Görüş

İran ve Türkiye arasından son dönemlerde yaşanan yakınlaşmanın Suriye’de olumlu bazı sonuçlar doğurmaya yakın olduğu görülmektedir.

İç politikadaki belirsizlik ve çekişmelerin gösterileri ne kadar tetiklediği şu an itibariyle tam olarak bilinemese de protestoların dikkat çeken diğer bir yönünü de dış politikaya ilişkin sloganlar oluşturuyor.

ABD ve İsrail’in, protestoculara destek veren açıklamalarına rağmen İran’da bir rejim değişikliği istemeyeceği açıktır. İstenen olsa olsa istikrarsız, içerde zayıflatılmış bir İran olabilir.

İran’da ekonomik taleplerle başlayan gösteriler, hızla rejim karşıtı eylemlere dönüşmüş ve birkaç gün şiddetini artırarak sürmüştür

İran’ın Kuzey doğusunda yer alan Meşhed kentinde 28 Aralık Perşembe günü başlayan ve daha sonra birçok şehre yayılan gösteriler gerek Türk gerekse de dünya basınının en önemli gündem maddesi haline gelmiştir

Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, 2018 bütçe tasarısını meclise sundu. Tasarıda önemli oranda kısıtlamalara gidildiği görülmekte.

12 Kasım 2017 Pazar gecesi merkez üssü Irak’ın Süleymaniye ve Halepçe kentlerinin kesiştiği nokta olan 7.3 büyüklüğündeki deprem Basra Körfezindeki ülkelerde de hissedildi.

Son 5-6 yılda Irak, Suriye ve Yemen’de izlediği politikalar İran’ın elindeki kartları sonuna kadar kullanmaktan çekinmediğini kanıtlamıştır.

Öğrenci hareketi İran siyasal yaşamında belirleyici dinamiklerden birine dönüşmüş durumdadır.

Son dönemde Suriye’de durumun görece stabilleşmesiyle birlikte İran ve Hizbullah’ın sahadaki gücünü artırması, İsrail’in jeopolitik tehdit sıralamasında Hizbullah’ı yeniden birinci sıraya yerleştirdi.

İran Nükleer Anlaşma’yı yalnızca ABD ile değil, BM Güvenlik Konseyi’nin diğer daimî üyeleri ve Almanya ile imzaladığını ve ABD’nin tek taraflı iptal yetkisinin olmadığını vurgulamaktadır.

Ağustos 2017’den itibaren Çin’de mukim İran vatandaşlarının bankalarda açtırdıkları hesaplarla ilgili bazı sorunlarla karşılaştıklarına yönelik haberler İran basınında yer almaya başladı.