İran’da Kız Okullarında Yaşanan Zehirlenme Vakaları

İran’da Kız Okullarında Yaşanan Zehirlenme Vakaları
İran’ın birçok şehrinde kız okullarında gerçekleşen zehirlenme vakalarının üzerinden 100 gün geçmesine rağmen henüz kimler tarafından gerçekleştirildiğine dair resmî bir açıklama yapılmamış olması tepki çekmektedir.
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz
Başkan Vekili Turgay Şafak

İran’ın Kum ilinde, son aylarda özellikle kızların devam ettiği okullarda baş gösteren zehirlenme vakaları, ülkenin farklı illerine de yayıldı. İlk zehirlenme vakası, yaklaşık üç ay önce 30 Kasım 2022 tarihinde Kum ilinde bulunan Nur Kız Meslek Lisesinde yaşandı. Üç ay içinde Kum ilinde bulunan pek çok kız okulunda zehirlenme vakaları yaşanmış ve münferit hadiseler olduğu düşünülerek üzerinde pek durulmamıştı. Şubat ayının son günlerinde, kız okullarındaki toplu zehirlenme vakalarının birçok okulda ve Kum dışındaki bazı illerde de görülmesi, vakaların İran gündemine girmesine ve tartışılmasına sebep olmuştur. Sağlık, Tedavi ve Tıbbi Eğitim Bakan Yardımcısı Yunus Penahi yaptığı açıklamada, okulların özellikle kız okullarının kapatılmasını isteyen kişilerce hadiselerin kasıtlı olarak gerçekleştirildiğini kabul etmiş ancak zehirlenmenin bazı zararsız kimyasal maddelerle gerçekleştiğini ve bulaşıcı bir özellik taşımadığını söylemiştir. Peş peşe yaşanan zehirlenme hadiseleri sebebiyle birçok ailenin çocuklarını okula göndermeye çekindikleri hatta bazı öğrencilerin okula gitmediğine dair iddialar basında yer almıştır.

Mecliste yaptıkları konuşmalarda, meselenin takipçisi olduklarını ve sorumluların kısa sürede yakalanacağını dile getiren Kum milletvekilleri Mücteba Zünnuri ve Ahmed Emirabadi Ferahani’nin açıklamalarından, henüz konu ile ilgili detaylı bir araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır. Yaklaşık üç aydır bu tür zehirlenme vakaları yaşanmış olmasına rağmen Emniyet, İstihbarat ile Eğitim ve Sağlık bakanlıkları tarafından herhangi bir inceleme başlatılmamıştı. Öte yandan zehirlenme vakaları, Kum dışında Luristan ve Erdebil gibi illerde de görününceye kadar ne sosyal medya ne de gazeteler konuyu ciddiyetle ele almışlardır.

Konunun medyada daha fazla tartışılır hâle gelmesinin bir diğer sebebi de Kum İlim Havzası Müderrisleri Birliği üyesi ve medrese hocalarından Muhammed Taki Fazıl Mibedi’nin Şark gazetesine yaptığı açıklamadır. Mibedi, Kum ilinde araştırma yapan bir sosyoloğa dayandırarak yaptığı açıklamada, zincirleme zehirlenme vakalarının kasıtlı olarak gerçekleştirildiğini ve hadisenin, kızların okula gitmemelerini savunan Milenyumcu (hezârâ-gerâ) adında bir grup tarafından gerçekleştirildiğini iddia etmiştir. Mibedi, ilde tam bir korku hâli yaşandığını; birçok kişinin kızlarını okula göndermekten vazgeçtiğini de eklemiştir.

Kum dışında ilk zehirlenme vakası, 21 Şubat 2023 tarihinde Burucerd’de yaşanmıştır. Öğrenciler, okulun bahçesine el bombasına benzer bir nesnenin atıldığını ve patlamasının ardından zehirlendiklerini söylemişlerdir. Meclis Eğitim Araştırma ve Teknoloji Komisyonu Başkanı, Kum ilindeki zehirlenme vakaları ile ilgili yapılan inceleme neticesinde, düşük dozda nitrojen gazı kullanıldığını ancak kimler tarafından gerçekleştirildiğinin, emniyet birimlerinin yapacağı araştırmalar sonrası ortaya çıkacağını söyledi. Gazeteler, Tahran’da meydana gelen hadisede ise 30 kız öğrencinin haşereleri yok etmek amacıyla kullanılan spreyden zehirlendiğini yazmıştır. Okul yönetimi, haşere spreyini sınıfa öğrencilerin kendilerinin sıktığını ve sınıfta bulunan öğrencilerin de bundan etkilendiğini iddia etmiştir. Konu hakkında sosyal medyada paylaşım yapan öğrenciler ise okul yönetiminin sözlerinin aksine sınıfta bir koku yayıldığını ve boğulacak gibi olduklarını; sınıftan çıktıkları zaman diğer sınıflarda da aynı durumun yaşandığını gördüklerini ifade etmişlerdir. Kokunun, biber gazı veya göz yaşartıcı gaz olabileceğini söylemişlerdir.

Zehirlenme vakaları, 1 Mart 2023 tarihinde Erdebil’de bulunan sekiz kız okulunda da meydana gelmiş ve 100’den fazla kız öğrenci etkilenmiştir. Birkaç gün içinde Tahran’da da sekiz okulda toplu zehirlenme vakası yaşanmıştır.

İlk zehirlenme vakalarının yaşandığı günlerde, hiç kimse kasıtlı bir davranış olduğunu düşünmemiş ancak gerek Eğitim ve Öğretim Bakanlığı gerekse Sağlık, Tedavi ve Tıbbi Eğitim Bakanlığının yaptıkları açıklamalar, olayın kasıtlı olarak gerçekleştirildiğini göstermiştir. Olayın failleri hakkında farklı iddialar ortaya atılmış, yukarıda adı geçen “Milenyumcular” adı verilen ve kızların okula gitmemeleri gerektiğini savunan grup, dikkatleri üzerine çekmiştir. Kadın ve Aileden Sorumlu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ensiye Hazali ise hadiselerin, öğrencilerin mevcut durumunu siyasi hedefleri doğrultusunda kullanmak isteyen düşmanlar tarafından gerçekleştirildiğini iddia etmiştir.

İlk hadisenin üzerinden 100 gün geçmesine rağmen henüz kimler tarafından gerçekleştirildiğine dair resmî bir açıklama yapılmamış olması tepki çekmiştir. Tepkisini dile getiren önemli taklit mercilerinden Ayetullah Cevadi Amuli, olayın bugüne kadar çözülmemiş olmasını dehşet verici olarak nitelendirdi.

Netice olarak üzerinden bu kadar süre geçmiş olmasına rağmen olayın amillerinin henüz tespit edilememiş olması, toplumda huzursuzluğa yol açmıştır. Mehsa Emini’nin eylül ayı ortalarında şüpheli ölümü sonrası yaşanan hadiseler göz önünde bulundurulduğunda, kız okullarında yaşanan zehirlenme vakalarının da benzer protestolara yol açabileceği konuşulmaktadır.