İran Basınında Öne Çıkanlar (21-27 Ekim)
İç Politika
Vali atamaları
Hükûmetin 20 Ekim tarihinde Tahran, Kum, Huzistan ve Luristan eyaletlerine atanan vali isimlerini açıklaması, bu hafta İran kamuoyunda tartışmalara yol açtı. Reformist cenahın Hemmihen gazetesi, Mansure Muhammedi tarafından kaleme alınan “Valilerin Analizi” başlıklı bir yazı yayımladı. Mesud Pezeşkiyan hükûmetinin atadığı valilerin siyasi geçmişi incelenen yazıda, atanan çoğu ismin reformist olmasına rağmen İsfahan, Tahran ve Yezd gibi üç kilit eyalette muhafazakâr valilerin atanması eleştirildi. Seçimlere katılmayan sessiz çoğunluğun oylarının büyük olasılıkla muhafazakârlara gitmeyeceği ve Pezeşkiyan seçmeninin muhafazakâr isimlerden yana olmadığı durumda bu kararların yanlışlığı üzerinde duruldu. Khaberonline haber ajansı, konuyla ilgili muhafazakâr görüşlü siyasi analist Nasır İmani ile röportaj yaptı. İmani, iddiaların aksine söz konusu atamaların hizipçi bir bakış açısıyla yapılmadığını ve valilerin çoğunun belirli bir cenahın etkisi altında olmadığını savundu. İmani ayrıca, Zarif’in istifasını isteyen muhafazakârların yalnızca birkaç milletvekiliyle sınırlı kaldığını ve muhafazakârların çoğunun Pezeşkiyan hükûmetiyle iş birliği yaptığını ifade etti. İran gazetesi ise tartışmaları “Vali Seçimlerinin Mantığı” başlığıyla manşete taşıdı. Murteza Gülpur tarafından kaleme alınan görüş yazısında, Pezeşkiyan hükûmetinin muhafazakâr ya da reformist mantığıyla hareket etmediği iddia edildi. Gülpur, 14. Hükûmetin pratik ve teorik mantığının “mutabakat” esasına dayandığını, devlet yöneticilerinin önceki hükûmetlerden farklı olarak hizipçi yaklaşımla değil, liyakate göre seçildiğini ileri sürdü.
İnternet kısıtlamalarının kaldırılması tartışması
22 Ekim’de İSNA haber ajansı, Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın “internet kısıtlamalarıyla ilgili hükûmetinin verdiği sözlerin arkasında olduğunu” aktardı. Bu konudaki mevcut sürecin ülkenin çıkarına olmadığını belirten Pezeşkiyan, “ortak bir bakış ve dille” bu sorunu çözmeye çalıştıklarını ifade etti. İRNA haber ajansı, İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanı Settar Haşimi’nin “İnternet kısıtlamalarının kaldırılması ciddiyetle takip ediliyor” sözlerini aktardı. 23 Ekim’de kısıtlamaların kaldırılmasına karşı olan bir topluluk, bu durumu İran Bilgi Teknolojileri Kurumu önünde protesto etti. Reformist yönelimli İtimad gazetesi, katılımcılardan biriyle yaptığı röportajı manşete taşıdı. Tartışma şeklinde gerçekleştirilen röportajda, internet kısıtlamalarının kaldırılmasını savunan gazeteci, ekonomi açısından bu durumun önemine vurgu yaparken, karşı taraf sosyal medyanın Batı’nın araçları olduğuna ve buradaki “kültürel kontrolsüzlüğün” sebep olduğu yozlaşmaya dikkat çekti. Devrim Lideri Ali Hamenei, 27 Ekim’de şehit ailelerinin ziyaretinde güvenliğin öneminden bahsederken bu konuya değinmeyi ihmal etmedi. Hamenei, sosyal medyanın “psikolojik güvenliği” bozduğuna ve bunun düşman tarafından kullanıldığına dikkat çekti. Hamenei konuyla ilgili, “Sosyal medya konusunda karar vermek isteyenlerin konunun bu yönüne dikkat etmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Dış Politika
İsrail’in İran’a yönelik hava saldırısı
26 Ekim gecesi İsrail’in İran’a yönelik gerçekleştirdiği saldırısı sonrasında İran haber ajanslarının özellikle sosyal medya paylaşımlarında hayatın normal akışında devam ettiğine dair haberler yer aldı. 27 Ekim’de yayımlanan gazete manşetlerinde ise İran’ın hava savunma sisteminin gücüne ve İsrail’in başarısızlığına yapılan vurgu ön plana çıkarıldı. Nitekim, bu haberi Arman-Milli gazetesi “İran’ın Hava Savunma Gücü,” Cam-ı Cem gazetesi “İran’ın Demir Savunması,” Dünya-yı İktisad gazetesi “İran’ın Hava Savunma Gecesi,” Şark gazetesi “Gökyüzü İran’ın Avcunda” başlıklarıyla manşete taşırken, bazı gazeteler de İran’ın vereceği cevaba dikkat çekti. Örnek olarak, Keyhan gazetesinin “Siyon Dağı Fare Doğurdu; Şimdi Yıkıcı Yanıt Sırası İran’da” ve İtimad gazetesinin “İsrail’in Bumerang Saldırısı” başlıkları verilebilir.
