PKK’nın silah bırakması, İran basınında bölgesel güvenlik ve istikrar açısından önemli bir gelişme olarak yorumlansa da sürecin belirsizlikler içermesi ve uluslararası dinamiklerle olan bağlantısı nedeniyle mesafeli karşılanmıştır.
Terörsüz Türkiye Süreci Tahran’da Nasıl Okunuyor?
PKK’nın 12 Mayıs 2025’te açıkladığı silah bırakma ve fesih kararı İran’da geniş yankı buldu. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, PKK’nın silah bırakma açıklamasını memnuniyetle karşıladıklarını belirterek fesih bildirisini şiddetin sona ermesi ve güvenliğin sağlanması açısından önemli bir adım olarak değerlendirdi. Sürecin tamamlanmasının hem Türkiye’de hem de bölge genelinde istikrara ve huzura katkı sağlayacağını dile getirdi. Bekayi, benzer bir açıklamayı örgütün elebaşı Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta PKK’ya yönelik silah bırakma çağrısında bulunmasının ardından da yapmıştı.
İran’ın resmî haber ajansı İRNA, PKK’nın fesih kararını “Kırk Yıllık Çatışma ve İstikrarsızlığın Sonu; PKK’nın Feshi Umut Dalgası Yarattı” başlığıyla okuyucularına aktardı. Ajansın yayımladığı kapsamlı analizde PKK terör örgütünün tarihsel gelişim ve dönüşümü, öne çıkan birkaç boyuttan ele alındı. Batılı ülkelerin PKK konusunda sergilediği çelişkili tutuma vurgu yapılan yazıda, Avrupa ve ABD’de PKK’nın terör örgütü olarak kabul edilmesine karşın üst düzey örgüt üyelerinin Avrupa’da faaliyetlerine devam etmeleri tutarsızlık olarak nitelendirildi.
Analizde, PKK’nın kırk yılı aşkın süredir bölgesel istikrarsızlığın başlıca unsurlarından biri olduğu, fesih kararının bölgede gerilim ve çatışmaların sonlanması yönünde önemli bir umut ışığı yaktığı ve bu gelişmeyle birlikte “Türkiye’nin Irak ve Suriye topraklarında yürüttüğü askerî operasyonların meşruiyet zemininin ortadan kalktığı” değerlendirmesi yapıldı.
PKK’nın fesih kararını “Tarihî Bir Gelişme” olarak nitelendiren yarı resmî İSNA haber ajansı, söz konusu kararın “Ankara’nın Kürtlerle ilişkilerinde bir dönüm noktası olabileceği” görüşüne yer verdi. Aynı haber ajansına ait bir başka analizde bölgedeki diğer olumlu gelişmelerle birlikte PKK’nın bu kararının uzun zamandır Kuzey Irak’ın sınır bölgelerinde konuşlanmış ve İran’a karşı silahlı mücadele yürüten gruplar için bir model olabileceği de ileri sürüldü.
Muhafazakâr Basının Kaygılı Gündemi
Devrim Muhafızları Ordusu’na yakınlığıyla bilinen Tasnim haber ajansının “PKK’nın Feshi Hakkında Birkaç Nokta” başlıklı analizinde, söz konusu kararla birlikte “gerilla savaşları döneminin bittiğine” dikkat çekildi. Gerek PKK’nın açıklamasında gerekse de elebaşı Öcalan’ın çağrısında, Türk hükümeti ile Öcalan arasında herhangi bir pazarlıktan bahsedilmemesi, Türk hükümetinin bu konuda üstün konumda olduğu şeklinde yorumlandı.
