İran-Azerbaycan Arasında Diplomasi Yoğunluğu

İran-Azerbaycan Arasında Diplomasi Yoğunluğu
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

İran Yol ve Şehircilik Bakanı Rüstem Kasımi, 24 Ocak Pazartesi günü resmî bir ziyaret kapsamında Azerbaycan’a gitti. İran basını ziyaretin amacını; “İran ile Azerbaycan Cumhuriyeti arasındaki ortak altyapı projelerindeki gelişmeleri yakından izlemek, iki ülke arasındaki transit geçiş ve yük taşımacılığını artırmak için çeşitli projeler üzerinde görüş alışverişinde bulunmak” olarak açıkladı. Kasımi iki gün süren Azerbaycan ziyaretinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Başbakan Yardımcısı Şahin Mustafayev ve Ulaştırma, Haberleşme ve Yüksek Teknolojiler Bakanı Reşat Nebiyev ile görüştü.

Kasımi’nin ilk durağı işgalden kurtarılan Fuzuli şehri oldu. Burada Başbakan Yardımcısı Mustafayev ile bir araya gelen Kasımi, İran-Azerbaycan sınırında bulunan Astaraçay Nehri üzerinde ortak bir kara yolu köprüsü inşasını öngören anlaşmaya imza attı. İmza töreninde konuşan Kasımi, komşularla ilişkilerin geliştirilmesinin mevcut İran hükûmetinin önceliklerinden biri olduğunu, bu kapsamda İranlı şirketlerin Azerbaycan’ın işgalden kurtarılan bölgelerinin yeniden yapılandırılmasında önemli bir rol üstlenebileceğini belirtti. Kasımi’nin Azerbaycan ziyareti, iki ülke arasında imzalanan anlaşmalardan ziyade Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile yaptığı sanal görüşme nedeniyle çok konuşuldu. Kasımi, Bakü’de olmasına rağmen Aliyev tarafından kabul edilmezken görüşme video konferans aracılığıyla gerçekleşti. İran medyasında Aliyev’in Kasımi ile neden yüz yüze görüşmediğine dair herhangi bir bilgiye rastlanmazken haber sosyal medyada eleştirilere neden oldu. İranlı Bakan’ın Bakü’de olmasına rağmen Aliyev ile sanal ortamda görüşmesi, sosyal medya kullanıcıları tarafından bir hakaret olarak nitelendirilirken Kasımi’nin Bakü ziyareti, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin geçen haftaki tartışmalı Moskova ziyaretine benzetildi. Reisi’nin 19 Ocak’ta gerçekleştirdiği Moskova ziyareti; mevkidaşı Vladimir Putin’in kendisiyle yan yana gelmemesi, tokalaşmaması ve görüşmenin, arada uzun mesafe bırakan büyük bir masada gerçekleştirilmesi gibi nedenlere bağlı olarak yoğun bir şekilde eleştirilmişti.

Öte yandan Kasımi’nin Azerbaycan’da temasları sürdüğü sıralarda Azerbaycan Savunma Bakanı Zakir Hasanov, İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri’nin resmî daveti üzerine Tahran’da bulunuyordu. Hasanov iki günlük Tahran ziyaretinin ilk gününde Bakıri ile bir araya geldi. Bakıri, Hasanov ile görüşmesiyle ilgili yaptığı açıklamada “Müslüman kardeş ülke Azerbaycan’ın Savunma Bakanı ile güzel bir görüşme gerçekleştirdik. Bu ziyaretle birlikte iki ülke arasındaki askerî ilişkiler kesinlikle önemli ölçüde gelişecektir.” ifadelerini kullandı. Ancak Devrim Muhafızları Ordusuna yakın Tasnim Haber Ajansına göre “Bakıri, Azerbaycan Savunma Bakanı ile yaptığı görüşmede, İsrail’in bölgedeki varlığının bölgenin güvenlik ve istikrarını tehdit ettiğini” belirterek İran’ın bu konudaki rahatsızlığını dile getirmiştir. Hasanov, Tahran ziyaretinin ikinci gününde İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi tarafından kabul edildi. İran-Azerbaycan ilişkileriyle ilgili övücü ifadeler kullanan Reisi, Azerbaycan-İsrail iş birliği iddialarıyla ilgili Tahran’ın rahatsızlığını “Siyonist rejim insanlığın düşmanıdır ve hiçbir şekilde Müslüman milletlerin dostu olamaz.” sözleriyle dile getirdi.

İkinci Karabağ Savaşı’nın ardından İranlı yetkililerin; Azerbaycan tarafından radikal unsurların bölgeye getirildiği, İsrail güçlerinin İran-Azerbaycan sınırına yakın bölgelere yerleştirildiği iddiaları ve İran Silahlı Kuvvetlerinin Azerbaycan sınırında askerî tatbikat düzenlemesi nedeniyle ikili ilişkiler gerilmişti. Özellikle Devrim Rehberi Ali Hamenei’nin ekim ayındaki “Başkalarına güvenerek kendi güvenliklerini sağlayabileceklerini düşünenler en kısa zamanda tokadı yiyecekler.” şeklindeki açıklamaları üzerine iki ülke arasındaki gerilim daha da tırmanmıştı. Ancak son aylarda İranlı yetkililerin işgalden kurtarılan bölgelerin yeniden yapımında İranlı şirketlerin yer alması yönündeki taleplerinin Azerbaycan tarafından olumlu karşılanması ve İran’ın “3+3” formatına katılması, iki ülkeyi birbirine yakınlaştırmıştır. Bu kapsamda son karşılıklı üst düzey diplomatik ziyaretler, iki ülkenin, ilişkilerdeki yumuşamayı devam ettirme niyetini göstermektedir. Ancak gerek Reisi gerekse Bakıri’nin Azerbaycan-İsrail ilişkileriyle ilgili rahatsızlıklarını dile getirmesi daha önce ilişkilerin gerilmesine sebep olan temel görüş ayrılıklarının hâlâ çözülemediğini göstermektedir. Bu da iki ülke arasındaki yakınlaşmanın kalıcı olup olmayacağı konusunda soru işareti yaratmaktadır.