Umman Dışişleri Bakanı’nın Tahran Ziyareti

Umman Dışişleri Bakanı’nın Tahran Ziyareti
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

Umman Dışişleri Bakanı Yusuf Bin Alevi 2 Aralık Pazartesi günü Tahran’a beklenmedik bir ziyaret gerçekleştirdi. Alevi, iki gün süren ziyareti kapsamında Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani ve Meclis Başkanı Ali Laricani ile görüştü. Alevi, Tahran ziyaretinden bir hafta önce de Washington’da ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile bir araya gelmişti. Daha önce İran ile ABD arasında gerilimin yükseldiği 2019’un Mayıs ve Temmuz aylarında da iki kez Tahran’a gelen Alevi, böylece son 8 ayda üçüncü kez Tahran’ı ziyaret etmiş oldu.

Sık sık İran ile İran’ın hasımları arasında üstlendiği arabuluculuk rolüyle gündeme gelen Bin Alevi gibi üst düzey bir diplomatın İran’a düzenlediği ani ziyaret, Tahran-Washington-Riyad hattında yeni bir yumuşama mı oluyor sorusunu akıllara getirdi. Bilindiği gibi Umman hem Tahran hem Washington ile iyi ilişkilere sahip nadir Körfez ülkelerinden biridir. Bu yüzden ismi Tahran ile hasımları arasında kapalı kapılar ardında gerçekleşen müzakerelere aracılık veya ev sahipliği yapmakla gündeme gelmektedir. ABD ile diplomatik ilişkilerin kesildiği 1979 Elçilik Baskını’ndan beri Umman birçok önemli konuda Washington-Tahran arasında arabuluculuk yapmıştır. Örneğin 2013’te başlayan İran-ABD arasındaki Nükleer Anlaşma’yla ilgili müzakerelerin bir kısmı Umman’da gerçekleştirilmişti.

Bin Alevi’nin ziyaretiyle ilgili İran basınına yansıyan haberlerde, görüşmede ikili ilişkilerin yanı sıra bölgede gerilimin azaltılması kapsamında “Hürmüz Barış Girişimi” planı gibi meselelerin de masaya yatırıldığı belirtildi. Hürmüz’de tansiyonun yükselmesinin ardından Ruhani, geçtiğimiz Ekim ayında BM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada “Hürmüz Barış Girişimi” planını gündeme getirmiş ve bölgede istikrarın yeniden tesis edilmesi için bölge ülkelerini bu girişime katılmaya çağırmıştı. Yine basına yansıyan bilgilere göre görüşmede gündeme gelen konulardan biri de son dönemde İran-Suudi Arabistan arasında artan gerginlik oldu. İddialara göre Ruhani, misafirine Suudi Arabistan ile ilişkilerin gözden geçirilmesinin Tahran açısından herhangi bir sorun yaratmadığını söyledi. “Geçmişi arkamızda bırakmalıyız.” diyen Ruhani, Tahran’ın Suudi Arabistan ile ilişkileri gözden geçirmeye hazır olduğunu belirtti. Bilindiği gibi Ocak 2016’da Suudi Arabistan, İran’daki temsilciliklerinin ateşe verilmesi üzerine İran ile diplomatik ilişkilerini tamamen kestiğini duyurmuştu.

Öte yandan görüşmeyle ilgili BBC Arapça kanalına konuşan Bin Alevi ise bölgede artan gerilime dikkat çekti. Ülkesinin son dönemde özellikle ABD ile İran arasında gerilimin artmasından dolayı oldukça endişeli olduğunu belirten Bin Alevi, Umman’ın başka ülkelerin de yardımıyla Washington-Tahran hattında artan gerilimi düşürmek için çabaladığını kaydetti. Nitekim Ruhani’nin dün sabah saatlerinde düzenlenen bir etkinlikte yaptığı açıklamalar da bu anlamda dikkat çekiciydi. İran’ın maruz kaldığı yaptırımların zararlarından bahseden Ruhani, konuyu ABD eski Başkanı Barack Obama ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesine getirerek Nükleer Anlaşma sürecinde yürütülen müzakereler için övücü ifadeler kullandı. Ruhani, sözlerini ABD’nin İran’a karşı uyguladığı tüm yaptırımları kaldırması durumunda bu ülkeyle müzakere edeceklerini ekleyerek bitirdi. Sonuç olarak mevcut şartlar dikkate alındığında Washington-Tahran-Riyad hattında olası yumuşama konusunda en azından kısa vadede çok büyük ilerlemelerin kaydedilmesini beklemek gerçekçi olmayabilir. Fakat gerilimi yönetilebilir düzeyde tutmak tarafların işine gelecektir.