Muhafazakâr çizgide yayın yapan bir diğer haber sitesi Tabnak’ın, “PKK’nın Feshinin İran Açısından Ne Gibi Sonuçları Olur?” başlıklı analizinde Kürt meselesinin artık Türkiye ile İran arasındaki bölgesel rekabetin bir parçası hâline geldiği ifade edildi. Analizde, Ankara ile PKK arasında nihai bir uzlaşı sağlanması durumunda, bunun Türkiye’yi Ortadoğu’daki Kürt bölgelerinde avantajlı bir konuma taşıyacağı savunuldu. Bu değerlendirme tarihsel bir referansla, Çaldıran Savaşı sırasında Kürt emirlerinin Konstantinopolis’i İsfahan’a tercih etmesine benzetilerek temellendirildi.
Khabaronline, “PKK’nın Feshi ve Türkiye’deki Kürtlerin Belirsiz Geleceği” başlıklı haberinde PKK’nın “demokratik ve toplum merkezli” yeni bir döneme geçeceğini vaat ettiğini aktararak bu sürecin nasıl pratiğe dönüştürüleceği konusunda ciddi soru işaretleri bulunduğuna dikkat çekildi.
PKK’nın feshini “Öcalan’ın Tarihî Kararı” başlığıyla duyuran Hemmihen gazetesinin analizinde ise PKK’nın feshinin Türkiye ve bölge için önemli bir gelişme olduğu aktarıldı. Ferihtegan gazetesinin “PKK Nedir ve Nasıl Feshedildi?” başlıklı kapsamlı analizinde ise PKK’nın silahlı mücadeleye son verse de örgütün, Türkiye’de bir güvenlik sorunu olmaya devam edeceği vurgulandı.
Reformcu Basın: PKK Gitti, Kürt Sorunu Bitti mi?
Reformcu cenaha yakın basın yayın organlarının PKK’nın fesih kararına daha temkinli ve şüpheci bir yaklaşım sergiledikleri görülmektedir. Reformcuların önde gelen basın organlarından İtimad gazetesi, gelişmeyi “Taktiksel Bir Adım mı Yoksa Uzun Bir Çatışmanın Sonu mu?” başlığıyla ele aldı. Gazetenin analizinde PKK’nın yarım asra yakın bir süre sonra aldığı silahlı mücadeleyi bırakma kararının ayrıntıları ve uygulama mekanizmalarının henüz net olmadığı ancak her halükârda bu kararın bölgede önemli sonuçlar doğuracağı vurgulandı. İtimad ayrıca PKK’nın feshedilme kararıyla Türkiye’deki Kürt meselesinin Ankara’nın istediği şekilde gündemden düşmeyeceğini ve “Kürtlerin hak ve kimlik arayışının farklı biçimlerde süreceğini” savundu.
Bir diğer reformcu basın kuruluşu olan Şark gazetesi, PKK’nın kendini feshetme kararını “Tarihi Dönüm Noktası” başlığıyla duyururken bu kararı “dünyanın en uzun süren isyanlarından birinin sonlanması yolunda önemli bir adım” olarak değerlendirdi. Gazetenin “PKK’nın, Türkiye’nin Kürt kimliği ve kültürünü sistematik bir şekilde baskı altında tutan yaklaşımına bir tepki olarak ortaya çıktığı” savunulan yazısında, fesih kararına rağmen sürecin birçok yönüne dair belirsizliklerin hâlâ devam ettiği ve özellikle silahların nasıl toplanacağı ya da sürecin kimler tarafından denetleneceği gibi kritik hususların henüz netliğe kavuşmadığı vurgulandı.
Ilımlı çizgisiyle tanınan Sazendegi gazetesi, PKK’nın fesih kararını “Silahlara Veda” başlığıyla duyururken bu gelişmeyi Ortadoğu’da nadir görülen olaylardan biri olarak nitelendirdi. İlgili analizde bu kararın ABD, Türkiye ve Suriye’yi içeren yeni bir bölgesel ittifak ağının parçası haline geldiği, Türkiye’nin ABD ile yakınlaşarak YPG ve PYD gibi Kürt gruplarını Şam yönetimiyle işbirliğine zorladığı ve PKK’nın feshinin bu stratejik sürecin doğal bir sonucu olduğu ileri sürüldü.
