Yaklaşık 60 ülke temsilcisinin katılımıyla gerçekleşen toplantı, Afganistan’ın içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik krizi aşmak için önemli bir adımdır.
İran’ın itirazına rağmen diğer katılımcı ülkelerin koordinasyonuyla ortak bildirinin yayımlanması, Moskova’nın Afganistan konusundaki iradesini, Tahran’a dayatmak istediğini göstermektedir.
Henüz tavsiye niteliğinde olan yaptırımların kaldırılmasının doğrulanmasına ilişkin rapor, ileride Meclis tarafından hükûmeti bağlayan bir yasaya dönüştürülebilir.
Afganistan’da ABD ve NATO’nun çekilmesiyle ortaya çıkacak olan güç boşluğu birçok bölgesel aktörün hem iştahını kabartıyor hem de güvenlik kaygılarını artırıyor.
Afganistan’ın dünyaya açılan tek kapısı konumundaki Kabil Havalimanı, ülkedeki diplomatik misyonların faaliyete devam edebilmesi için hayati önemde.
Türkiye, bulunduğu konum ve uluslararası ilişkileri nedeniyle Afganistan barış sürecine katkı sağlayabilecek tüm niteliklere sahiptir.
ABD, Afganistan sorununu bölgesel ve uluslararası aktörlerden oluşan Birleşmiş Milletler destekli bir platforma havale etmek istiyor.
ABD liderliğindeki uluslararası güçlerin Afganistan’daki savaşının neredeyse 20. yılını geride bıraktığı bugünlerde, ülke yeni bir kanlı iç savaşın arifesinde bulunuyor.
Biden’ın Nükleer Anlaşma’ya dönmesini bekleyen Tahran, Taliban üzerinden Afganistan meselesinde de kilit aktörlerden biri olduğu mesajını vermek istiyor.
Afganistan’da merkezî hükümetle Taliban arasındaki barış görüşmelerinin başlamasından bu yana Tahran-Kabil hattındaki diplomasi trafiğinin yoğunluğu dikkat çekici boyutlara ulaştı.
Almanya, Fransa ve İngiltere’den oluşan Avrupa üçlüsü, geçtiğimiz dört yıl boyunca izlediği pasif tavrını terk ederek yeni dönemde İran meselesinde daha önemli bir rol üstlenme çabasındadır.
Yeni Kuveyt yönetiminin bölgesel gelişmelere yönelik takip edeceği dış politika, önümüzdeki dönemde İran-Kuveyt ilişkilerinin seyrini belirleyecektir.