Konuyla ilgili Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Khameini.ir haber sitesine verdiği röportajda, “İran’ın kendi toprak bütünlüğünü korumada sınır tanımadığı” sözlerini vurguladı. Bölgesel gezileriyle ilgili de açıklamada bulunan Arakçi, “Yürütülen diplomasinin sonuç verdiğini” ifade etti. Arakçi ayrıca, “Sadık Vaat 1 ve Sadık Vaat 2 operasyonlarının İran’ın savunmadaki gücünün tezahürü olarak” diplomaside itici güç olduğunu belirtti. Hayatını kaybeden emniyet görevlilerinin aileleriyle görüşen Hamenei, ülke güvenliğinin çeşitli araçlarla sağlanmasının önemine değindi. Devrim Lideri’nin resmî sitesinde yayımlanan konuşma metnine göre Hamenei, “Evet, bir hata yaptılar; kendileri elbette bunu abartıyorlar. Onların abartmaları yanlıştır. Ancak şunu da göz önünde bulundurmalıyız ki, küçümsemek de yanlıştır; yani ‘hayır, bir şey değildi, önemi yoktu’ gibi söylemler de yanlış olur” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın BRICS Zirvesi’ne katılımı
22-24 Ekim tarihlerinde Rusya’nın Kazan şehrinde gerçekleşen BRICS Zirvesi’ne Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın katılımı medyada geniş yer aldı. Haberi Keyhan gazetesi “İran’ın Resmi Olarak BRICS’te Bulunması Yaptırımları Aşmak İçin Bir Fırsat,” Arman-ı İmruz gazetesi “Pezeşkiyan’ın BRICS’te Uzlaşı Diplomasisi,” Ebrar gazetesi “Cumhurbaşkanının BRICS Liderlerine 5 Önerisi,” Hemmihen gazetesi “Batıdışı Çözüm?” başlıklarıyla manşete taşıdı. İran gazetesinde de Pezeşkiyan’ın BRICS’in küresel rolünü artırmak için yaptığı öneriler özellikle ön plana çıkarıldı. Bu öneriler, üye devletlerin gelecek yıl programlarında ekonomik ve mali konulara öncelik verilmesi; yasadışı ekonomik yaptırımlara karşı birlikte hareket etmek için somut ve planlı adımlar atılması; üye ülkeler arasında ticaretin ulusal para birimleriyle yapılması; yeni teknolojilere erişim konusunda iş birliği yapılması ve BRICS’e bağlı olarak kurulan Yeni Kalkınma Bankası’nın (NDB) güçlendirilmesini kapsamaktadır.
İtimad gazetesi, konuyla ilgili haberde Pezeşkiyan’ın BRICS’in Gazze ve Lübnan’daki savaşı durdurmak için kapasitesini kullanması gerektiği vurgusunu aktardı. Ayrıca Rusya, Çin ve Mısır liderleriyle görüşmenin önemine de dikkat çekti. Kazan’da Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile yapılan görüşme de basında geniş yer buldu. Görüşmeyi manşete taşıyan İran gazetesi, ikili ilişkilerdeki iş birliği vurgusunu, bölgedeki durumdan her iki ülkenin duyduğu endişeyi, Modi’nin Afganistan konusundaki kaygılarını ve Pezeşkiyan’ın Afgan halkının sorunlarını konuşarak çözme arzusunu aktardı.
Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi’nin Bahreyn ve Kuveyt ziyareti
Abbas Arakçi, bir süredir devam eden bölge ülkeleri ziyaretleri çerçevesinde son olarak 21 Ekim’de Bahreyn ve Kuveyt’i ziyaret etti. Arakçi, Bahreyn Kralı Hamad bin İsa el-Halife ve bu ülkedeki mevkidaşı Abdullatif bin Rashid Al Zayani ile görüştü. Bahreyn ziyaretine ilişkin İSNA haber ajansının aktardığı bilgiye göre Arakçi, “Bahreyn ziyaretimiz, başta Basra Körfezi olmak üzere bölge ülkelerine yaptığımız daha önceki gezilerin devamı olarak gerçekleştirildi ve bu gezilerdeki temel amacımız, Gazze ve Lübnan konusu dahil olmak üzere bölgedeki gelişmeleri danışma ve istişare etmektir” ifadelerini kullandı. İki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden tesis edilmesine ilişkin bir soruya yanıt veren Arakçi, iki ülke arasında diplomatik ilişkinin bulunmadığını ve asıl amacın bölgesel istişare olduğunu vurguladı. Bakan, “İki ülke arasında aşamalı bir süreçte ve sabırla ele alınması gereken konular var ve biz henüz o noktaya ulaşmaktan çok uzağız” dedi.
Bahreyn gezisi sonrasında Kuveyt’e giden Arakçi, burada Kuveyt Veliaht Prensi Şeyh Sabah Khaled Al-Hamad Al-Sabah ve mevkidaşı Abdullah el-Yahya ile görüştü. Vatan-ı İmruz gazetesinin aktardığı haberde, bölge gezisine dair genel değerlendirmede bulunan Arakçi’nin “Komşularımız topraklarının İran’a karşı kullanılmasına izin vermiyor” ifadeleri ön plana çıkarıldı. Arakçi ayrıca, bölgedeki ABD üslerinin hareketlerini yakından izlediklerini ve Kuveyt’teki üsle ilgili sahip oldukları bilgileri bu ülkenin yetkililerine ileteceğini belirtti.
Ekonomi
1404 bütçesinin ilk kısmının Meclis’e sunulması
22 Ekim’de Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın bütçe tasarısının ilk kısmını Meclis’e sunması, basında geniş yer buldu. Bütçenin detaylarını aktaran Cam-Cem gazetesi, petrol, doğalgaz ve petrol ürünleri satışından elde edilen gelirlerde %32, gümrük giriş vergisinin net payında %85 ve toplam vergi gelirlerinde %39, tahvil ihracında ise %175 oranında bir artış yaşandığına dikkat çekti. Ayrıca, vergi muafiyetindeki %100 artış ve asgari maaş ile ödeneklerdeki %20 zamma da vurgu yapıldı. Konuyla ilgili açıklama yapan Bütçe ve Planlama Teşkilatı Başkanı Hamid Purmuhammedi, amacın enflasyonist etkiyi önlemek ve devlet fonlarının herhangi bir yerde tıkanmasını engellemek olduğunu ifade etti. Bu bilgiler de haberde yer aldı.
Şark gazetesi, bütçeyle ilgili yazıyı “İyimser Bir Bütçe mi?” başlığıyla manşete taşıdı. Yazıda, Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan ve Bütçe ve Planlama Teşkilatı Başkanı Hamid Purmuhammedi’nin açıklamaları yer aldı; ayrıca ekonomi uzmanlarının bütçeye eleştirel yaklaşan görüşlerine de yer verildi. Ekonomi uzmanı Lutfullah Bahşi, bütçenin “büyüme odaklı bir yaklaşımla hazırlanmış olsa da artan dış politika gerilimleri ve yaptırımların petrol satışını zorlaştırdığını, vergi baskısının ise işletmeler üzerinde ağır yükler oluşturduğunu” ifade etti. Bahşi, devlet sermayesinin üretken olmayan alanlarda kullanılmasının, özellikle altyapı alanında %40 oranındaki artışın ülkeyi hiperenflasyona doğru sürüklediğini iddia etti. Benzer görüşleri paylaşan Uzman Murteza Eftehar ise, yapısal reformlar gerçekleştirilmeden döviz kuru ve enerji sübvansiyonlarının mümkün olamayacağını belirtti.