İran siyasetinde etkili isimlerin katkı sağladığı Diplomasi-yi İranî sitesinin “PKK’nın Feshine Nasıl Bakmalıyız?” başlıklı analizinde söz konusu kararın yalnızca Türkiye ve silahlı bir örgüt arasındaki sınırlı bir mesele olarak değil, çok boyutlu ve karmaşık bir konu olarak ele alınması gerektiği kaydedildi. Türkiye ve Kürtler hakkındaki analizleri ile bilinen Muhammed Ali Destmali imzalı bu yazıda PKK meselesinin “Kürtlerin temel sokak taleplerini aşarak bölgesel ve uluslararası ilişkiler düzlemine taşındığı” vurgulandı.
Sonuç
İran’da resmî mercilerden gelen açıklamalarda PKK’nın fesih kararı olumlu karşılanarak şiddetin sona ermesi ve bölgesel güvenliğin güçlendirilmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendirilmiştir. Resmî haber ajansları da benzer bir yaklaşım sergileyerek bölgesel istikrara vurgu yapan nötr bir dil kullanmıştır. Bu kuruluşlar, konuyu daha çok teknik bir çerçevede ele almış, siyasi yorum ve değerlendirmelerden kaçınmıştır.
Muhafazakâr basın konuyu daha çok güvenlik ve terörle mücadele perspektifinden ele almıştır. Bu yayınlar, PKK’nın terör örgütü niteliğine ve şiddet eylemlerine vurgu yaparak Türkiye’nin PKK karşısındaki askerî ve siyasi başarısına yer vermiş, gelişmenin İran’daki PKK uzantısı PJAK üzerindeki olası etkilerine değinmiştir. Bununla birlikte PKK’nın silah bırakma kararının özellikle İran’a karşı mücadele yürüten silahlı Kürt gruplarını nasıl etkileyeceğine dair tartışmalar başlamıştır.
Reformcu basın ise PKK’nın fesih kararını güvenlik boyutunun ötesinde bölgesel dinamikler, uluslararası ilişkiler ve “Kürtlerin kimlik mücadelesi” bağlamında değerlendirmiştir. Bu yayınlarda PKK’nın ortaya çıkış koşullarına, sürecin belirsizliklerine ve Kürt hareketinin farklı biçimlerde devam edeceğine dair vurgular göze çarpmaktadır. Ayrıca kararın iç politik boyutuna da odaklanılan bu yayın kuruluşlarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu adımı iç politik hesaplarla attığına dair eleştirel yaklaşımlar sergilenmiştir.
PKK’nın silah bırakması, İran basınında bölgesel güvenlik ve istikrar açısından önemli bir gelişme olarak yorumlansa da sürecin belirsizlikler içermesi ve uluslararası dinamiklerle olan bağlantısı nedeniyle mesafeli karşılanmıştır. Bazı basın kuruluşları, PKK’nın silah bırakma kararının stratejik açıdan İran için iyi bir haber olmadığı yönünde değerlendirmeler yapmıştır. Bu çerçevede PKK terörünün sona ermesi durumunda Türkiye’nin Ortadoğu’da, özellikle Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde İran’a karşı nüfuzunu artırabileceği ileri sürülmektedir. Gelişmelere ve yapılan değerlendirmelere bakıldığında, Terörsüz Türkiye sürecinin, Türkiye kadar bölgeyi ve Türkiye-İran ilişkilerini çeşitli yönlerden etkileyeceği kesin olsa da gidişatın olumlu bir seyirde mi gerilimli bir yörüngede mi şekilleneceği Türkiye’deki gelişmeler kadar İran’ın bu konudaki tutumuna da bağlı olacaktır.
- Etiketler:
- Terör
- PKK
- Fesih Kararı
- Silah Bırakma
- İran.