Ankara-Şam, Şam-Abu Dabi ve Riyad hattında süren normalleşme adımlarını kaygıyla takip eden Tahran, gelişmelerin 12 yıldır Suriye’de oluşturduğu nüfuzuna nasıl yansıyacağı sorusunun cevabını arıyor.
BM İnsan Hakları Konseyinin kararı; uluslararası toplumun, İran’daki insan hakları ihlalleri iddialarının araştırılması ve protestocuların haklarının korunması yönünde attığı ilk önemli adımdır.
Eminiyan’a göre Afganistan’da Taliban iktidarı; İran’ın bölge ve Afganistan’daki nüfuzu ile Fars medeniyeti ve kültürü açısından bir felaket olmuştur.
Duşanbe, Taliban’ın İslam Emirliği’nin bölgede daha geniş bir İslami radikalizm dalgasını tetiklemesinden endişe etmektedir.
İran’da, Zengezur Koridoru’nun bölgesel ve uluslararası düzeyde İran karşıtı bir proje olduğu konusunda bir konsensüs söz konusudur.
Hâlihazırda büyük bir ekonomik durgunlukla mücadele eden İran, Şam rejimine 11 yıldır sağladığı desteğin karşılığını, Suriye kaynakları kullanılarak telafi edilmesini istiyor.
Sorunun tarihçesi ve karmaşıklığı göz önüne alındığında Kırgızistan ve Tacikistan’ın anlaşmazlığının dış ara bulucular olmadan çözülebilmesi pek olası görünmemektedir.
İran, Ukrayna Savaşı nedeniyle Rusya’nın Batı tarafından izole edilmesini, ilişkileri geliştirmek için önemli bir fırsat olarak görmektedir.
Zevahiri’nin saklandığı Afganistan’da öldürülmesi, Taliban’ın içerisindeki rekabetin boyutlarını gözler önüne sermenin yanında örgütün başta ABD olmak üzere uluslararası toplumla ilişkilerinin geleceğini tehlikeye atmıştır.
İran ve Suudi Arabistan arasındaki köklü anlaşmazlıklar dikkate alındığında henüz olgunlaşmamış bu görüşmelerin büyük bir uzlaşıyla sonuçlanma ihtimali düşüktür.
Ukrayna’nın Rusya açısından yeni bir Afganistan olup olmayacağı konusunda asıl bakılması gereken unsurlar benzerliklerden ziyade iki işgal arasındaki farklılıklardır.
İlişkilerin gerilmesine sebep olan temel görüş ayrılıklarının hâlâ devam etmesi, İran-Azerbaycan arasındaki yakınlaşmanın kalıcılığı konusunda soru işareti yaratmaktadır.