Toplum ve Kültür
Afganistanlı göçmenler
Afganistanlı göçmenler konusu, İran kamuoyunda gündem olmaya devam ediyor. Hemmihen gazetesi, bu konuyla ilgili olarak “Toplumsal Ayrışma mı Yoksa Entegrasyon mu?” başlıklı bir haberde, Tahran Üniversitesi Kent Çalışmaları Kulübü tarafından gerçekleştirilen “Afganistanlı Göçmenler ve Kent Politikaları” başlıklı çalıştaya yer verdi. Haber metninde, kültürel ve demografik bağlamın değişimi, hükûmetin göç konusunda kapsamlı politika eksikliği, entegrasyon temelli politikaların yetersizliği ve medya ile günlük yaşamda göçmenlerin ötekileştirilmesi ve şiddete maruz kalmaları konularında uzmanların çalıştayda ifade ettikleri görüşlere değinildi.
Armanı-İmruz gazetesi, konuyla ilgili Hamidreza Bostani imzalı görüş yazısına yer verdi. Bostani, İran’ın kendi seçkin vatandaşlarının hükûmet politikaları sebebiyle beyin göçü yaşarken, başka ülkelerden gelen yasadışı göçmenlere “açık veya gizli” yardım edilmesini “acı verici” olarak değerlendirdi. Bostani, “İran’da yaşayan Afganistanlıların şeytanlaştırılmaması ve yaşadıkları yerlere saldırılmaması gerektiğine” dikkat çekerken, onlara “kırmızı halı serilmemesi ve vatandaş sübvansiyonlarının tahsis edilmemesi” gerekliliğini vurguladı. Dünya-yı İktisad gazetesinde gazeteci Raziye Ehkaki’nin kaleme aldığı “Göçmenler; Fırsat mı Yoksa Tehdit mi?” başlıklı yazıda, göçmenlerle ilgili yanlış verilere ve “canavarlaştırma” tehlikelerine dikkat çekildi. Ehkaki, tarihsel olarak İran hükûmetlerinin Afgan göçmenleri kabul etme ve sınırdışı etme kararlarının ucuz iş gücü ihtiyacına dayandığını vurguladı. Yazıda, ülkenin göçmenlere yönelik politikasının onları yoksul bıraktığı ve dolayısıyla Afganistanlılarla halkın geri kalanı arasında eğitim ve kültürel uçurumun ortaya çıktığı ifade edildi.
Emniyet Teşkilatı Genel Komutanı Ahmed Rıza Radan, konuyla ilgili bu hafta yaptığı açıklamada, yıl sonuna kadar iki milyon yasadışı Afganistanlının sınırdışı edileceğini belirtti. Radan ayrıca, yasadışı göçmen çalıştıran işverenlere uygulanacak cezanın 1 milyon 200 bin tümene çıktığını açıkladı.
Trafik kazaları
Mehr haber ajansının aktardığı habere göre, İran Trafik Polisi Başkanı Seyid Timur Hüseyni yılın ilk yarısındaki trafik kazalarına dair verileri açıkladı. Hüseyni’nin açıkladığı verilere göre, bu yılın ilk yarısında İran’da 10.097 kişi trafik kazalarında hayatını kaybetti.
Bu konuya ilişkin olarak haftanın başında İttilaat gazetesinde de bir yazı yayımlandı. Yazıda, yerel otomobil üreticilerinin “düşük standartlara sahip ve asgari güvenlikten yoksun araçlar üretmeleri nedeniyle halkın hayatını her gün tehlikeye atmaları” eleştirildi. Ayrıca, İran yollarındaki teknik ve güvenlik eksikliklerinin bu kazalardaki etkisine de dikkat çekildi.