Görüşmelerde müzakerelerin hukuki temeli ve geçtiğimiz Şubat ayında Taliban ile ABD arasında imzalanan Doha Anlaşması’nın statüsü, anlaşmazlık noktaları olarak öne çıkıyor.
Durrani kabilesinin İshakzey koluna mensup olan Şeyh Abdülhekim, Gılzay kabilesinin ağırlıkta olduğu Taliban yönetiminde bir denge unsuru olarak düşünülmüştür.
DMO’nun iç ve dış politikada belirleyici aktörlerden birine dönüşmesinde İran devlet yapısındaki en güçlü isim olan Devrim Rehberi Hamenei’nin desteğinin önemli rolü bulunmaktadır.
Cumhurbaşkanı Gani'nin barış görüşmelerinin ön şartı olan mahkum takası kapsamında son 400 Taliban savaşçısının serbest bırakılmasını öngören kararı imzalamasına karşın barış görüşmeleri aşamasına hâlâ geçilemedi.
İran, Kapsamlı Stratejik İş Birliği Anlaşması’yla ABD sonrası Afganistan’daki nüfuz ve çıkar alanlarını pekiştirmeyi hedeflemektedir.
Henüz taslak aşamasında olan Çin-İran 25 Yıllık Kapsamlı İş Birliği Anlaşması’nın kısa vadede sonuçlanması düşük bir ihtimaldir.
İran’ın Suriye’deki güçlü alan hâkimiyeti Moskova’nın Batı ve Körfez merkezli yatırımları çekmek için Suriye’de oluşturmaya çalıştığı istikrar ortamını tehdit etmektedir.
Gani ile Abdullah arasında iktidar paylaşımını öngören anlaşma ülkenin önde gelen siyasi figürlerinin hazır bulunduğu Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda imzalandı.
Afgan göçmenlerin İran güvenlik güçlerince nehre atılması münferit bir olay olmaktan ziyade yaklaşık 40 yıldır süren sistematik bir kötü muamelenin ulaştığı son noktadır.
Suriye’de birbiriyle savaşmış iki silahlı örgüt DEAŞ ile Fatimiyyun Tugayları'nın Afganistan'da son günlerde gündeme gelmesi, ülkenin mezhep eksenli savaşların yeni adresi olacağı endişelerine yol açıyor.
İran gerilimi artırmaktan yana olan tarafmış gibi gözükse de Tahran’ın asıl amacı mevcut statükoyu önümüzdeki ABD seçimlerine kadar muhafaza etmektir.
Tahran, Afganistan'daki çıkarlarını geleneksel müttefikleri Şii Hazaralar ve aynı dili konuştuğu Tacikler üzerinden konsolide etmeyi hedeflemektedir.