İran’ın son dönemlerde attığı ilgi çekici dış politika adımlarında, ABD ile küresel boyutta sorunlar yaşayan Çin ve Rusya gibi ülkelerin uzlaştırıcı ya da çatıştırıcı etkilerini görebilmek mümkün.
Şemhani'nin son gelişmelerdeki rolü, Reisi hükûmetinin ve özellikle de Dışişleri Bakanlığının, bu ülkenin bölgeye yönelik yeni diplomasisinde hiçbir rolü olmadığı yönünde spekülasyonlara yol açmıştır.
Batı tarafından ağır baskı altında bulunan Tahran, bu anlaşmayı söylem bazında "Doğu'ya bakış" ve "komşularla iyi ilişkiler" çerçevesinde yorumlayacak ve İsrail'le bazı Körfez ülkelerinin yürüttüğü İbrahim Anlaşmalarına alternatif olarak sunacak.
Özbekistan’ın Afganistan’la ilgili meselelerde artan angajmanı, Taşkent’in ekonomik çıkarlarını güvence altına almak ve ülkenin güvenlik kaygılarını gidermek için Taliban ile ilişkilerini geliştirmeye yönelik bir politika izlemesiyle açıklanmaktadır.
Çin’in ara buluculuğunda gelişen İran ve Suudi Arabistan arasındaki diplomasi girişimi, bölge dinamiklerinin tetiklediği ve Çin’in bunu avantaja çevirdiği bir sürecin sonucudur.
ABD Savunma Bakanı Austin, 7 Mart Salı günü Irak’a sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi.
Grossi’nin ziyaretinin KOEP ve nükleer müzakerelere etkisi, UAEA ve İAEK arasında varılan siyasi mutabakatın teknik alanda da devam edip etmemesine bağlıdır.
Tahran’ın, Afganistan Büyükelçiliğini Taliban’a devretmesi, ikili ilişkilerin daha ileri bir seviyeye taşınması açısından önemli bir adım olarak görülüyor.
Hindistan, İran, Ermenistan üçlüsünün ilişkileri pekiştirme çabaları tüm hızıyla devam ederken Hindistan'ın Azerbaycan ile samimi ilişkilere sahip olduğunun anlaşılması büyük önem taşıyor.