Sergey Lavrov’un Körfez Turu

Sergey Lavrov’un Körfez Turu
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 9-11 Mart tarihleri arasında Körfez monarşilerini ziyaret etti. Lavrov, ziyaretlerinde ikili ilişkileri geliştirmek ve Basra Körfezi’nde ortak güvenlik sisteminin kurulmasını gündeme getirmek gibi iki konu üzerine yoğunlaştı. Ziyaretine Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) başlayan Lavrov, “Bu ziyaret, Arabistan Yarımadası’ndaki monarşilerle ikili siyasi diyaloğun önemli bir bileşeni olacak.” açıklamasında bulundu.

BAE ziyaretinde Lavrov; BAE Veliaht Prensi, Silahlı Kuvvetler Başkomutan Yardımcısı, Dışişleri Bakanı ve Ulusal Güvenlik Danışmanı’yla bir araya geldi. Görüşmelerin ardından basın açıklaması yapan BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zaid el-Nehyan, “Rusya güvenilir bir dost ve bizim ortağımızdır. Rusya ile iş birliği stratejik öneme sahiptir. Terörizmle mücadelede ve gıda güvenliği gibi konularda koordinasyon içindeyiz.” değerlendirmesinde bulundu. el-Nehyan, Rusya’nın Suriye pozisyonuna paralel bir açıklamada bulunarak Suriye’ye yönelik Amerikan yaptırımlarının kaldırılması gerektiğini, yaptırımların Şam’la diyaloğu engellediğini, Şam yönetiminin bölgesel aktörlerle ilişkilerini normalleştirerek Arap Ligi’ne geri dönmesi gerektiğini belirtti.

10 Mart’ta Suudi Arabistan’a kısa bir ziyaret gerçekleştiren Lavrov, Suudi Arabistan’ın üst düzey yetkilileriyle bir araya geldi. Görüşmelerin ardından Suudi mevkidaşı Faysal bin Ferhan el-Suud ile ortak basın açıklaması gerçekleştirdi. Lavrov’un Suudi Arabistan ziyareti OPEC+ çerçevesinde enerji alanındaki iş birliğinin sürdürülmesi ve askerî-teknik iş birliğinin geliştirilmesi yönündeydi. Suudi Arabistan’ın güvenlik ve dış politikasındaki en önemli konulardan biri olan Yemen konusunda ise Rusya daha dengeli bir tutum sergiledi. Suudi Bakan, Husilerin İran’dan edindikleri balistik füze ve İHA’larla Suudi Arabistan’a yönelik saldırılarının sadece ülkesine değil uluslararası enerji güvenliğine de tehdit oluşturduğunu ve bu tehdidi bertaraf etmek için her türlü önlemi alacağını açıklarken Lavrov, sivillere yönelik saldırıların kabul edilemez olduğunu ifade edip Husilere ve onu destekleyen İran’a yönelik doğrudan eleştirilerden kaçınarak çatışmaların çözümü için Yemen ve Yemen dışındaki tüm tarafları diyaloğa davet etmekle yetindi.

Ziyaretinin son durağı olan Katar’da Lavrov hem Katarlı yetkililerle hem de Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’yla bir araya geldi. Doha’da yapılan Türkiye-Rusya-Katar üçlü görüşmesinin ana konusu Afganistan ve Suriye’ydi. Lavrov, Afganistan barış süreciyle ilgili Rusya’nın Katar’a veya herhangi bir başka ülkeye rakip olmadığını açıkladı. Katar Dışişleri Bakanı Abdülrahman el-Tani ise Rusya’nın 18 Mart’ta Moskova’da düzenlenecek olan Afganistan için barış istişaresine Katar’ı da davet ettiğini açıkladı. Rusya’nın ev sahipliği yapacağı toplantıya ABD’nin, Çin’in, Pakistan’ın, Afgan hükûmetinin ve Taliban’ın katılması bekleniyor.

Doha’da alınan bir diğer kararsa Suriye krizinin çözümüne ilişkin Türkiye-Rusya görüşmelerine Katar’ın da katılacak olmasıydı. El-Tani, Türkiye ve ardından da Rusya’da düzenlenmesi planlanan üçlü istişare toplantılarının düzenli olarak sürdürülmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca Çavuşoğlu, “Şam yönetimi Suriye’deki krizin çözümü için daha yapıcı bir tutum göstermeli.” açıklamasında bulunarak Rusya’ya, iş birliğine ve Suriye krizinin çözümüne dair yeni bir sürecin başlatılabileceği mesajını vermiş oldu.

Sonuç olarak Rusya, Arap ülkelerine İran’la normalleşme önerisinde bulunmuş olsa da Lavrov’un Körfez monarşilerine yapmış olduğu ziyaretin asıl amacı, söz konusu ülkelerle ikili ilişkilerini geliştirmek ve Suriye, Libya ve petrol fiyatları gibi somut konularda ortak hareket etmektir. Lavrov’un ziyaretleri sonucunda Rusya; Suriye konusunda BAE’nin desteğini sağlamış, İran’ın dışarıda kaldığı Türkiye ile Katar’la yeni bir diplomatik süreç başlatarak Suriye’deki ortaklarının sayısını artırmıştır. İhracatının önemli bir bölümü enerji güvenliği ve yüksek petrol fiyatlarına bağlı olan Rusya bu konuda Suudi Arabistan’ın desteğini alabilmiştir. Bunun karşılığında ise Joe Biden yönetimiyle ciddi sorunlar yaşayan Suudi Arabistan’a askerî-teknik alanda iş birliği sunmuştur. Lavrov, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a ABD ile sorun yaşaması durumunda, Rusya’yla yakınlaşabileceği bir manevra alanı önermiştir. Aynı zamanda Rusya bu ziyaretlerle Orta Doğu’daki ilişkilerin İran’la sınırlı olmadığını, bölgedeki sorunların çözümü için Türkiye ve Arap ülkeleriyle yakınlaşabileceğini ve buna da çok istekli olduğunu göstermiştir.