Abdullahiyan’ın Rusya Ziyareti ve Son Gelişmeler

Abdullahiyan’ın Rusya Ziyareti ve Son Gelişmeler
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, 15 Mart Salı günü Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile görüşmek üzere Rusya’ya gitti. İki bakan arasında yapılan görüşmede; Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP, Nükleer Anlaşma) müzakereleri başta olmak üzere ikili ve bölgesel meseleler ele alındı. Abdullahiyan, görüşmede iki ülke ilişkilerinde kaydedilen ivmeye değinerek söz konusu iş birliğini devam ettirme vurgusu yaptı. Lavrov ise iki ülke arasında son yıllarda ticaret hacminde büyük artış olduğunu dile getirerek iki ülke ilişkilerini daha da geliştirmek için önemli belgelerin hazırlandığını vurguladı. Rusya-Ukrayna Savaşı da iki dışişleri bakanı tarafından ele alınan konular arasındaydı. İran’ın savaşı herhangi bir kriz veya anlaşmazlığın çözümü olarak görmediğini ve buna karşı olduğunu vurgulayan Abdullahiyan, Tahran’ın Rusya’ya tek taraflı yaptırım uygulanmasına da karşı olduğunu, bu tür eylemlerin uluslararası hukuka aykırı olduğunu dile getirdi

Diğer taraftan ziyaretin temel nedeni ve görüşmenin en önemli konusu hiç şüphesiz ki Viyana görüşmelerinde yaşanan son gelişmelerdi. Zira Rusya’nın Ukrayna’ya savaş açması ve akabinde Batılı ülkelerin Rusya’ya çok boyutlu yaptırımlar uygulayacağını söylemesi, Rusya’nın müzakereler bağlamında yeni taleplerde bulunmasına yol açmıştı. Lavrov, 5 Mart Cumartesi günü “Ukrayna’dan dolayı Rusya’ya uygulanan yaptırımların, İran’ın nükleer programına ilişkin KOEP’te belirtilen ticaret, ekonomik ve yatırım bağları rejimini hiçbir şekilde etkilemeyeceğine dair garantilere ihtiyacımız var.” demiş ve bu durum, görüşmelere ara verilmesine neden olmuştu. Rusya’nın taleplerine yönelik açıklamalarda bulunan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise Rusya’nın taleplerinin alakasız olduğunu vurgulayarak Ukrayna’nın işgalinden sonra uygulanan yaptırımların “İran Nükleer Anlaşması’yla hiçbir ilgisi olmadığını” söyledi

Böylesi bir ortamda Viyana görüşmelerine ara verilmesi ile sonuçlanan tartışmalar gerek diğer katılımcılar arasında gerekse İran içerisinde Rusya’ya yönelik eleştirilerin artmasına neden oldu. Rusya’nın garanti taleplerinin ABD tarafından karşılanmayacağı düşünülürken İran’da Rusya’ya güvenilmemesi gerektiğini belirten söylemlerin artması, aynı zamanda İran’ın son zamanlarda ön plana çıkarmaya çalıştığı “Doğu’ya bakış” politikasının da eleştirilmesine yol açtı. Dolayısıyla Rusya’nın, KOEP müzakerelerini baltalamak istediği yönünde eleştiriler artarken Abdullahiyan’ın Rusya’ya gitmesi oldukça dikkat çekti. Zira Rusya’nın, ABD’den garanti alamayacağı Beyaz Saray tarafından açıklanınca İran’ın, Moskova’yı nasıl ikna edeceği tartışma konusu oldu. Dolayısıyla Abdullahiyan’ın, bu ziyaret ile Rusya’yı bir nebze olsun rahatlatmak adına yaptırımlara rağmen Rusya ile iş birliğini devam ettireceğini açık bir şekilde beyan etmek zorunda kaldığını söylemek mümkündür. Abdullahiyan’ın görüşmede; “İran’ın Rusya ile ilişkilerinin geliştirilmesi sürecinin, uluslararası gelişmeler ve Viyana’daki görüşmelerin sonucundan bağımsız olarak devam edeceğini” ifade etmesi de bu durumu açıklamaktadır

Bu ziyarete, Rusya’nın, Viyana görüşmeleri kapsamındaki garanti talepleri bağlamında bakıldığında ise Moskova’nın bu konuda net bir tutum takınamadığını söylemek mümkündür. Nitekim düzenlenen ortak basın toplantısında gazetecilerin; “Rusya’nın Viyana’daki görüşmelerde İran ile ilişkilerine yönelik ABD’den yazılı garantiler talep ettiğine ve söz konusu taleplerin Viyana’daki anlaşmayı engelleyip engellemeyeceğine” yönelik sorusunu cevaplayan Lavrov, ABD’den bu konuda yazılı garanti aldıklarını belirtti. Ancak Lavrov’un, ABD’den garanti aldıklarını belirtmesi kısa sürede tartışmaları beraberinde getirince yapılan açıklamalarda durumun yanlış yorumlandığı ileri sürülerek söz konusu garantilerin, İran ve Rusya arasındaki nükleer iş birliği ile ilgili olduğu söylenildi. Ayrıca Abdullahiyan’ın, görüşmelere ara verilmesinin Rusya’dan değil ABD’den kaynaklandığını ifade etmesi üzerine Lavrov da “Rusya’nın, ABD’nin iddialarının aksine Viyana’da anlaşmaya giden yolu tıkamayacağını ve kolektif çabalar çerçevesinde yapıcı yaklaşımını sonuna kadar sürdüreceğini” belirtti.

Sonuç olarak Rusya’nın, Ukrayna meselesinden dolayı uğradığı yaptırımları bahane ederek görüşmeleri sabote ettiği düşünülürken Abdullahiyan’ın meseleyi doğrudan görüşmek üzere Rusya’ya gitmesi ile soruna çözüm aranmaya çalışıldığı söylenebilir. Ancak Abdullahiyan’ın, görüşmede Rusya’nın nükleer müzakereler bağlamındaki tutumunu olumlu gördüklerini ifade etmesine rağmen Rusya’nın görüşmelerin yeniden başlaması hâlinde nasıl bir tutum takınacağı merak uyandırmaktadır. Öte yandan Rusya’ya uygulanan yaptırımların özellikle doğal gaz alanında İran için yeni fırsatlar yaratacağı ve “İran üzerinden Batı’nın, Rusya’ya bağımlılığını azaltabileceği” tartışmalarının da Rusya’nın Viyana görüşmelerindeki tutumunu etkileyeceğini söylemek mümkündür.