Hazar’da 27 yıl sonra varılan anlaşmanın bölgeye yeni bir enerji güvenlik vizyonu ve komşuluk ilişkisi getireceğini söylemek abartılı bir yorum olmayacaktır.
İran ve Körfez’in Suud-BAE eksenini dengeleme sorunu kısa süre içinde İmran Han’ın karşısına da çıkacaktır.
İran açısından Trump’ın taleplerinin özünü oluşturan füze teknolojisi ve milis güçlerinden vazgeçmesi savunma mekanizmasının da çökmesi anlamına gelecektir.
Pakistan siyaseti 25 Temmuz seçimlerinin sonuçlarıyla birlikte daha önce görülmemiş bir evreye girdi.
Trump yönetiminin ABD’nin İran ve 5+1 ülkeleri arasında imzalanan Nükleer Anlaşmadan tek taraflı çekildiğini ilan etmesinin ardından ilk tur yaptırımların uygulanış tarihi olarak belirlediği 6 Ağustos günü geldi çattı.
ABD'de 1970'li yıllardan itibaren toplumda giderek yükselen köktencilik, Cumhuriyetçi Parti'nin desteğiyle, son dönemde siyasi alana girmeyi başardı.
ABD yönetiminin giderek sertleşen politikaları, değişen siyasi dengeler ve en önemlisi Irak ve Suriye gibi komşu ülkelerde İran'a yönelik halk tepkisi, Tahran'ın bölgedeki nüfuzunu korumasını zorlaştırıyor.
ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 16 Temmuz’da ikili ilişkiler ve Ortadoğu’daki gelişmeleri ele almak üzere Helsinki’de bir araya gelecek.
Kuşkusuz bu esnek hukuk dizisinin en göze çarpan ve öne çıkan özelliği güvenlik alanındaki hedefidir ki bunun merkezinde de DMO’nun tasfiyesi bulunmaktadır.
Sistemsel meselelerle birlikte yüksek işsizlik oranları, ekonomik çeşitlilik eksikliği, yüksek gıda fiyatları, daralan yurt içi milli hasıla, hava kirliliği ve çevresel bozulma İran’ın kronikleşmiş sorunlarıdır.
İran’ın devrimci ideolojisi ve devlet yapısı düşünüldüğünde ABD tarafından dayatılan şartların kabul edilmesinin ülkede adı konulmamış bir rejim değişikliği anlamına geleceği açık.
Özellikle 2015 yılından itibaren Suriye iç savaşında ittifak ilişkisi geliştirmiş olan Rusya ile İran arasında çıkar çatışması her geçen gün daha da belirgin hâle gelmektedir.