yönelik kararlarını hızlandırmak istemektedir.
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

İran Ulusal Petrol Şirketi (NIOC) yetkililerinin yaptığı açıklama, 2022 yılının sonu itibarıyla İran genelindeki 23 gaz sahasından yaklaşık günlük 1 milyar metreküp doğal gaz üretildiği ve günlük 980 milyon metreküp gazın da ulusal doğal gaz ana hatlarında dağıtılmak üzere İran Ulusal Gaz Şirketine (NIGC) teslim edildiği yönündedir. NIOC'a bağlı olan Pars Petrol ve Gaz Şirketi (POGC), İran Merkezî Petrol Sahaları Şirketi (ICOFC) ve Güney Petrol Bölgeleri Ulusal Şirketi (NISOC) gibi şirketlerin; kış mevsiminde maksimum kapasite ile doğal gaz ürettiği de belirtilmektedir. Ülkenin en büyük doğal gaz sahası olan Güney Pars’tan günlük 700 milyon metreküp gaz tedarik edildiği ancak kış mevsiminde hane halkları ve üretim sektörlerinin günlük 600 milyon metreküp doğal gaz tükettiği belirtilmektedir. Güney Pars Gaz Sahası’nın işletilmesi kapsamında yeni rafineri tesislerinin, deniz kısmında yeni gaz platformlarının, gazı denizden karadaki işlemler için rafineriye aktarmak üzere yeni boru hatlarının inşası ile Tahran’da en yoğun tüketim zamanlarında tüketilen doğal gazın yarısına eş değer miktarda, yani günlük 56 milyon metreküp gaz hacminin dağıtım sistemine ekleneceği de açıklandı.

Soğuk kış mevsiminde yurt içi doğal gaz tüketimindeki artış sonucunda NIGC, Irak ve Türkiye'ye gaz ihracatını %75 oranında veya günlük 46 milyon metreküp düşürmüştür. NIGC’nin, iki ülke ile yapılan gaz ihracat sözleşmeleri ile yükümlülüğü Irak ve Türkiye'ye günlük 60 milyon metreküp gaz tedarik etmek olduğu hâlde, gerçek ihracatın 2023 Şubat ayı başlarında 14 milyon metreküpe kadar azaldığı iddia edilmektedir. Komşu ülkeler ile politik ilişkilerin bozulmasına neden olan doğal gaz kesintilerinin önüne geçmek ve artan iç talebi karşılamak için NIOC, 2029 yılına kadar gaz üretim kapasitesini günlük 500 milyon metreküp artırmayı hedefliyor. NIOC CEO'su Muhsin Hocastemehr, doğal gaz üretim kapasitesini artırmaya yönelik daha önce çeşitli anlaşmalar imzalanan Güney Pars Gaz Sahası’nda yapılan çalışmalarda “Yabancı yatırımcıları beklemeyeceğiz.” mesajı da verdi. Genellikle İran’ın gaz ve petrol sektörlerinde son dönemlerde peş peşe açıklanan yeni yatırım kararlarını biraz da bu mesaj üzerinden yorumlamak ve anlamak da mümkündür. İran tarafı bir taraftan artan iç talebin baskısıyla doğal gaz üretimini artırmaya yönelik yeni hamleler yapmakta diğer taraftan da bu hamleler ile yaptırımlar nedeniyle bekleme pozisyonu alan yabancı enerji ve yatırım şirketlerinin İran ile iş birliğine yönelik kararlarını hızlandırmak istemektedir.

Yukarıda belirtilen “çift amaçlı” (dual-purpose) projelerden veya gelişmelerden birisi de şubat ayının ilk günlerinde İran’ın Körfez’deki Kiş Doğal Gaz Sahası’nın geliştirilmesi için iki yerel şirket (İran Deniz Mühendisliği ve İnşaat Şirketi ile Pars Petrol ve Gaz Şirketi) arasında 900 milyon dolarlık iş birliği anlaşmasının imzalanması oldu. Güney Pars'tan sonra İran’ın en büyük gaz projesi olan Kiş Doğal Gaz Sahası’nın geliştirilmesi projesinin tam olarak gerçekleşmesi ile günlük 120 milyon metreküp gaz üretme kapasitesine ulaşılması hedeflenmektedir. 1,5 trilyon metreküp gaz rezervine sahip olduğu söylenen Kiş Doğal Gaz Sahası’ndan ilk aşamada günlük 28 milyon metreküp doğal gaz (buna ek olarak belli bir miktarda gaz kondensatı) üretimi yapılacak ve 200 kilometrelik bir deniz altı boru hattı ile de İran'ın Körfez kıyısındaki Asaluyeh'te “Güney Pars Gaz Sahası” (SPGC) rafinerilerine aktarılacak. Benzer bir gelişme, İran'ın Hürmüzgan ilinde Bender Abbas Petrol Rafinerisi’nde üretimin geliştirilmesi ve diğer ilişkili faaliyetlere yönelik 3 milyar dolarlık petrol projesinin duyurulması oldu. Bu projeler ile İran tarafı, iç talebi karşılama ve ithali ikame ile ülkeden döviz çıkışını önleme gibi ülke içine yönelik tedbirlerin yanı sıra bölgesel ihracat pozisyonunu güçlendirme ve ülke dışındaki yabancı şirketlere bir an önce iş birliği başlatma mesajı verme gibi dışarıya yönelik amaçlar güdebilir.