Abdul Mehdi’nin istifasıyla oluşan siyasi boşluk ve her geçen gün protestocularla güvenlik güçleri arasında artan şiddet olayları, Irak’ı sonu gelmez bir iç savaşa sürükleyebilir.
Bin Alevi’nin ziyaretiyle ilgili İran basınına yansıyan haberlerde, bölgede gerilimin azaltılması kapsamında “Hürmüz Barış Girişimi” planı gibi meselelerin masaya yatırıldığı belirtildi.
İran’a uygulanan yaptırımlar ülkeyi ciddi bir dar boğaza sürüklemiştir. Son eylemler de göstermektedir ki İran halkının ekonomik krize daha fazla dayanacak gücü ve sabrı kalmamıştır.
İran gelinen noktada anlaşma çerçevesinde belirlenmiş olan %3,67 uranyum zenginleştirme sınırını ihlal ederek %4,5 seviyesinde uranyum zenginleştirmektedir.
Tahran, Barış Pınarı Harekâtı gibi bölgede yeni olasılıklar ortaya çıkartabilecek girişimleri, Suriye’deki stratejik çıkarına yönelik bir tehdit olarak değerlendirmektedir.
Trump’ın aceleci tavrı, Afganistan meselesine çözüm bulmaktan ziyade ABD’yi sorunun tarafı olmaktan çıkarmak veya sorunun ABD’ye yüklediği maliyeti düşürmekle ilgilidir.
İranlı yetkililerin verdikleri rakamların doğru olup olmaması bir yana söz konusu yetkilerce mültecilerin nükleer anlaşma çerçevesinde bir pazarlık veya tehdit unsuru olarak öne sürülmesi ne etik ne de gerçekçidir.
Tahran, Irak’taki ekonomik ve politik kazanımlarını pekiştirerek bu ülkenin ABD’nin çevreleme stratejisinin bir parçası olarak kendisine karşı bir güvenlik sorunu oluşturmasına engel olmayı hedeflemektedir.
Hem coğrafi hem de dil ve mezhep yakınlığı sebebiyle Afganistan’ı doğal nüfuz alanı olarak gören İran İslam Cumhuriyeti, kurulduğundan beri bu ülkede etki alanını genişletme çabası içerisinde olmuştur.
ABD’nin Afganistan’dan çekilmek için Taliban’la seri müzakereler yürüttüğü bir ortamda gerçekleşen bu ziyaretin dikkat çekici bir diğer yönü de ilk kez İranlı üst düzey bir yetkilinin Tahran-Taliban ilişkisini açıkça deklare etmesidir.
İran'ın Suriye savaşında Esed güçleri safında savaşa dahil ettiği Şii milis güçlerini geleneksel nüfuz alanı olarak gördüğü Afganistan’a taşıma ihtimali, Afgan makamlarını endişelendiriyor.
Trump yönetimi daha önce açıkladığı silah zoruyla siyasi anlaşmaya zorlama şeklindeki stratejisinde, önemli bir değişiklik yaparak Taliban’la doğrudan görüşme kararı aldı.